Moskof Recep, karısı Kara Hatice, çocukları Mehmet, Şadiye ve Narin.. Kenar mahallede yaşayan(yazarın deyimiyle; aynı mapusta yaşamak zorunda kalan mahkümlar), zorlu hayatın çıkmazlarında savrulan yaşamların konu edildiği güzel bir roman.
Aslında hayata tutunmaya çalışan Narin'in hikayesi de diyebiliriz.
Kitaptaki olaylar yer yer şaşırttı, üzdü, güldürdü, sevindirdi.
Dili akıcı, sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Tavsiye ederekten;
Keyifli okumalar..
KahperengiHande Altaylı · Doğan Kitap · 20162,786 okunma
İlk olaraq bildirmək istərdim ki, əsərin qəhrəmanının adı (Qar) çox xoşuma gəlsə də, hekayənin irəliləyişi zamanı oxunuşda narahat etməyə başladı. Az qala hər dəfə cümləni yenidən oxuyub anlamağa çalışırdım. Məsələn, Qara-yönlük hal şəkilçisi qəbul etmiş Qar adı, Qarı-təsirlik hal şəkilçisi qəbul etmiş Qar adı.
Qarın atası çox savadlı və hörmətli
KİTAP TAVSİYEM
"Şiirler/Kâinat Sürgünü"
ALINTILAR
Bütün insanlık,
Bir gün gerçek meseleyi anlayacak
Bizleri ayakta tutan şey
Ataklarımız değil sevgidir...
Bütün sarılmalarımız boynu bükük
Bundan seneler önce, Müslüm baba hayattayken kendisinin şarkılarını insanlar dinlemeye çekinirlerdi ‘’kıro’’ derler diye, kendisinin dinleyenlerini bundan hariç tutuyorum onlar gururla dinliyorlardı, hala dinliyorlar. Zaten insanların ne dediğini bu kadar düşündükleri bir hayatları olsa sabit dinleyenleri olmazlardı Müslüm baba’nın. Ne diyorduk,
Yazar hiç acımadan karakter öldürüyor, daha önce bu kadar şaşırdığım az kitap olmuştu. Bu sadistliği için öncelikle Grrm'ye daha sonra muazzam bir şekilde çeviri yapan Sibel Alaş'a teşekkür ederim. (Her ne kadar bir sayfasında Şebboy'u Gilly diye çevirse de... Olsun, insanlık hali. Dizideki ismiymiş Gilly.) Önemli 6 karakteri
Romanda insanın olgunlaşması, kendini ve insanları tanıması gibi süreçler işlenmiş, ben çok beğendim, çok ama çok güzel kısımlar vardı hepsini paylaşamadım, paylaştıkça paylaşasım geliyordu okuyup ilerlerken.
En beğendiğim bölüm Bark'ın olduğu bölüm diye düşünüyordum o kısmı okurken ama ilerleyince çölde yaşananların anlatıldığı kısım da çok hoşuma gitti, her şey gözümün önünde olup bitti ve acıları beni çok güldürdü özür dilerim.
Bir zaman bulutların üstünde uçarken zaman zaman da çöllerde susuzluğu hissettim. Hem çok eğlendim, güldüm hem de beraber acı çektim. Yazarın anlatımını çok beğendim duyguyu çok güzel verdiğini düşünüyorum, yaşattı kitabı bana.
Çeviriden kaynaklı yazım yanlışları bolca vardı, çok büyük sorun değil, farklı bir yayından okuyabilirsiniz ama umarım okursunuz.
Başlarda zorlanırsanız bırakmamanızı öneririm, buna değecek.
İnsanların DünyasıAntoine de Saint-Exupéry · Akılçelen Kitaplar · 20151,825 okunma
Bir adam geldi ve görüştük. Gazeteci olduğunu söyledi. Kötünün ne olduğunu anlamak istediğini söyledi. Ondaki bu bayağılık beni güldürdü. Ona sordum:
“Kötü olanı neden anlamaya çalışıyorsun?"
"Bileyim ki ondan kaçabileyim."
Şöyle dedim:
"Bilinebilseydi kötülük olmazdı. Sen otur duanı et. Kötünün sana değmeden geçip gitmesi için."
Hayal kırıklığına uğradığı apaçık ortadaydı. Bir şey daha ekledim:
"Korkulacak şey kötülük değil. Zaman. Çünkü onu yenebilecek kimse yok."
“İnsanı hayattan soğutan, bezdirip tüketen, kötü şöhretli cehennem çukuruna (bkz. herhangi bir doktora programı) atlama konusunda tereddüt etmesinin asıl nedeni başka bir şeydi.”