Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
·
Puan vermedi
İş yerinin verdiği tatille Avusturya Alplerine giden Baron zamanını geçirecek bir flört arar. Gözünü hemen birini kestirmişti bile. On iki yaşında oğlu olan bir kadın. Baron çocuğu kullanarak kadınla tanışabileceğini düşünür. Bu planı başarılı olur. Küçük çocuğun kendisini dinleyen, önemseyen birine ihtiyacı olmasını kullanan Baron'a karşı güveni artmıştı Edgar'ın. Artık Baron'a herkesten çok güveniyordu. baron ve annesi tanıştıktan sonra Edgar' görmezden gelip, sürekli onu kandırıp ,yalanlar söylüyorlardı. Edgar anlam veremiyordu tüm bu olanlara, neden diyordu. Baron ve annesi bir çocuğun tüm masum duygularını kullanıp bir köşeye atmışlardı. Edgar annesi ile Baron'un arasındaki sırrı çözemiyordu. Bu sırrı kitaplarda okumuş, televizyonlarda izlemişti. Ama kimse ona asıl gerçeği söylememişti. Bir kadını elde etmek isteyen adamın küçük bir çocuğu kullanması, saf duygularını, güvenini bir bir kullanıp ardından tüm o duyguları yıktığı bir hikaye. Güzel bir kitaptı. Güvenmeye, onu önemseyen birine ihtiyacı olan bir çocuğun duygularını kullanıp , ardından yok sayılması. Masum her şeyden habersiz , hata yapıp yapmadığına dair durmadan kendini suçlayan küçük bir çocuk. Okuyacak herkese iyi okumalar:)
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Puslu Yayıncılık · 202041,9bin okunma
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Dünya gerçekten kötülükle mi dolu? Yoksa iyilikle mi? İnsanların iyi olduğunu düşünmek saflık mı? Peki iyi insanlar da kötü şeyler yapar mı? Yapıyorlarsa neden yapıyorlar? Tüm bu sorular ve daha fazlası ile bu kitap İnsana dair bakış açınızı genişletecektir. " Kabuklarınızdan çıkın. Doğanıza dönün ve güvenmeye başlayın. Cömertliğinizden utanmayın, iyiliği gün ışığına çıkarın. Başlangıçta aptal ya da naif olduğunuzu düşünebilirler. Ancak unutmayın, bugünün naifliği yarının sağ duyusu olabilir. Yeni bir gerçekliğin zamanı geldi. İnsanlığa yeni bir bakış açısıyla bakma zamanı geldi."
Çoğu İnsan İyidir
Çoğu İnsan İyidirRutger Bregman · Mundi · 2024154 okunma
Reklam
423 syf.
·
Puan vermedi
_Nevrotik_ _Nevrotikler, anormal davranışları olan, kültürlerinden sapmış kimselerdir. Kültürümüzün üvey evlatları olarak adlandırabiliriz. _Sevgi, nevrotik için hayatında ulaşmak istediği tek amaç olarak görünür. _Nevrotik bir birey insanları “güçlü” ya da “zayıf olarak sınıflandırır; ilkine hayranlık besler, ikincisini hor görür. _Nevrotik bir
Nevrozlar ve İnsan Gelişimi
Nevrozlar ve İnsan GelişimiKaren Horney · Sel Yayıncılık · 2017168 okunma
479 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap; Gogol’ün, daha önce okuduğum kısa kitaplarında da olduğu gibi, hiciv sanatını ustalıkla kullandığı; kendi tabiriyle Rus İnsanı’nı ama bana göre bütün insanları resmedip, biraz irdelenince neredeyse her insanda çürümüş, zayıf ve hatta alçak özelliklerin var olduğunu açığa çıkardığı güzel bir roman. Kitabın ikinci cildinin başındaki
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,6bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Shakespeare tragedyasında işlediği kıskançlık teması ile patolojik kıskançlık olan Othello Sendromuna da adını verir. Bu sanrılı kıskançlık, temel bir yetersizlik duygusundan ve bundan kaynaklanan güvensizlik duygusunu içerir. Tragedyalarda karakterler arzularının tatminini çok kesin hayal ederek bunların peşinden engel tanımadan gider. Othello’nun gerçekten istediği şey Desdemona olsaydı, aldatıldığına bu kadar kolay ikna olmaz ve sadakatine yönelik kanıtlar arayıp kendini ona güvenmeye ikna edeceğine, Desdemona’nın “sadakatsizliğine” yönelik delilleri istemezdi. Başka bir erkeğin olma düşüncesi; Othello’nun özerk erkekliğine, egosuna bir tehdittir, kendi yetersizlik duygusunu eşine yansıtarak Desdemona’nın onu aldattığına yönelik varsayımsal bilgisi ile bu tehdidi örtbas etmeye çalışır. Desdemona’yı öldürüp intikam alma arzusunu meşru kılmak için sadakatsizliğine dair geçerli deliller bularak tatmin duygusunu yaşar. Aslında Othello için artık olay Desdemona ilgili olmaktan çıkmıştır, sadece kendi tatmin fantezisinin peşindedir. Adam Phillips - Kaçırdıklarımız kitabından yararlanarak yazdım.
