Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Demirbaş Caymak

Elif Demirbaş Caymak
@guntulukitapligi
İnsan gönülden ibarettir.
Okul Psikolojik Danışmanı
KTÜ / PDR
Kocaeli
Bartın
241 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
224 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Merhabalar, yazardan okuduğum ikinci kitap olan , yazardan en çok okunan ve sevilen kitap olan On Kişiydiler ile geldim bu defa. Kitabın akıcılığı, kurgunun uyumu ve eksiksiz oluşu harikaydı. Başından sonuna kadar merak uyandırıcıydı ve şahsen ben sonunu asla tahmin edemedim, yürüttüğüm fikirlerde boşa çıktı. Issız kalmış ve ulaşımda zorluk yaşanan bir ada, adaya daha önceki sahibi tarafından inşa edilmiş göz alıcı malikane, birbirinden alakasız 10 farklı kişiye adanın yeni sahibi tarafından giden davetiye, davetiyede hepsine farklı farklı gerekçeler ve aracılar belirtilmiş olması, bu kişilerin aynı gün ve aynı saatlerde adaya doğru yola çıkması... Malikaneye vardıklarında ne adanın sahibi ne de davet edilme gerekçelerini ortaya koyan bir durumla karşılaşmadılar, sadece onlardan bir kaç gün önce gelmiş olan 2 hizmetkar onları karşıladı. Adaya gelmeleri ile beraber hava bozdu ve ana karayla bağlantı umutları tamamen kesildi, aynı günün akşamında da gramofondan daha önce kaydedilmiş ve hepsine ayrı ayrı suçlamalar (cinayet) içeren bir ses kaydı dinlediler. Yeterince anlattım bence gerisini siz okuyun, kesinlikle ters köşe bir kitap. genel olarak çok sevdim. Evet anlatım dili basit, günlük konuşma dili hakim ve betimlemeler zayıf, duygu yoğunluğu yok ama kurgu ve akıcılık müthiş. Bu tarz okumalar yapmayı sevenlere tavsiyedir, alın okuyun okutun efendim. Selam ve dua ile.
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,3bin okunma
Reklam
336 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Merhabalar, Cadının Yüreği kapak kısmında Ben Kirke'ye atıfta bulunmasından ötürü aldığım bir kitap. Ben Kirke'yi severek okumuştum, bu kitaba da büyük bir ilgi ile başladım. Ben Kirke'de Yunan Mitolojisine dair bir kurgu okurken bu defa İskandinav Mitolojisi karşıma çıktı. Güzel yanı yazarın İskandinav Mitolojisi alanında çalışmalar yapan biri olması, yani hem kurgu okuyup hem de mitoloji alanında bilgi sahip olmuş oluyoruz. İskandinav mitolojisinde tanrılar, devler, insanlar derken birde karşımıza cadı Angrboda çıkıyor. Üç kere yakılan ve üçünde de ölmeyen Angrboda ve yüreğini yakıldığı yerde bulup ona getiren kurnaz Loki.. Her şey burada başlıyor. Cadının yeteneklerinden ötürü tanrıların babası Odin'se onun peşinde. Kitabı çok hızlı okuyup, elimden bırakamadığım doğrudur. Hem merak uyandırıyor hem de mitolojiye ilgisi olanlar için harika bir kurgu. Ben oldukça sevdim, kitap sayesinde İskandinav Mitolojisine de daha da hakim olmuş oldum. Alana ilgi duyanlara, Ben Kirke ve Akhilleus'un Şarkısı kitaplarını sevenlere gönülden tavsiyemdir. Mitolojiye dair okumalar yaparken dikkatimi çeken bir şeyden de bahsetmek istiyorum. gerek Yunan Mitolojisi gerekse İskandinav Mitolojisinde tanrılar egoist ve kötücül olarak anlatılıyor. Diğer varlıklara türlü türlü zararları dokunan ve bu durumu zerre umursamazken aksine zevk alır şekilde anlatılıyor. Tanrı kavramı ve bu anlatış şekli bana çok tezatmış gibi geliyor. Kendi inanç sistemimizden ötürü de böyle düşünüyor olabilirim tabi ki. Bu alanı daha iyi anlayabilmek adına kurgu dışında gerçek mitolojik eserler okumalıyım. Selam ve dua ile..
