Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlar,kızlar, genellikle güle benzetilirler. Eğer bu kız da bir gülse, öyle bir güldür ki gonca haline gelir gelmez güzel kokusunu koklamaya can atan birçok adamın eline düşerek bunların koklaya koklaya vakitsiz soldurmuş ve yıpratmış olmalarından başka, onu koklayan burunların, en hafif ve tehlikesiz i nezleden ibaret olan birçok hastalıklarla kirlenmiş oldukları da gül üzerine bıraktıkları çeşitli pisliklerden anlaşılmaktaydı. Haydi bakalım, midede kuvvet varsa şu haliyle beraber bu pisliğe düşmüş olan bu gülü elinize alınız da koklayınız!
Gülden terazi tutarlar Gülü gül ile tartarlar Gül alır gül satarlar Çarşı pazarı güldür gül Kul Nesimi
Reklam
Zannetme ki güldür, ne de lale, Ateş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgun piyale... Yani diyor ki: Karşında duran şu gül renkli şarap kadehini, gül veya lale zannetme. O ne gül ne de laledir. İçi ateş doludur; sakın tutma, yanarsın… Şiire adını veren içki kadehi anlamındaki "Piyâle" şiirde aşkın sembolüdür. Bu kadehi içenler, yanmakta yani aşk belasına uğramaktadır.
Sayfa 135 - Kırmızı kedi
Fuzuli
Beni Cаndаn Usаndırdı Cefаdаn Yаr Usаnmаz Mı Felekler Yаndı Аhımdаn Murаdım Şemi Yаnmаz Mı Şebi Bimаrınа Cаnаn Devаyı Dert Eder Ihsаn Niçin Kılmаz Bаnа Dermаn
Islak Gül Seninle paylaşmak uykularda en büyük günahları Seninle uyanmak nice çılgın gecelerden sonra Alır götürür beni kokun uzaklara en uzaklara Ağzın dudaklarımda ıslak bir güldür sabahları Tenin çekiyor beni tenin tutmuş saçlarımdan Afrikalı kölenim senin, esirinim, mecburunum Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum Ölürüm çekersen ellerini avuçlarımdan Dönsün başım tutuşsun damarlarımda kanım Gel otur yanıbaşıma erişilmez kadınım Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini Ser önüme bir hazine gibi güzelliklerini Sana en muhtaç olduğum şu anda gel Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel.
Hafif kan kokan muhteşem bir gül
"Aşk dünyanın sonsuz değişkenliğidir. Yalan, nefret hatta cinayet hepsi ondan örülmüştür. Karşıtların kaçınılmaz olarak çiçek açmasıdır. Hafif kan kokan muhteşem bir güldür." -Tony Kushner, The Illusion
Reklam
Çünkü gül, simgesel bir şeydir ve öylesine anlamlarla yüklüdür ki, neredeyse hiçbir anlamı yoktur: gizemlidir gül ve bir gül, güllerin yaşatınlarını yaşamıştır; bir gül, bir güldür; bir gül, bir güldür; bir gül, bir güldür...
Gül sənin nəyinə gərəkdir, gülüm? Öpən dodağı yox, oxşayan əli Gəl, gül də, çiçək də özümüz olaq, Sən bir az ağıllı, mən bir az dəli... Gül sənin nəyinə gərəkdir, gülüm? Sənin gülün mənəm, çiçəyin mənəm, Güllü nağıllara getməsin ağlın. Sənin həqiqətin, gerçəyin mənəm,.. Gül sənin nəyinə gərəkdir, gülüm? Hüsnün, gözəlliyin dünyada təkdir, Əgər sən varsansa bu yer üzündə Dünya başdan-başa güldür, çiçəkdir... Gül sənin nəyinə gərəkdir, gülüm? Qoxla nəfəsimi, çiçəyə döndər, Şairin sözünə yalandır demə, Bütün yalanları gerçəyə döndər...
