Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bilginlerimiz dünyayı pahalı oyuncaklarla dolduruyorlar, onlar, doğayı bozarak, ona tecavüz ederek oyunmoynayan koca oğlanlardır ve kimi zaman onlara hak etmedikleri halde hayran oluyoruz, çünkü onların bize verdiği hizmetler giderek daha sorunlu bir hal alıyor. Herhangi bir keşfin bizi nereye götüreceğini kimse öngöremez, bu keşifler insan soyunun değil Kaderin ilerlediği yollardır, kaynak ellerimizin arasından çıkıyor olsa da nehrin akışına hâkim değiliz, dünya yeniden bilinemez oluyor ve bizler, felaket değil mucize bekleyen sıradan insanların umudunu kırma pahasına da olsa bunu kabul edemiyoruz. Dünyayı yeniden düzene koymak artık imkânsız, dünya paramparça, daimi bir değişim bunca civcivliyken sentezi hayal edecek halimiz yok, yalnızca yöntemli bir geri çekilme amacıyla hareketi durdurmak gerekiyor: Oysa bizi sürükleyen akıntıyı durdurabilecek kadar hâkim değiliz, en bilgili insanlar artık çok geç olduğunun yıllardır farkındalar, biz kaosa gidiyoruz, ölüme gidiyoruz, tüm Tarihin en büyük felaketini hazırlıyoruz, bu Tarihi sonlandıracak olan felakettir; hayatta kalanlar yüzyıllar boyunca damgasını taşıyacaklar."
Sayfa 44 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Herkes bir başkasının sağırı. Herkes kendisine benzemeyenin körü. Herkes kendisinin, ‘kendim’ derken içini doldurduğu her şey budalası. s.15 Anlamak ister gibi yapıyoruz duvarın ardındakini ama aynadaki suretimizin sarhoşuyken ne mümkün. s.16 ‘sen’ diyebilmek cevheri. s.17 “Kendimi düzeltirsem yeryüzü bir yanlıştan kurtulacak.” “Cümleler
Sayfa 91 - profil kitapKitabı okudu
Reklam
31 Mart Vak'ası veya 31 Mart Hadisesi olarak tarihe geçen olay yakın tarihimizin en tartışmalı konularından biridir. (...) 24 Temmuz 1908'den itibaren iktidar, resmen ve hukuken olmasa da, fiilen İttihat Terakki'ye geçmiştir. Her ne kadar doğrudan iktidar olamasa da dolaylı yollardan, çeşitli yönlendirmelerle, iktidarın
Anaksagoras'ın Nous'u
Nous'ta keyfilik, onun bir imtiyazıdır; bir kez, keyfi olarak başlayabilir, sonra her şey dıştan belirlenmiş iken o, sadece kendine bağlıdır. Onun ödevi yoktur, dolayısiyle de erişmek zorunda bulunduğu amacı yoktur; Nous, bu hareketle başladı, ve kendine bir gaye edindi ise, bu sadece . . . . . . - (verilecek cevap zordur, Herakleitos olsaydı
Sayfa 78 - Kabalcı YayıneviKitabı okudu
"Mizahçı, kimyagere benzer. Onun laboratuvarına acı şeyler girer, tatlılaşarak oradan çıkar. Tarih boyunca simyagerler taştan altın yapamadılar; ama mizahçılar ıstıraplardan mizah yapabilirler. Mizahçılar, kendi gözyaşlarını kahkahaya çevirip başkalarına sunan kimyagerlerdir."
Halimiz hal değil, hasretimiz anca budur:
Sufi, Allah'la meşguliyeti sürdürmesinin marifet sahasını daima genişleten bir süreç olduğunu tamamen idrak eder... Yine bilir ki bu uğraşma(yoğunlaşma), kişiyi varlıkların bilgisinden Varedicinin bilgisine götüren sonra oradan yine varlıkların bilgisine döndüren, böylece nazarını daima bu ikisi arasında seyrettiren bir vaziyettir... Öyle ki gözü ve aklı, varlıklara baktığında varedicinin isimlerinin tecellisinden başkasını görmez, O'nun muhteşem ayetlerini ve nimetlerini müşahede eder.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
İçimde bir şey kanıyor... Allahım kaç gündür halimiz hal değil,korku,endişe , sevdiklerimizi düşünüyor, çaresiz kalmak düşüncesi, uykusuz geçen geceler...Sen selamet ver...
Deprem tehlikesi , milli güvenlik sorunudur “ Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy Halimiz de tıpkı görselde gördüğünüz gibi kıpkırmızı fay hatları gibi… Sevgili okurlar, bildiğiniz üzere depreme karşı alınacak önlemler, siyaset üstü olması gereken, yani tamamen
174 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.