Cadının Yüreği
Cadının YüreğiGenevieve Gornichec · İthaki Yayınları · 20222,204 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Merhabalar, Maalouf severek okuduğum kalemlerden, yazardan bu eserle beraber 4 kitap okumuş oldum. Bir süredir kitaplığımda bekleyen Empedokles'in Dostları ile tanıştım bu defa. Anlatıcımız karayla incecik bir yolla bağlantısı olan, ufacık bir adada yaşayamayı seçen orta yaşlı çizerlik yapan bir adam. Dünyanın alışılagelmiş düzeni (!) dışına çıkan olaylarla beraber ana karakterimiz gün gün yaşananları not almaya başlıyor. (Bu olaylara spoi vermeme adına çok değinemiyorum.) Tabi bu yaşananlar kimsenin beklemediği bir şekilde başlıyor ve insanlığın güvendiği tüm savunma yöntemleri(teknoloji, savunma sanayi, nükleer silahlar vb.) bir anda etkisiz kalıp aciz duruma düşüyor. Kurgu gerçekten güzeldi ve insanlığa dair verdiği çok güzel mesajlarda vardı. Okuduğum bu kurgunun gerçekliğini savunan insanlar günümüzde de mevcut, çokta uzak ihtimaller değil aslında yazarın bize sundukları. Bu yüzden ayrıca ilgi çekici bence. Kesinlikle şans verilmesi gereken kitaplardan. Bilimkurgu filmi izliyor tadında giden, oldukça akıcı bir serüven. Selam ve dua ile.
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
222 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Merhabalar, okumaktan sıkılmadığım kalem Yaşar Kemal ile geldim bu defa. Üç Anadolu Efsanesi, Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik... Yazarın yaptığı uzun ve derin araştırmalar ile, halk diline mal olmuş efsaneleri birleştirerek oluşturduğu bir eser. Hep duyduğumuz (bende ismen biliyordum ama gerçek hikayelerini hiç araştırmadığımı fark ettim kitabı okurken) bu üç şahsı yazardan bir daha okuyoruz. En güzel yanı birinci ağızdan yapılan araştırmalarla yazarın gerçeğe en yakın hikayeleri kendi engin kalemi ile bize sunduğunu bilmek. Köroğlu ve Karacaoğlan dillere pelesenk olmuş farklı zamanlarda yaşamış birer halk ozanı, haklarında farklı farklı öyküler olsa da gerçek olan tek şey onların yüreğinden kopup gelen, günümüze mal olan dörtlükler. Kitabı okurken sevdalanmış, içi yanan bir insanın yanı başından oturmuş, yüreğinden kopa kopa söylediği türküleri, bir eliyle de tellerine vurduğu sazını duymamak elde değil. Masal tadında efsane tadında olan bu kitabı okumayı çok sevdim. Yaşar Kemal'in betimlemeleri ile adeta o dönemlere gittim, o türküleri duydum, o havayı içime çektim. Birde Karacaoğlan ve Köroğlu'nu tanıdım Alageyik efsanesini öğrendim. Ben sevdim, yazarın kalemini sevenler muhakkak okusun derim. Selam ve dua ile.
Üç Anadolu Efsanesi
Üç Anadolu EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,7bin okunma
325 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Merhabalar, okurken beni gerçekten etkileyen bir kitapla geldim bu defa. Algernon'a Çiçekler'de düşük bir IQ ile doğan Charlie'nin hikayesine tanık oluyoruz. Kitapta birinci tekil şahıs anlatım yöntemi kullanılmış. Düşük IQ seviyesinin yükseltilmesini amaçlayan bir deneye Charlie denek olarak katılıyor, ameliyat süreci ve devamında ondan her gün ilerleme raporu adı altında yaşadıklarını ve düşüncelerini yazmalarını istiyorlar ki bu sayede kaydedilecek olan gelişmeleri birinci ağızdan izleyebilsinler. Yani bir nevi kitap ana karakterimizin günlüğünden oluşuyor diyebiliriz. Algernon ise deneyin daha önce üzerinde denendiği ve yol kat edilip zekası gelişen fare. Faredeki gelişmeler izledikten sonra da ilk insan denek Charlie oluyor. Charlie'nin IQ seviyesi düşükken dış dünyayı algılayışı, insanları iyi niyetli ve cana yakın değerlendirişi ile ameliyattan sonra hızla yükselen IQ seviyesi ile gerçekleri idrak edişi, aslında insanların ona acıdığı ve alay ettiklerini fark edişi benim en çok etkilendiğim kısım oldu. Tabi kitap böyle sürüp gitmiyor, spoi vermemek adına burada kesiyorum. Kitap insan doğasının acımasızlığına vurgu yapmış bence. Kendinden düşük gördüklerine karşı acımasızlıkları, kendinden yüksek gördüklerine karşı da beslediği korku ile gelen yalancı saygı... Okurken ne kadar insana dair, ne kadar bize dair dedim çoğu yerde. Charlie'ye üzülmemek zaten elde değil, o kısma değinmiyorum. Kesinlikle şans verilip okunmalı, hayata -1'lerle başlayan insanlara karşı biraz daha empati duymamızı sağlar umarım bu eser. Selam ve dua ile.