Korku bir dürtüdür.
O halde insan hâlâ nasıl;
Fâni olan bir bedende,
Fâni olan âlemde bu kadar rahat takılabilir.
Her salisenin hesabı sorulacağını bildiği halde, nasıl!
Şuursuz ve kayıtsız kalabilir??
Etrafında dönen iyi ve güzel her şey ve herkes,
Rûha, onun yoluna ve onun evine giden bilete yatırım yapmalı.
Aksi takdirde, bugününü süsleyen güzelliklerin toprak altı kaybolunca, bir sivilce ile de kurtaramaz kendisini...
İdrak ehem iş. Aydınlanmak da neymiş.
" Günümüz aydınlarına " . . .
خ ف ز ي
- "İslâmcı gençlerin duygu ve düşünce dünyasını daha çok fetvacı dayılar şekillendiriyor. Bu dayılar bu fetvacılık işini o kadar ayağa düşürmüş durumdalar ki, overlokçu hesabı, “fetvacı ayağınıza geldi, 5 dk’da hazırlanır, hemen teslim edilir” diye reklamlarını yapmaktan bile yüzleri kızarmıyor. Biz, İslâm'a Muhatap Anlayış’ın kavranması
Gölge ve Kan Kitap 19. yüzyılın son çeyreğinde geçiyor. O zaman yaşanan cinayetleri baza alan tarihi polisiye kitabı diyebiliriz.
Audrey Rose saygın bir ailenin kızıdır. O dönemlerde kızların evde çay partileri, dikiş, nakış ile uğraşması beklenir. Lakin Rose bu sınırları aşmaya çalışan hatta aşan biri. Onun hayat bulduğu, mutlu olduğu tek yer amcası Dr.Jonathan’ ın yanında kadavra incelemektir. Babasından gizli incelemeler yapar ve amcasının derslerine katılır. Derslere katılması ile beraber Thomas Creswell’ da kitaba dahil olur.
Şehre korku salan Karındeşen Jack’ in işlediği cinayetlerin otopsisini yapmayı amcası kabul eder. Audrey Rose, amcası ve Thomas katili bulmak için kolları sıvarlar.
Kitabın başları çok normal ilerledi. Hatta beni biraz sıktı diyebilirim. Lakin kitabın ilerlemesi ile o kadar kitaba daldım ki elimden düşüremedim. Bir günde kitabı bitirdim. Yazarımızın kalemi o kadar kuvvetli ki okurken resmen yaşıyorsunuz. Kİtabın etkisinden uzun süre çıkamadım. Sonda öyle bir ters köşe oluyor ki. Hiç beklemediğim biri katil ile iş birliği içinde ve öldürülen kadınların ne uğruna öldürüldüğünü öğrenince kesinlikle deliye döndüm. Herkese katil gözü ile baktım ama böyle yanılgı görülmedi yani öyle diyebilirim. Normal polisiye kitaplarında ilk 100 sayfada katili çok rahatlıkla anlayabiliyorsunuz lakin bu kitapta kesinlikle öyle değil. Hatta okurken kesinlikle bu katil sonu böyle bitecek eminim diye kendi kendime söylenirken sonunda yaşadığım ters köşenin vakti hesabı yok. Kitap bence çok kaliteliydi son zamanlarda çıkan kitaplar gibi günümüz türkçesi de değildi. Favori kitaplarım arasında yerini aldı
Uzun kışı bahara verirken
Sesin sesime değmedi, çok oldu
Parmak hesabı aylar sayarken
Canıma ot tıkar biri
Oturdum malumumu yaşarken
Çok düşündüm, yönümü gördüm
Uzak somut anlamını bulurken
Yavaş...
Amma yavaş...
İçime doğdu görüş günümüz
Dizini dibimde buldum
Gök yüzünden öptüm, ellerinden
Sonu başa yakın, bozuldu ağzımın tadı
Adam zengin, beş-on kere hacca gitmiş.
Öyle ki serveti yedi sülalesine yeter.