Othello
OthelloWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,4bin okunma
374 syf.
10/10 puan verdi
Sermet Bey çocuk yaştan beri Almanya hayali kurnaktadır.Ama şartlar bir türlü el vermeyince o da kendince bir hayat kurar. Çalışıp ekmeğini taştan çıkartırken bir yandan da yuvasını kurar.Ama hep gönlü hem ruhu hep bir Almanya sevdasındadır. Abi dediği ve birlikte büyüdüğü Saygun ise Almanya'ya gitmiş ara sıra da ona mektup veya fotoğraf
Hilal Çıkmazı
Hilal ÇıkmazıEngin Nayman · Nikea Yayınları · 202261 okunma
Reklam
87 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
BÖĞÜRTLEN "Aşk nedir? Nedir bu? Bu nasıl bir şeydir? Ne anlaşılmaz, ne akıl ermez, ne hüküm verilmez bir badiredir ya Rabbim?" Mehemt Rauf'un güçlü kaleminden çıkan bu eserimizde safiyane bir aşka eşlik ediyoruz satırlarda. Eylül adlı eserinde olduğu gibi psikolojik tahliler, kahramanların vicdani hesaplaşmalar var bu eserde de. Kahramanlarımızdan Müjgan, Büyükada'da yaşayan ince ruhlu, nahif, ömürlük bir sevdaya sahip olmak isteyen ve biraz da bu sevdayı bulmayı dair umutlarını yitiren birisi. Aşka olan bakış açısı ile Pertev'i etkiliyor belki de. İstanbullu Pertev ise Müjgan ile karşılaşana dek gerçek aşkın manasını çözememiş biri. Bir anda Müjgan hayatının merkezi oluyor. Her defasında reddedilmek onun sevdasını daha da arttırıyor, pes etmiyor ve sonunda saadete erişiyor. " Pertev sevdiceğine "Böğürtlen" isimini veriyor. Belki de Pertev'i sevda lûgatında böğürtlen aşkı sevdiğini temsil ediyordur. Böğürtlen nasıl yabani, dikenli bir yemiş ise Müjgan'ın da aşka, birine güvenmeye karşı tabuları ve ön yargıları var. Pertev sevdasından vazgeçmeyecek bu tabuları nihayetinde yıkmayı başarıp sevdasını Müjgan'a ispat etmeyi başarıyor. Mehmet Rauf hayattaki önemli konulardan birine değinmiş oluyor bu eseriyle: Gerçek ve safiyane bir sevdanın nasıl olması gerektiğini, sevginin bir çırpıda tüketilmemesi gereken kıymetli bir duygu olduğunu hatırlatıyor okuyucusuna. Eser bir uzun hikaye örneği. Sayfa sayısı az ve bir günde rahatlıkla okunabilecek bir kitap. Sade dili ve akıcı olaylar zinciri ile okuyucuyunun ilgisini çekmeyi başarıyor. Okumanız bol olsun.
Böğürtlen
BöğürtlenMehmet Rauf · Kapra Yayıncılık · 20211,278 okunma
760 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Kitabın ana karakteri olan soyunun son kişisi Prens Mışkin, epilepsi hastalığının tedavisi için 4 yıl boyunca İsviçre'de tedavi almıştır. 4 yılın sonunda Rusya'ya döner. Bir trende başlayan olay örgüsü, Prens Mışkin'i umulmadık yerlere ve olaylara sürükler. Mışkin karakter olarak inanılmaz iyi niyetli, yardımsever, herkes hakkında iyi düşünmeye ve kişilere güvenmeye meyilli bir yapıya sahiptir. Ki böyle bir yapıda olması zaman zaman beni sinirsel gerilimlere sürüklemiştir. Mışkin bir şekilde gelişen ilişkiler yoluyla kendini sosyetenin içerisinde bulur. Bunun sonucunda kitap boyunca tam 25 karakterle tanışıyoruz. Eser de bir Rus klâsiği olunca bu isimleri takip edebilmek, kim kimdi akılda tutabilmek hâliyle belli bir süre zor oluyor. Karakter fazlalığı olunca olayların karışmama ihtimali, entrikasızlık da mümkün olmuyor. Mışkin ve birkaç karakter üzerinden aşka dair sorgulamalar okuyoruz. Ki bu kısımlarda da beni rahatsız eden durumlar vardı fakat içeriğe dair ayrıntı vermemek için söyleyemiyorum. Aşk meselelerinin yanı sıra toplumsal yapı, dinsel sorgulamalar, aile içi ilişkiler gibi geniş bir konu içeriği mevcut. Kitap hakkında aslında söylenecek çok daha fazla şey var ama ben uzun tutmak istemiyorum. Grup okuması olduğu için çok memnunum çünkü tek olarak okusaydım devam ettirebilir miydim ya da elimde süründürmeden kısa sürede okuyabilir miydim, emin değilim. Büyük bir zevkle okuyamadığım fakat yine de sevdiğim, okuduğum için memnuniyet duyduğum bir Dostoyevski eseri oldu Budala.