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Merhabalar, Şermin Yaşar geç tanıştığım yazarlardan, geçen haftalarda yazardan Deli Tarla okuduğum ilk kitaptı, bu kitabı da daha çok taze yeni yayımlandı, roman türünde yazdığı ilk eseri, övgü dolu yorumlara kayıtsız kalamayıp alıp hemen okudum. Kitabı çok beğendiğimi daha girişte belirtip fikirlerimi söyleyeyim. Kitabı çok çok beğendim çünkü çok bizden, gerçek duygulara değinmiş. Emeklilik çağına gelmiş 3 erkek kardeş, hepsi evli barklı çocuklu, hayatta olan bir baba ve hepsinin kendi iç sesleri. Akan bir olay yok, kişi betimlemesi, durum betimlemesi de yok, anlatım dili oldukça sade ancak duygular çok yoğun ve insana dair. Beni vuran nokta burası oldu zaten. Bu kadar sadeliğin içinde bu kadar insana dair olması. Birbirine çok bağlı görünen, dışarıdan bakıldığında gıpta edilecek bir ailenin birde iç yüzüne bakalım demiş yazar, aslında hepimizin ailesini anlatmış. Çok çok üzüldüğüm, belki kendimi bulduğum noktalar oldu, ki her okurun kendini bulduğu yerler olacaktır muhakkak. Canı gönülden tavsiyemdir, okuyun efendim, pişman olmazsınız. Selam ve dua ile...
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,308 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
İskender Pala hayranlığımı her seferinde dile getiren sıkı bir okuruyum. Bu kitabı 2017 basım, kitaplığımda bir süredir bekleyen bir eseriydi yazarın. Pala'nın kaleminin gücü, saltanatlı ve güçlü dili, betimlemelerinin güzelliğini yeniden anlatmama gerek yok bence, sürekli söylediğim şeyler zira :) Bu eserinde MÖ. Lidya hükümdarı Aslan Kral, daha çok bilinen adıyla Karun'dan başlayıp; 1970 darbe yılları sağcı solcu çatışmalarının ortasında kalan gencecik, sanat düşkünü gencin hayatının mahvoluşuna uzanan bir kurgu. İki alakasız konu nasıl bir araya gelir derseniz İskender Pala bu işin piri. Kitapta olmazsa olmaz İskender Pala teması 'aşk' etrafında dönüyor her şey. Yine ve yeniden aşk için insanların neler yapabileceğini görüyoruz. Tabi sadece aşka indirgeyemeyiz kitabı, Lidya Krallığı, Karun, Pers Kralı Keyhüsrev, savaş, altın üretimi, sanat, darbe yılları, sağcı solcu çatışmalarının yıkıcılığı, halk arasına bilerek sokulan fitneler, cinayet, kararan gencecik hayatlar, eli yüreğinde kalan ana-babalar... Yine dolu dolu bir kitap elbet. İskender Pala kitaplarında en sevdiğim noktalardan biri tarihi anlatırken (tüm kitapları hemen hemen tarihe değinir) gerçek ve doğru kaynaklardan bire bir araştırarak, gerçeğe bağlı kalarak kurgulamasıdır. Zaten kitabın girişinde yardım aldığı tüm şahıslara tek tek teşekkür eder. Yani hem kurgu okuyup hem de tarihi öğreniyoruz desem çokta abartı olmaz. İskender Pala aşığı bir okurdan şiddetli bir tavsiye daha efendim. Selam ve dua ile...
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,3bin okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Merhabalar, Mujikler can yayınlarının kısa klasiklerinden bir Çehov öyküsü. ele alınıp bir kahve çay molasında okunacak kısalıkta hem de. Çehov öykülerini severim. bu da çok tadında bırakan bir öyküydü. Mujikleri tanıdık, eğitimsiz insanların ve köy yaşamındaki sosyolojik yapıyı anlattı Çehov. Dar zamanlarda okunabilecek kısacık bir öykü.
