Ziya Gökalp, Talat Paşa’ya yazdığı şiirde, Leibniz’in Monadoloji’sinde birbirlerinden habersiz monadların (ruhların) ilahi bir iradeyle harekete geçmesine referans vererek Talat Paşa’nın da Türkleri milli şuurla harekete geçirdiğini söyler.
“Bütün kalbler Leibniz’in Monad’ı
Gibi şahsi bir tül ile örtülü
Birbirine kapalıyken.. Parladı
Milli bir nur şeffaf etti o tülü”
“O nur senin zekandır ki fark eder
Tezatların içindeki ahengi
Mezcederek yine bize zerk eder
Önce bizden topladığı bin rengi”
“Sen canları birleştiren bir ruhsun
Vicdanını sende görür cemiyet
O bir necat teknesidir, sen Nuh’sun
Sen olmasan öksüz kalır bu millet”
“Türk neferi gibi temiz yürekli
Tesallufsuz, tefahursuz bir Alp’sin
Türk tarihi gibi namus heykeli
Hiçbir zaman sarsılmayan bir kalpsin”
Yarım erkekler ve yarım kadınlar ortasında, çocuklar iki parçaydılar. Aile evden gidiyorsa, çocuklar elden gidiyordu. Ailenin çöküşü nisbetinde boşanmalar arttıkça, çocuklar celâl-cemal dengesinin uzağına düşüyor, hayat vadisinde tek kanadıyla uçmaya mahkum halde yetişiyordu.
Erkek ve kadın, tek başına kaldığında, iki yarım insan gibiydiler. O
Bugün arabada TRT radyoyu dinliyorduk. Spiker günün anlam önemine binaen 'Benim için (önem sırası) çocuklar, kadınlar ve diğer canlılar.' minvalinde bir söz sarfetti.
Diğer canlılar, yani hayvanlar, bitkiler, mantarlar, mikroskobik canlılar ve tabi erkekler 😂😂
''Türkiye’de irtica, bakarsınız bir gün yok gibi görünür, ertesi gün ortaya çıkar. Yok gibi görünmesine rağmen yok demek mümkün değildir, sinmiştir. Kendini gizliyordur. Fırsatını bulursa ortaya çıkmak isteyecektir.''
23. Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu.
*Sen yürüyeceksin*
‘Sen ağlayacaksın, belki horlanacaksın, belki dışlanacaksın
Ama sen yürüyeceksin…
Kimi zaman nefsin karşına çıkacak, kimi zaman çevren,
Kimi zaman ailen, kimi zaman gücü elinde tutanlar…
Ama sen yürüyeceksin…