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 201925bin okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Geçen aylarda A101 markette gezerken kapaklarıyla ve konularıyla hoşuma giden bu üç kitabı görüp almıştım, serinin ilk kitabını denemek istedim. İlkinin konusundan biraz bahsedeyim: Carly, asker kocası Jeff’i bir helikopter kazasında kaybedeli iki sene olmuştur. Sonsuza kadar birlikte olacağını düşündüğü eşiyle beraber, gelecek hayallerini de kaybeden Carly askeri okulda öğretmenliğe devam eder ve her salı, asker eşlerini kaybeden kadınlardan oluşan ‘Salı Gecesi Margarita Kulübü’yle yemek yer. Onu herkesten iyi anlayan bu kadınlara arkadaş olmak iyi gelse de, içindeki boşluk dolmak bilmez. Dane, en son gittiği görevde el yapımı bombaya basarak sol bacağını kaybetmiş bir asker. Hala yaşadığı için kendini şanslı hissetmesi gerektiğini bilse de, kendini eksik hisseder, güvenini kaybetmiştir. Carly ile Dane’in yolları kesiştiğinde, Carly, sevdiği eşinin kaybını kabullenip yeniden aşkı kucaklamayı seçebilecek mi? Dane, tek bacaklı olsa da yarım bir insan olmadığını anlayıp Carly’ye açılabilecek mi? ABD askerlerinin ve eşlerinin hayatına ayna tutan, güzel bir aşk ve ikinci şans kitabıydı. Kayıp ve acıyla baş etmek zorunda kalan; yeniden güvenmeye, kendini mutlu hissetmeye, hayata ikinci bir şans vermeye çalışan iki karakterin birbirinde aşkı bulmasını okumak güzeldi. Oldukça akıcıydı; çeviri gayet başarılıydı. Sadece Carly ve Dane değil, yan karakterlerin de hayatlarına dair ufak bölümler vardı. Bunlardan üç kişinin hikayeleri serinin diğer kitaplarında beni bekliyor. İkinci şans hikayelerini sevenlere tavsiye ederim!
Yarım Kalan Kalpler
Yarım Kalan KalplerMarilyn Pappano · Yakamoz Yayınları · 2020293 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
18 yaşında ateist oldum ve 28 yaşında Kur'an'ı okudum ve İslam'a teslim oldum. İslam'a girdikten sonra, çok geçmeden, benim yaşlarımda genç bir Amerikalıyla tanıştım, o da Müslüman olmuştu. Adı Grant dı. Grant ve ben daha ilk karşılaşmamızda kaynaştık ve çok yakın arkadaş olduk. Grant'a İslam'ı gösterdiği için Allah'a tekrar tekrar şükrettim,
Melekler de Sorar
Melekler de SorarJeffrey Lang · Gaye Kitabevi Dağıtım · 200468 okunma
Reklam
328 syf.
·
Puan vermedi
"Kafeste büyümüş bir kuşsun ve şimdi gökyüzüne yükselmeye çalışıyorsun ama kanatların idmansız..." Sizin de uzun zaman yanınızda taşıyıp bir türlü okuyamadığınız kitaplar olmuştur mutlaka. Ben böyle zamanlarda henüz bu kitabı okuma zamanım gelmemiş diyorum. Aret Vartanyan'ın İnsanız Ayıbı Yok kitabında da tam olarak böyle oldu. Kitap
İnsanız Ayıbı Yok
İnsanız Ayıbı YokAret Vartanyan · Destek Yayınları · 2017534 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Kitap gerçekten çok sakin ilerlemesine karşılık insanın içerisindeki merakı ve heyecanı sürekli uyanık tutuyor. Hocanın hayatının gizemi, fikirleri, hayata bakış açısı, kendini açıklamaya ve birisine gerçekten güvenmeye dair açlığı okuyan kişiyi kitaba sabitliyor. Kitabın sakinliği ve olayların kısmen azlığı bazı insanları sıkıyor olabilir fakat sonuna kadar okunmasını tavsiye ederim.
Gönül
GönülNatsume Soseki · Maya Kitap · 20181,537 okunma
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.