Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
262 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
AŞKA DOĞRU “Zamanla hiçbir şey geçmiyordu, sadece o geçmesini istediğimiz duygu, düşünce ya da olayın gerçeğiyle yaşamayı öğreniyorduk. Zaman içinde o kötü duygu dönüşüyor, evrim geçirip başkalaşıyordu.” “Eski bir zamanın bilmem hangi diliminde sıkıştırılıp kalmış olan mutluluk, tam anlamıyla neydi ki? Bizim ona yüklediğimiz anlamı hak ediyor
Aşka Doğru
Aşka DoğruCanan Al · KORA YAYINLARI · 202133 okunma
156 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Boynuna nenesinin astığı mavi gözboncuğuna eliyle dokundu. Mavi gözlere karşı koruyacaktı onu. Unutmamıştı nerede olduğunu, ama çevresinde olup bitenlerden kopmuştu. Aydınlık bir gülümseme yayılmıştı yüzüne. Neredeyse kaşlarının üstünden başlıyordu saçları. Kıvrım kıvrım, güçlü, kapkara saçlardı. Gözleri de her şeye, her zaman şaşarak bakıyormuş gibi kocaman ve parlaktılar. Çoğu zaman, hele soğukta nemli gibi dururlardı." Bazı insanlar bütün hayatlarını sınırları aşma mücadelesi olarak geçirir. Bu konuda tartışmasız en deneyimli kişilerden biri olan Zülfü Livaneli'nin yıllara yayılan, yıllarla beslenen, zenginleşen deneyim ve gözlemlerinden, Almanya'da, İsveç'te, Danimarka'da, Türkiye'de... sınırlar, sınır aşanlar, sürgünler, gurbetçiler üzerine, değerleri yıllarla sınanmış öyküler... Zülfü Livaneli'nin edebiyat alanındaki ilk verimleri olan öykülerini bir araya getiren Arafat'ta Bir Çocuk, yayımlandığı 1978 yılından beri hem Türkiye'de hem de dünyada olağanüstü bir ilgi gördü. Türkiye'de defalarca basıldığı gibi Almanca ve Farsçaya da çevrildi. Kitaba adını veren öykü İsveç ve Alman televizyonlarında film yapıldı. Arafat'ta Bir Çocuk'un ana konusu, edebiyatın en eski temalarından "sürgün" ve bütün anlamlarıyla "sınır". Kitapta yer alan öykülerde, Türkiye'nin Avrupa macerasının başladığı 1960'lardan ve 12 Mart 1971'den bu yana işçi ya da siyasi mülteci olarak Avrupa ülkelerine savrulan Türklerin özellikle kültürel çatışmalar bağlamında yaşadığı sıkıntılar işleniyor.
Arafat'ta Bir Çocuk
Arafat'ta Bir ÇocukZülfü Livaneli · Remzi Kitabevi · 20167,9bin okunma
Reklam
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Aşkın ve tarihin tozlu sayfalarını aralıyor Naşide Gökbudak. Duyguların capcanlı yaşandığı bir hikaye Miralayın Kızı Süreyya. Amasya’da köklü bir ailenin kızıdır Süreyya. Ailenin en küçüğüdür, babaannesi Senane Hanım’ın gözbebeğidir. Bir kertmesi vardır, ama Süreyya Paris’te yaşayan amcasının oğluyla evlenmek istemez ve nişan günü kaçar... Zaki Afganistan Şahı’nın yeğenidir. türkiye’ye tıp eğitimi görmeye gelir,uzmanlığını psikiyatri üzerine yapıcaktır. Onun da Şah tarafından uygun görülen bir kertmesi vardır... .... Süreyya ihtilallerin olduğu, demokrasiye alışmaya çalışılan bir dönemde yaşar, aşkı Ankara’nın sonbaharlarında musiki dinleyerek tanır. Acı ile aşkın birbirine girdiği bir hayat yaşar. Naşide Gökbudak Miralayın Kızı Süreyya’da, Türk milletinin kökleşmiş geleneklerini, evlilik, kadın-erkek ilişkileri, yeni Türkiye’nin kimliğini oluştururken toplumun geçirdiği zorlukları, sürükleyici kurgusu ve akıcı diliyle irdeliyor. Bir solukta okunan roman kimi zaman buruk bir gülümseme yaratıyor, kimi zaman bambaşka bir iklime sürüklüyor.
Miralayın Kızı Süreyya
Miralayın Kızı SüreyyaNaşide Gökbudak · Nemesis Kitap · 2011638 okunma
63 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yalandan korkum düş gücümü öldürdü
"Yalandan korkum düş gücümü öldürdü." kitapçıda bu kitabı rastgele açıp ilk karşılaştığım cümle bu olunca gökyüzüne bakıp, gayri ihtiyari gülümsedim. daha doğrusu tavana baktım ama içimden kahkaha attım gülümseme ise maskeden gözükmedi. sonra kitabı aldım, günlüklerden derleme olduğunu öğrenince de nasıl bir pasajın içinde geçiyordu bu cümle diye merak ettim. Son zamanlarda karşılaştığım en güzel aforizma olabilir, yazıları ya da yazarları hatta hayatımdaki insanları bile kategorize etmeyi sevmediğim için "en" kelimesini fazlaca iddialı buluyorum ve buna rağmen kullandım. Sarsılma mı anlaşılma mı yoksa aydınlanma mı bilmiyorum. Azalışını hatta neredeyse kayboluşunu "Ben gerçekçi bir insanım" diyerek aklarken gerçeklik tutkusu ve yalan korkusunun paralelliğini görmemişim. Üstelik "göründüğünden daha iyi tanıyoruz birbirimizi, kendimizde olduğundan emin olduğumuz hataları başkalarının yüzüne vurmaktan kaçınıyoruz" da demiş. Aforizmaları çoğu zaman beylik laflar gibi görürken bu cümleleri okumak rahatsız etmedi. O günlükler basılmış olsa ve bir metnin içinde keşfedip altını çizsem her şey daha güzel olabilirdi o ayrı. Şimdiyse Türkçe'ye çevrilmiş tek kurgusu olan Horozibiği'ni okuyup, altı çizilecek cümleler için şansımı denemekten başka çarem yok.