Gidip kapısına dayanıyor: "Efendi şurada bir hayırlı iş vardır, yüz lira verirseniz bitecek" diyorsun. Değil yüz lira, yüz milyon lira verse bir şeyi eksilmeyecek olan adam size dünyaları bağışlıyormuş gibi kasılarak elini cebine atıp bir on lira
Yapacağımız sıradan dünyalık işleri bile sormadan soruşturmadan yapmıyorsak dünyamızı ve ahiretimizi en çok etkiyecek evlilik gibi önemli bir müessese de hele de boşanmaların ve anlaşmazlıkların had safhada olduğu günümüz koşullarında mutlaka doğru kaynaklardan doğru bilgilerin edinilmesi şart .
Bu kitaptan aldığım altını çizdiğim bazı yerler
Adam zengin, beş-on kere hacca gitmiş.
Öyle ki serveti yedi sülalesine yeter.
Gidip kapısına dayanıyor: "Efendi şurada bir hayırlı iş vardır, yüz lira verirseniz bitecek" diyorsun. Değil yüz lira, yüz milyon lira verse bir şeyi eksilmeyecek olan adam size dünyaları bağışlıyormuş gibi kasılarak elini cebine atıp bir on lira
Kaldığımız yerden bir önceki sayıyla devam ediyoruz. Temin konusunda sıkıntı yaşayınca böyle olduk ama nasılsa sayılar fark etmiyor. Bu sayı benim için zaten en anlamlı sayı oldu da diyebilirim. Dün gibi hatırımda, üzerinden nasıl olur da 4 ay geçmiş olabilir dediğim bir olayı yaşadık ülkece. Deprem felaketine yönelik bir yazıyla başlamak da epey
Tekniğin, teknolojinin ve modernliğin bir getirisi olarak insanlar, kitleler hâlinde belli başlı platformlara entegre olmaya başladılar. Sosyal medya, bu platformların başında gelir ve insanlar bugün sosyal medyayı âdeta hava ve su gibi yaşamımızın vazgeçilmez bir unsuru hâline getirmiştir. Günlük hayatta kayda değer bir zamanı bu platformlarda geçirir olduk. Üstelik yalnızca eğlenmek ya da deşarj olmak için değil, ilgi duyduğumuz alanlarda diğer insanların faaliyetlerini takip etmek, onlarla iletişime geçmek yahut ürettiğimiz ürünlerin daha geniş insan topluluklarına ulaşmasını sağlamak için de bir sosyal medya hesabı sahibi olduk. Artıları ve eksileri elbette tartışılabilir olan bu platformlar için herkes tarafından kabul edilen husus şudur: Sosyal medya, günümüz toplumuna, tarihin hiçbir devrinde görülmeyen bir iletişim ağı imkânı ve hızı sağlamıştır. Elbette bu hız, küresel otoritenin, çizdiği program dâhilinde insanların algılarını kolayca yönetebilir hâle gelmesini de beraberinde getirmiştir. Tüm bu yaygınlaşmalar ile sosyal medya hesaplarının siyasi ve iktisadi otorite ile olan bağlantısı dikkate alındığında, sosyal medyanın bir sanat hâline dönüşmesi de sosyal medya uzmanlarının birer birer ortaya çıkması da hâliyle kaçınılmazdır. Guy Kawasaki’nin kaleme aldığı ve Peg Fitzpatrick’in katkılarının bulunduğu “Sosyal Medya Sanatı”, günümüz dünyasının bir gerçeği olan sosyal medya platformları ve onların kullanımları hakkında ipuçları sunuyor.
Seçime sayılı günler kaldı, bu kitapla birlikte yakın zamanda Ali Yeşildağ, daha öncesinde de Sedat Peker’in yayınladığı video serilerinde gördük ki, günümüz iktidarının tek derdi para, bütün her şey onun için.
Bu kitap güncel siyaset içerdiği ve bugünü işlediği için mecburen bu incelemede kitabın içeriğiyle birlikte seçimin öncesini de, bugünü
Halbuki düşünsene, bir zamanlar bütün masumiyetimle yüksek makamlarda oturan, güzel evlerde yaşayan, banka hesabı olan eğitimli insanların ne kadar değerli olduklarına inanırdım.