Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalp Ağrısı
Eyvah başladı yine o sızı Bir de ısrarcı, dur durak bilmiyor Eylül yolcu ederken yazı Gözyaşım usul usul çiseliyor Gittim, defalarca gittiler Bir tek yokluğun dinmedi, dinmiyor Geçer üzerimden martılar, kanatları sen Bir oğlan kızarır, yanakları sen Pişman gecelerin sabahları sen Kuruyup gözlerim, dökülür gibi Ciğerim yerinden sökülür gibi Acıta acıta öpülür gibi Tuttu yine bu kalp ağrısı Yok maalesef hiçbir çaresi Günü gelmeden çekip gitmiyor Hani annesinin bir tanesi Şimdi kayıp bir çocuğa benziyor Düştüm kalktım defalarca Bu defa elim kolum tutmuyor
Sayfa 224Kitabı okudu
Gülüşün Lazım
En güzel yanım sensin Seni güzel sevebilmek Gün güneşe kavuşur ya Gece Ay ve yıldızlara İşte ellerin işte gözlerin orada Bitmiş nice özlemlerin ortasında Bir sevdanın hikayesi başlar Leyla ile Mecnun gibi Ferhat ile Şirin gibi değil Daha saf delice bir sevdayla Gamzelerine vurulmuş yaralı bir kalbim var Ve acil müdahale için gülüşün lazım
Reklam
Hani süzülür ya martılar gökte; kayıklar denizde, tren raylarda, arabalar yollarda. Hani süzülür ya sevdan içimin kuytusuna, tutamam. Seni de tutamıyorum, süzülüp gidiyorsun. benden uzakta, belki başka bir rüyaya, belki başka bir inanca, belkide-
ve sait faik… hikayecinin toplum içindeki yerini ada geceleri adlı öyküde şöyle anlattı: “bütün kabile halkı buna kızmıştı: ‘bu herif çalışmayacak mı? oturup kayalara düşünecek mi? martı ölmüş. onu seyredip masal mı anlatacak?’ gündüz güneşin içinde böyle söyleyenler, gece olup da kütükler, çalı çırpı yanınca, öbür tarafta rüzgar, denizi homur homur söyletirken, martılar hala deli gibi bağrışırken, ben bir türkü, martının ölümünün türküsünü tutturacaktım. çalışanları bir üzüntü, bir garipseme, birbirine sokulma hissi saracaktı. sonra da bu hal belki de işe yaramaz adamın bir vazifesi olarak tanınacaktı. bir iki gün ağ tamir edecek, balık tutacak, beceremeyecek, fakat akşamları da onlara üzülüp sevinme arzuları veren türküleri söyleyemeyecektim. ‘ne susarsın be herif?’ diyeceklerdi, ‘hani bülbül gibi öterdin geceleri.’ ertesi sabah beni balığa çıkarken uyandırmayacaklardı. bırakacaklardı kendi halime…”
Bilgi Yayınevi
Martılar diyorum ya hani bir zamanlar hep benimle ağlardılar, şimdilerle yalnızlığımın yadigarları.
Sayfa 134 - KARİYER YAYINCILIKKitabı okudu
Cihangir Miyavlaması
zaman: durmuş gibi cihangir'de pazar günü şaşkınım olmayan uykumu bölüyor bir akordeon sesi bir çocuk ufarak sarı saçlı eminim kara gözlüdür görünmüyor uzaktan gözleri görünmüyor ki sokak derin uykularda duyulmuş şey değil cihangir'de geldiğim günden beri gurbetliğimden beri son travesti son bira şişesini yere çaldığından bu yana kaç
Sayfa 339 - KırmızıKedi YayıneviKitabı okudu
142 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.