Sabahattin Ali nin romanından biri. çeşitli karakter tahlilleri insana biraz dostoyevski'nin o insanın içine sızan havasını yaşatıyor. ben inanıyorum ki sabahattin ali değil de sabahattinov aliyevski olsaydı bugün her sokakta duvarlar yazılarıyla resimleriyle süslenir, pek çok başkente büstü dikilirdi.
henüz tanımlanamamış bir gizem var bazı
“Sabah saatlerinde bir çok defa karşılaşıp ayrıldılar ve her seferinde birkaç kelimeyle havadan sudan konuştular. Hapishane sohbetleri böyleydi; tereddütle başlardı ve sonra konuşmayı besleyecek yeni bir şey bulunamazsa hemen her iki tarafın da söylediği ya da duyduğu şeyi irdelediği güvensizlik içeren bir sessizlikle sona ererdi.”
Bakmayın siz kitap mağazalarının çocuk kitap reyonlarında satışa sunulduğuna, bakmayın fiyatının 3 TL olduğuna, bakmayın kapağındaki komik şeftali resmine, bakmayın kitabın inceliğine. Bir Şeftali Bin Şeftali, dokunaklı hikayesi ile okura, çoğu kalın kitaptan daha keskin mesajlar vermektedir. Bir anlamda George Orwell'in Hayvan Çiftliği tadında
Baltalı Hanoyu duymayanimiz yoktur ama öyle güzel kurgulanmış bir kitap var ki önümüzde Baltalı Hanoyu işlediği cinayetlerden, Osmanlı'da ilk kadın mafya olmasından ziyade , aşık Hano, adalet arayan Hano , Anne Hano , Arkadaş - dost Hano olarak karşımıza çıkarıyor ne olursa olsun ben karakterimizi çok sevdim. Kitaptaki karakterlerin hepsi çok
İçinde bulunduğum bu umutsuz konumda, bazı anlar oluyor ki insan bir saç teliyle bir zinciri kırabileceğine inanıyor. Etrafımdaki her şey hapishane. Kelimeler, duygularımı dile getirmek için yeterli değil. Fakat, itiraf edeyim, hâlâ umutluyum..