Yazmak Üzerine Notlar
Yazmak Üzerine NotlarJules Renard · Sel Yayıncılık · 2014197 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cıs Hakan Sarıpolat’ın namı diğer
Hakan Sülün
Hakan Sülün
’nin ilk kitabı. 3-4 yıldır bu platformdaysanız illa ki Hakan’ın bir öyküsüne rast gelmiş, yaratıcılığına ve diline hayran kalmışsınızdır. Ben, ama, İshak Edebiyat grubu/sitesi sayesinde öykülerini yazım tarzına, çalışma şekline, yeteneğine, işte bir çok şeye tanık oldum. İşte
Cıs
CısHakan Sarıpolat · İthaki Yayınları · 2021369 okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Bu kitap en sevdiklerimin arasına girdi mi diye sorarsanız hayır diyebilirim ama okuduğuma gerçekten memnun oldum. Yaşlı Janina'nın anlatımıyla ilerleyen kitapta çok fazla detaya girildiğini gördüm ve "Ee" derken aslında her bir detayın kitaptaki cinayetin çözümünde büyük yeri olduğunu fark ettim. Astroloji ve hayvanlar kitabın başlıca konuları, cinayetler de zaten hepsini kapsayan ana konu. Kimisi yıldız haritası üzerine yazılmış cümlelerden sıkılmış mesela, benim sevdiğim noktalarsa onlardı. Sanırım zaten bu konuyla ilgili olduğum için sevdim. Bu yüzden ben şunu anlayabiliyorum; bu kitapta herkesin sevdiği bir şey olacaktır. Bir noktada, kitabı olayların çözümünü görmek için değil de bu süreçteki detayları okumak, Janina'yı tanımak için okumaya devam ediyorsunuz. Özellikle Janina'nın düşüncelerine yer verilen satırlar beni etkiledi. Onun hayvan ve doğa ile ilgili düşünceleri, tavırları ve doğrucu halleri hoşuma gitti. Bana en sevdiğim film olan Harold&Maude filmini hatırlattı, işte belki bu sebeple de bitirip kapağını kapattığımda yüzümde bir gülümseme vardı.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri ÜzerindeOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 20201,870 okunma
Reklam
318 syf.
·
Puan vermedi
Semerkant Amin Maalouf Titanicte Rubaiyat! Doğunun çiçeği Batının Çiçekliğinde! Ey Hayyam! Yaşadığımız şu güzel anı görebilseydim!Amin Maalouf, Afrikalı Leodan (YKY, 1993) sonra bu kez Doğuya, İrana bakıyor. Ömer Hayyamın Rubaiyatının çevresinde dönen içiçe iki öykü... 1072 yılında, Hayyamın Semerkantında başlayan ve 1912de Atlantikte bit(mey)en
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,8bin okunma
97 syf.
9/10 puan verdi
Aylin Balboa, adetea bir alevin kalan közlerine bizi çıplak tenle itiyor. Acıtıyor, ama durdukça alışıyoruz. Yaralar bırakacağını bile bile sıcaklık güzel geliyor. Ölüm üzerine, aileler üzerine söyleyeceği çok söz var yazarın. Aile içi şiddete, devlet içi tacize, yalnız kalanlara, ufacık alanlarında yaşayanlara, yılandan korkanlara, yalandan korkmayanlara, evinde yalnız kalamayanlara, havuzdaki anıları sadece bir kalp büyüklüğünde olanlara kadar gelecekte bekleyen endişeleri aktarıyor bize. Yüzümde gülümseme, gözümde yaşlarla okudum bir çok hikayesini. Dayanamadım bazılarında nefes aldım devam ettim. Öfkesini başkalarının hayatlarına dokunmak için kullanan bir yazarı sadece takdir edebilirim.
Ateş Sönene Kadar
Ateş Sönene KadarAylin Balboa · İletişim Yayınları · 20211,668 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Okunması gerekiyor !
Tamamen aşk, sevda, ihanet, kıskançlık,ilişkiler üzerine kurulu sürükleyici bir kurgu.. Şadan beyin çapkınlıkları, itirafları dürüstlüğü ve bazı öngörüleri beni benden aldı. İlk kısım "karımı nasıl aldattım?" Konu başlığı İle başlıyor. Spoilere geçiyoruz...Şadan beyin çapkınlarına dayanamayan ailesi onu kültürlü bir Hanımla evlendirip, kayın pederinin köşküne iç güveysi olarak yerleştirirler. Ancak Şadan bey'in vazgeçirmek ne mümkün, eski alışkanlıklarına devam etmektedir. İkinci kısım karım beni nasıl aldattı? Başlığı altında ilerlese de romanın sonlarına doğru okurları bir hayli şaşırtıcı meseleler karşılamakta! İşin sürprizini vermek istemiyorum aslında bu noktada.. Ben kitabı bitirirken yüzümde koca bir gülümseme içerisinde buldum kendimi. Genel toplumsal ahlaki irdeleyen bu eser naçizane tavsiyemdir efenim.. Keyifle okuyun.
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda ÖğütürHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20223,293 okunma
231 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.