Mujikler
MujiklerAnton Çehov · Can Yayınları · 2021523 okunma
576 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Merhabalar, kitabı alalı yıllar oldu, kitaplığımda bana küsmüş bir şekilde bekliyordu. Tahmin ettiğim üzere film/dizi tadında hızlı akan, merak uyandıran ancak edebi zevk açısından kısıtlı olan kitaplardandı. Yine de genel olarak sevdim diyebilirim. Yazarın bir çok karakteri işleyip, koordineli şekilde karşı karşıya getirip, hayatlarını birbirine bir şekilde bağlaması güzeldi. Ancak karakterlerin özelliklerini işlerken zayıflıklarda gördüm, daha yakından tanımak istediğim durumlarda oldu ancak kısıtlıydı, hem karakterleri hem geçmiş gelecek, hem de savaş kavramını bir arada götürdüğü için olabilir diye düşünüyorum. Kitapta Hitler, Fransa, Almanya’daki kömür ocaklarında doğmuş yetimler, müzede çalışan baba ve görme yetisini kaybetmiş kızı, evden dışarıya adımını atmayan hayata küsmüş bir amca, tüm bunların ortasında patlak veren savaş ve tüm bu insanların hikayesinin bir şekilde birbirine bağlanması. Oldukça akıcı ve kurgu ince ince işlenmiştir. Ana karakterlerimiz çok saf ve temiz iki gençti. Tabi savaş gerçeğini göz ardı etmeyip sonu 'mutlu sonlu' kitaplardan olmadı. Akıcı kitap arayanların seveceği bir eser. Edebi zevk versin, ağdalı bir dili olsun diyenlere de hitap etmeyecek bir kitaptı. Genel olarak sevdim, okumak için şans verilebilir. Selam ve dua ile.
Göremediğimiz Tüm Işıklar
Göremediğimiz Tüm IşıklarAnthony Doerr · Koridor Yayıncılık · 2015925 okunma
424 syf.
4/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Merhabalar. bu defa bu mecrada sıklıkla gördüğümüz ve genelde çok beğenilen bir serinin ilk kitabı ile geldim ; Pia Mater. Serinin ilk kitabını okudum, ikinci kitabını henüz edinmedim. İlk kitapla ilgili fazlaca övgü ve hayranlık paylaşımları görmüştüm, haliyle kitaba bir beklenti ile başladım. Kitap evet oldukça akıcıydı, su gibi okunuyor, dili
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
Reklam
293 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Merhabalar, Sana Gül Bahçesi vadetmedim aslında herkesin ilgiyle, akıcı bir şekilde okuyabileceği bir kitap değildi. Benim çok ilgilimi çekti çünkü otobiyografik bir roman, yazar genç yaşta akıl hastanesi deneyimi yaşamış ve kendi yaşantılarından çıkarak bize o karmaşık dünyayı anlatıyor. Psikoloji alanına ilgi duyan ve alanda eğitim görmüş ya da bu meslekteki kişilerin muhakkak ilgisini çeker diye düşünüyorum. Zira bizim alanımız insanı anlama üzerine kuruludur ve bu kitap tam olarak bu eksende oluşmuş bir eser. Gerçekliğin kurgu ile birleşimi elbet daha okunası oluyor, işimiz biraz daha kolaylaşıyor. 16 yaşında şizofreni teşhisi konmuş, bir akıl hastanesine yatırılmış, dünyanın gerçekliğinden uzaklaşıp kendi zihninde oluşturduğu Yr ülkesine kaçıp oradaki tanrılarla konuşan bir kız, hayatına giren bir doktor ve sancılı ilerleyen 3-4 yıl süren iyileşme süreci, hiçte kolay değil elbette ki. Şizofreni , çoklu kişilik bozukluğu gibi rahatsızlıklar uçsuz bucaksız bir orman zannımca, nereden ne çıkacağı asla belli olmayan hemde, kitaptaki ana karakterimiz ve akıl hastanesindeki diğer değindiği hastalar bunu bir kere daha ispatladı bana. İnsanın zorlandığında nasılda kendi içine kaçabildiği, kendini korumak içinde bu iç dünyasında başka başka dünyalar kurabildiğini gösteriyor. Ruh hastalıkları, toplum tabiri ile delilik hem çok ilgi çekicidir bir o kadar da ürkütücü, kitabı okurken bunu bir kere daha göreceksiniz. Ben oldukça sevdim, yazarın be yazık ki çevirisi olan başka kitaplarını bulamadım. Alana ilgi duyanlar mutlaka okusun ancak yineliyorum herkesin zevkle okuyacağı bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Selam ve dua ile.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114bin okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Merhabalar. Çoğu kişinin filmini izleyip hayranı olduğu Selvi Boylum Al Yazmalım ile geldim bu defa. Filmi baştan sona hiç izlememiştim ancak kitabı bir solukta okudum. Aytmatov'un kitaplarını zaten severim. bu da severek okuduğum bir romanı oldu. Roman oldukça kısa ve akıcı, kısa sürede bitirilecek kitaplardan tabi filme çevrilirken bazı değişiklikler yapılmış, bunu okurken daha iyi anlıyoruz. Kitapta yine bozkır, soğuk kış ayları, geçim sıkıntısı teması var, Aytmatov'un çoğu kitabında bu nüanslar vardır. Birde aşk var elbet, kıymeti bilinmeyen, elde edilince değersizleşen, kaybedince de ben ne yaptım dedirten aşk. Filmden aşina olduğumuz hikayenin orjinalini de okumak lazım derim muhakkak, hatta ben ilk önce okuyup sonra izlemeyi sevenlerdenim. Selam ve dua ile.
