“Bendeniz buraya biraz budalılık serpiştireyim de gideyim”
Kitabın adını-Deliliğe Övgü- görür görmez bir dakika çenenizi okşayıp düşünebilirsiniz. Kendinizi bir deli olarak düşünüyor, kitabın adını garipsemiyor olsanız bile bolca hiciv sizi bekliyor.
Rotterdamlı Erasmus, eserini dostu Thomas Morus’a adadığını belirterek eserini onun himayesine
Herkesi gericilikle ya da vatan hainligile korkuttunuz.
Türkiye' de aydın kalmasın, her kafadan aynı ses çıksın istediniz ve böylece batıya, kuzeye, güneye karşı stratejik üstünlük elde edebileceğiniz mantığına kapıldınız.
Düşünen kafaları kitinleştirdiniz.
Gelişmeyi önlediniz böylece.
"Aman islamçılık olmasın dediniz!", insanları tercüme İslâm' a zorladınız.
Ortaya çıkan ilkellik, yontulmamışlık insanları tercüme İslâm' a zorlamanızdan dolayı olmuştur.
Oysa Türkiye' nin bütün dünyadaki Müslümanları etkileyebilecek, yönlendirebilecek tarihi birikimi ve statüsü vardı her şeye rağmen.
Türkiye bundan koparılınca gerçekten sıkça adını andığımız stratejik üstünlüğünü, pazarlık şansını kaybetti.
O çok merak sardığınız stratejik üstünlüklerinizi kendi ellerinizle bir bir yok ettiniz, ya da yok olmasına fırsat verdiniz.
Kuzey ülkelerini etkileyebilecek sosyalist potansiyeli de aynı mantıkla öldürdünüz.
Niçin hep etkilenme dışarıdan olsunmuş, kendinizi niye hep küçük gördünüz?
DIŞA KAPANDINIZ VE DIŞ SİZİ PARMAĞINDA OYNATTI. Yalanmı?
(Lutfu Sahsuvaroglu2024 Armada üçlüsü)
İnsanlar her şeye, her şeye başkaldırmalı, diyordu. İnsanlar böyle uyuduk ça, insanlar böyle zulüm altmda inlemeyi kabul ettikçe insanlı ğın bir sinekten ne farkı olur, insanlar, eğer en küçük bir hak sızlığa, bir zulme başkaldırmayı akıl etmezlerse, insanlık bun dan böyle daha da beter hale düşecektir. Allah, başkaldır ya ku lum, demiş ve