Dekanımız Cemalettin Öner Hoca, nazik ve iyimser bir insandı. Dekanlığı sırasında, ondan manevi destek görmek bana çok iyi gelmişti. Yapmak istediklerimi olumlu karşılamasının, beni dinlemeye vakit ayırmasının, önerilerimi geliştirmemde çok katkısı olmuştu. Zaten bizim hastane 10 Güneş Umuttan Şimdi Doğar, s. 204-205. 241 protokolünü de fakülte dekanı olarak o imzalamıştı. 1981 yılında bir gün odama geldi, masamın karşısındaki koltuğa oturdu ve "Dermatoloji Ana- bilim Dalı Başkanlığı'nı size veriyorum," deyiverdi. "Aman Hocam, beni onurlandırdınız, çok teşekkür ederim ama ben çok fazla yerde çalışıyorum, hem merkez müdürüyüm, hem hastanenin başhekimiyim. Siz de biliyorsunuz, projeler üretmek zorundayım ve ayrıca bir sürü hastam var. Ilımların hepsinin altından nasıl kalkarım?Bu bana çok fazla gelir," diye itiraz ettim. Cemalettin Hoca, ayağa kalktı, kapının yanına gidip durdu, "Yaparsınız, yaparsınız!" dedi, "İtiraz kabul etmiyorum, efendim!" Fırladı gitti. Arkasından ağzım açık bakakaldım. Beş yıldır yapmakta olduklarımın yanı sıra, bir de Anabilim Dalı Başkanlığı yapacaktım, bundan böyle.
Güneş doğmak için ne dua ne de bir sihir bekler.
Doğar ve onu herkes coşkuyla karşılar.Sen de görevlerini yerine getirmek için alkış ya da övgü bekleme.
Yapman gerekeni iyi yaparsan güneş gibi sevilirsin.
1.KURAL : Aramakla bulunmaz ama bulanlar hep arayanlardır.
2.KURAL : Her şe vaktini bekler . Ne gül vaktinden önce açar ne de Güneş vaktinden önce doğar. Biraz sabret senin olan sana gelecektir.
3.KURAL : Kısmet etmişse Mevla , el getirir, yel getirir ,sel getirir. Kısmet etmemişse Mevla , el götürür, yel götürür, sel götürür.
4.KURAL : Her şey
*
Başka bir ülkeye gitmen zerre kadar fark etmez.
Ben kendimde denedim bunu. Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, içindeki o şeyden kurtulamazsın.
Boşuna bütün bunlar.