Zəlimxan Yaqub
Zəlimxan Yaqub
Gül alırlar gül satarlar Gülden terazi tutarlar Gülü gül ile tartarlar Çarşı pazarı güldür gül
"Çünkü gül, simgesel bir şeydir ve öylesine anlamlarla yüklüdür ki, neredeyse hiçbir anlamı yoktur. Gizemlidir, gül ve bir gül güllerin yaşantılarını yaşamıştır ;bir gül bir güldür...
Sayfa 18 - Can Yayınları
Reklam
Anlatılana göre güller ülkesinde her cinsten, her kokudan, her renkten güller bulunurdu. Güllerin sultanı bir gün hiç eşi menendi olmayan bir gül yeşersin istedi gülistanda. Bütün güllere ferman buyurdu ki "En güzel yanlarınızdan birer parça himmet edin." Güllerden kimisi kokusundan bir parça verdi, kimisi renginden bir damla verdi. Kimisi getirip yaprağından sundu, kimi de toprağından. Hep birlikte toprağa gömdüler getirdiklerini. Zaman geçip de bahar sultanı güz sultanını alt edince, yani ki bahar gelince hepsi heyecanla beklemeye koyuldu bu yeni açacak goncayı. Bir gün yeşil dalın ucundan tomurcuk baş verdi. Hepsi heyecanla yanaştı güllerin. Öyle bir güzeldi ki, yapraklarının renginin adı dahi yoktu. Böyle bir renk daha görülmemişti gülistanda. Kokusu bir kayıp rayiha... Göreni mest ediyor ama kimse bu mestliğin adını bilmiyordu. Tek bir gonca açmıştı fidandan. Tek ve eşsizdi. Öyle güzeldi ki gülistanı uzaktan seyreden bülbül o dakika uçurdu gönlünü kanatsız. Toprağa düşüp çırpınan bir aklı vardı şimdi. Derler ki; bu eşsiz güldür bülbülün gönlünü asıl çalan. Ondan sonraki bütün güller ondan mukallit girmişlerdir gülistana.
Anlatılana göre güller ülkesinde her cinsten, her kokudan, her renkten güller bulunurdu. Güllerin sultanı bir gün hiç eşi menendi olmayan bir gül yeşersin istedi gülistanda. Bütün güllere ferman buyurdu ki "En güzel yanlarınızdan birer parça himmet edin." Güllerden kimisi kokusundan bir parça verdi, kimisi renginden bir damla verdi. Kimisi getirip yaprağından sundu, kimi de toprağından. Hep birlikte toprağa gömdüler getirdiklerini. Zaman geçip de bahar sultanı güz sultanını alt edince, yani ki bahar gelince hepsi heyecanla beklemeye koyuldu bu yeni açacak goncayı. Bir gün yeşil dalın ucundan tomurcuk baş verdi. Hepsi heyecanla yanaştı güllerin. Öyle bir güzeldi ki, yapraklarının renginin adı dahi yoktu. Böyle bir renk daha görülmemişti gülistanda. Kokusu bir kayıp rayiha... Göreni mest ediyor ama kimse bu mestliğin adını bilmiyordu. Tek bir gonca açmıştı fidandan. Tek ve eşsizdi. Öyle güzeldi ki gülistanı uzaktan seyreden bülbül o dakika uçurdu gönlünü kanatsız. Toprağa düşüp çırpınan bir aklı vardı şimdi. Derler ki; bu eşsiz güldür bülbülün gönlünü asıl çalan. Ondan sonraki bütün güller ondan mukallit girmişlerdir gülistana.
Gül sənin nəyinə gərəkdir, gülüm? Hüsnün, gözəlliyin dünyada təkdir, Əgər sən varsansa bu yer üzündə Dünya başdan-başa güldür, çiçəkdir...
"Bir gül bir güldür bir güldür bir gül."
Sayfa 15 - Gertude SteinKitabı okudu
"gül ne de olsa her zaman ve her hâlde güldür"
Sayfa 211Kitabı okudu
1.292 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.