Hukuk adamı rolüne soyunanlar, hukukun hakkı diye bazı öğrendiklerini uygulamaya ve savunmaya çalışacaklar ama Hakk'ın hukukunu hatırlamayacaklardı bile. Hakk'ın hukuku bu sahte uygulamalar karşısında ancak savaşla ve kavgayla anlatılabilirdi.
Siyâset zibidisi: Seçimden önce halkın özgürlükleri, doğal hakları, çıkarları, huzuru ve refahı için çalışacağını vaad eden ama seçildikten sonra yalnızca kendi çıkarı, istikrârı, huzuru ve refahı için çalışan bir dönektir.
Milletvekilliği zibidisi: Milletine hizmet edecek yerde kendisini başka bir partiye sattırmayı düşleyen bir fırsat
Abdulkadir-i hazretleri buyurdular:
Hadisi şerifte: "Kul işlediği günah sebebiyle bol rızıktan mahrum olur. " buyurulmuştur.
Geçiminde darlık, rızkında zorluk ve dağınıklık gördüğün zaman, bu halin, Allah'ın emrini terk edip nefsinin hevasına uyduğundan dolayı olduğunu bil.
Sana başkalarının eli ve dili ile saldırdığını, zâlimlerin ailene ve malına kasd ettiğini gördüğünde, Allah'ın haram ve yasaklarını işlediğini, üzerine düşen hukuku yerine getirmediğini, dinin hududunu aştığını bilmelisin.
Kalbinde hüzün, gam, ve endişeler toplandığı zaman, Allâh'ın sana takdir ettiği şeye itiraz üzere bulunduğunu, senin ve diğer yaratılanlar hakkında Cenâb-ı Hakk'ın tedbirine razı olmadığını, Allah'a itikadında noksanlık olduğu muhakkak bilmelisin.
Sen bu hallerden birini kendinde gördüğünde hemen o halini düzeltmeye çalış ve tevbe et. (Umdetü's-Salihin)
Hem madem gözümüzle görüyoruz ve aklımızla anlıyoruz ki:
İNSAN
şu kâinat ağacının en son ve en cem'iyetli meyvesi
ve hakikat-i Muhammediye aleyhissalâtü vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi
ve kâinat Kur'an'ının âyet-i kübrası
ve ism-i a'zamı taşıyan âyetü'l-kürsisi
ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri
ve o
"Kur'an'ın telkin ve Hazret-i Muhammed'in (asm) tebliğ ettiği esasattan mükemmel bir ahlâk mecellesi vücud bulur. Esasat-ı Kur'aniyenin muhtelif memleketlerde insanlığa ettiği iyiliği ve ettikten sonra da Allah'a takarrub etmek isteyen insanları Cenab-ı Hakk'a rabtettiğini inkâr etmek mümkün değildir. Hâlık'ın hukuku ile mahlukun hukuku ancak Müslümanlık tarafından mükemmel bir surette tarif olunmuştur. Bunu yalnız Müslümanlar değil, Hristiyanlar da Musevîler de itiraf ediyorlar."
Marmaduke Pickthall
Islam hukuku metodolojisinin en mühim simalarından Karafi der ki,
Rasullulah sav in başka hicbir mucizesi olmasaydı, yetiştirmiş olduğu ashab-ı kiram bile onun nübüvvetini ispata kafi gelirdi
İki Hukuk var, biri Cenab-ı Hakk'ın lutfedip peygamberleri vasıtası ile insanoğluna gönderdiği; öteki "Hududullah"ı çiğneyerek hakim güçlerin inşa ettiği beşerî hukuk.
Biri Hakk'ın hukuku.
Öteki gücün hukuku.
"İki Hukuk var, biri Cenab-ı Hakk'ın lutfedip peygamberleri vasıtası ile insanoğluna gönderdiği; öteki "Hududullah"ı çiğneyerek hakim güçlerin inşa ettiği beşeri hukuk.
Bir Hakk'ın hukuku.
Öteki gücün hukuku."