İskender Pala hayranlığımı her seferinde dile getiren sıkı bir okuruyum. Bu kitabı 2017 basım, kitaplığımda bir süredir bekleyen bir eseriydi yazarın. Pala'nın kaleminin gücü, saltanatlı ve güçlü dili, betimlemelerinin güzelliğini yeniden anlatmama gerek yok bence, sürekli söylediğim şeyler zira :) Bu eserinde MÖ. Lidya hükümdarı Aslan Kral, daha çok bilinen adıyla Karun'dan başlayıp; 1970 darbe yılları sağcı solcu çatışmalarının ortasında kalan gencecik, sanat düşkünü gencin hayatının mahvoluşuna uzanan bir kurgu. İki alakasız konu nasıl bir araya gelir derseniz İskender Pala bu işin piri. Kitapta olmazsa olmaz İskender Pala teması 'aşk' etrafında dönüyor her şey. Yine ve yeniden aşk için insanların neler yapabileceğini görüyoruz. Tabi sadece aşka indirgeyemeyiz kitabı, Lidya Krallığı, Karun, Pers Kralı Keyhüsrev, savaş, altın üretimi, sanat, darbe yılları, sağcı solcu çatışmalarının yıkıcılığı, halk arasına bilerek sokulan fitneler, cinayet, kararan gencecik hayatlar, eli yüreğinde kalan ana-babalar... Yine dolu dolu bir kitap elbet.
İskender Pala kitaplarında en sevdiğim noktalardan biri tarihi anlatırken (tüm kitapları hemen hemen tarihe değinir) gerçek ve doğru kaynaklardan bire bir araştırarak, gerçeğe bağlı kalarak kurgulamasıdır. Zaten kitabın girişinde yardım aldığı tüm şahıslara tek tek teşekkür eder. Yani hem kurgu okuyup hem de tarihi öğreniyoruz desem çokta abartı olmaz.
İskender Pala aşığı bir okurdan şiddetli bir tavsiye daha efendim. Selam ve dua ile...