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20219,6bin okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yazardan Gece Yarısı Kütüphanesi'ni severek ve ilgiyle kumuştum. Bu kitabını da tavsiye üzerine alıp okudum. Farklı ve bir o kadar güzel kurgusu olan bir eser. İçerisinde insan yaşamına ve sosyal normlara dair çok güzel tespitler olan bir kitap. İnsanları dünya dışı bir varlığın gözünden okumak ilginç bir serüven. İnsan yaşamını farklı açılardan hem yerilip hem de duyguların ve bağlılığın bu denli övülmesi, iki zıt düşünce arasındaki savaşın bu denli güzel sonlanması... Hızlı okunabilecek, akıcı ve ilginç bir kitaptı, şans verilmesi lazım diye düşünüyorum. Selam ve dua ile.
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Domingo Yayınları · 20236,9bin okunma
214 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Yaşar Kemal'in kalemini oldukça severim, okuma serüvenime de sık sık eserlerini dahil ederim. Bu defa yazardan kurgu değil de röportaj türündeki bu kitabını okudum. Yazarın kurgu yazmada ki maharetinin yanında asıl mesleği olan gazetecilikte de ne denli usta olduğunu bu kitapla görmüş oldum. Çok iyi bir gözlemci, araştırdığı konular için canla başla çalışan, o gruba dahil olmak için her yolu deneyen, depremzedeleri anlatabilmek için gidip onlarla aynı yerde yaşayan, kışın soğuk gecesinde aynı çadırda geceleyen, yani sadece yazan değil yaşayan bir gazeteci. En güzel yanı da halktan biri olup, halkın gerçek sorunlarını anlatan, onların dertleri ile dertlenen, yazmak okunmak için değil de cidden sorunlara çözüm üretebilmek için araştıran bir gazeteci. Yazarın gazeteci kimliğine ayrıca hayran kaldığımı daha nasıl ifade edebilirim bilemiyorum. Eserde Türkiye'nin neresinde kanayan bir yarası varsa oraya eğilmiş yazar. Bunun yanında ilginç olan olayları da göz ardı edememiş, Ağrı dağına tırmanma, Antep'te kaçakçılarla yaşama, Erzurum'da depremzedelerle hemhal olma vb farklı içerikler var. Okurken memleketimizde geçmişe bir yolculuk yapmış gibi hissettim. Beni en çok hüzünlendiren yanı ise garibanın geçmişte de günümüzde de en çok ezilen, çileyi çeken kesim oluşunu birde Yaşar Kemal'den okuyor olmak oldu. Bazı şeyler hiç mi hiç değişmiyor ne yazık ki. Kitabı oldukça sevdim, serinin devamını da diğer kitap alışverişlerimde peyderpey alıp okumayı planlıyorum. Selam ve dua ile.
Nuhun Gemisi
Nuhun GemisiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20171,393 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
İskender Pala ne yazsa okurum diyen sadık okuyucularındanım, bu eserini de yayımlandığı gibi temin edip hemen okudum. Tabi ki yine yanıltmadı. Pala'dan sevdiğim üslup, ustaca kullanılmış dil, harika bir kurgu ile yine severek zevkle okuduğum bir kitap oldu. Adının hakkını veren bir Aşk Hikayesi idi. Birbirine geçmiş ömürler, kayıplar, buluşmalar ve en çokta kavuşamamalar. İskender Pala'da sevdiğim diğer bir yön aşkı böylesine masumane, incitilmemiş, üzerine toz zerresi değmemiş haliyle biz okuyucularına sunması. Aşkı böylesine anlatan kaç kalem kaldı ki sahi? Pala severlere tavsiye, hiç okumamış olanlara da şiddetli tavsiyedir efendim. Selam ve dua ile.
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,646 okunma
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.