Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hacer Öcal

DİYALOG Bir gün, bir evde, bir kedi vardı. O gün, bir evde, o kedi Benden sıcaklığını esirgemedi. O gün, o evdeki o kedi Beni bana götürdü getirdi. Ona şarkılarımı söyledim;
Reklam
Asıl büyük sarhoş benim uzaktaki Ben ki tek damla şarap içmedim Ekmeğin beyaz zeytinin siyah olduğunu biliyorum Asıl büyük sarhoş benim uzaktaki Benim kusturucu sarhoşluğum yoksulluğum Yüzüme bakmasan da Yağmura düşürsen de gözlerini Gözlerime bakmasan da ne kadar O kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor Uykularımda nefesinin sıcaklığı O
Sayfa 86
"Aman Tanrım. Az önce Aaron'ın önden değil de arkadan daha iyi gözüktüğünü anlatmak için organik kimya göndermesinde mi bulundun?"
Sayfa 168Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Otuz Beş Yaş Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerede o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum, yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile, yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç fark ettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Hayatımız taşa kazınır. İstediğimiz kadar silip düzeltebileceğimiz bir kağıda yazılsa, bir anlamı olmazdı.
Reklam
Ölümün coşkusunu duyuracak olan o soğuk kabzaya elimi değdirmekten korkmuyorum artık.
Sayfa 213 - Panama Yayıncılık 1. Baskı kitabından
Asıl büyük sarhoş benim uzaktaki, Ekmeğin beyaz, zeytinin siyah olduğunu biliyorum.
Doruktan senin için kopardım bu çiçeği O sarp bayırdan hani, suya iner eteği Kartalın bildiği yalnız ve yaklaşabildiği Sessizce seprilmişti kayanın çatlağında. Gölgeler yıkıyordu burnun sağrılarını Açıkça görüyordum: bir yengi alanında Nasıl kızıl ve parlak bir utku anıtı Olanca görkemiyle bir anda kurulursa İşte tıpkı öylece Güneşin