Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hz .Ali ,devlet hazinesinden /bütçesinden mal/maaş almaktan kaçınırdı ve sırf bu amaçla da kendi kılıcını satmıştır. Nitekim boy abdesti alacağı sırada, üzerine giyeceği bir iç gömleğinden başka da bir şeyi yoktu.
Nuh'un Gemisine Bühtan Edenler Yelken Açıp Yel Kadrini Ne Bilir Ol Süleyman Kuş Dilini Bilirdi Her Süleyman Dil Kadrini Ne Bilir Arap Atlarında Olur Fırkalar Kimi Sarhoş Yürür Kimi Irgalar Gübreliğe İnip Konan Kargalar Has Bahçede Gül Kadrini Ne Bilir Dünya Benim Diye Zenginlik Satın Helal Ekmeğine Haramlar Katan Sonradan Sonraya Beyliğe Yeten Zalim Olur El Kadrini Ne Bilir
Karacaoğlan
Karacaoğlan
Reklam
Eğer şer'an boğazlanmış bir hayvan ,şer 'an kesilmeyip murdar olan On hayvanla karışmışsa, bunların tümünden uzak durmak vacip/farzdır.
Bir malın herhangi bir karşılık ödemeksizin alınması helal değildir.
Bütün haramlar insanı utanma hissi ve edep ile affa yöneltmez ise insanın her günahı yeni bir günahın habercisidir.
Sayfa 175
Sakın,takva sahibi olandan başkasının yemeğinden yeme.Senin yemeğini de takva sahibi olandan başkası yemesin
Reklam
Muhkem âyetler, månåları son derece açık, onlarla ne kastedildığı kesin sürette belli, sadece bir mânâya gelen, başka mânâya çekilmesi yani te vil edilmesi mümkün olmayan âyetlerdir Meselâ Allah Teâlâ'nın varlığı, îmânla ilgili hususlar, farzlar, helâller ve haramlar hakkındaki ayetler muhkem âyetlerdir Müteşabih âyetler ise, muhkemlerin aksine, mânâları lafızlarından anlaşılmayan, çeşitli mānālara gelebileceği için anlamlan üzerinde ihtilaf edilen âyetlerdir Şüphesiz Allah Teâlâ müteşābih âyetle bir şeyi kastetmekle beraber, o âyeti duyup dinleyen insan kastedilen mânâyı tam olarak bilemez Mesela Kur'ân-ı Kerim'de yirmi dokuz sürenin başında yer alan hurûf-ı mukattaa (bağımsız ve ayrı harfler) birer müteşâbih âyettir.
"Güvenemiyoruz bir türlü Rabbimizin ne sistemine,kanununa!İsviçreli bilim adamları deyince akan sular duruyor,haramlar bir anda helal oluyor ama Allah ve Resûlü deyince ama demeler başlıyor..!"
Sayfa 135Kitabı okudu
Demokraside var olan özgürlükler düşüncesi (inanç hürriyeti, düşünce/ifade hürriyeti, mülk edinme hürriyeti ve şahsi hürriyetler) insanları aşağıların aşağısı bir duruma düşürmüştür. Devlet tarafından kendilerine verilen ve kanunla korunulan bu özgürlükler ile her türlü fiil serbestçe ifa edilmekte, hiçbir kayıt konulmaksızın istenilen haramlar işlenebilmekte ve ahlaksızlıkta hiçbir sınır tanımamaktır. Mesela mülk edinme hürriyeti adı altında faiz, ihtikâr/stokçuluk, içki, kumar ve domuz satışı vb. yollarla yani İslâm'ın haram kıldığı herhangi bir yolla kişi dilediği her şeyden mülk edinebilir. Aynı şekilde şahsi/ferdî hürriyetler adına bir kişi içki içebilir, dilediği kişi ile zina edebilir, bir kadın feminist fikirler uğruna güzelliğini ve ziynetini açığa vurabilir ya da Allah ve Rasulü'nün lanet ettiği eş cinsellik vb. gayri insani fiilleri rahatça işleyebilir. Yine aynı şekilde inanç hürriyeti adı altında kişi hiçbir kayıt olmaksızın dilediğine inanabilir veya inanmayabilir. İşte kapitalist sistemin kutsallaştırdığı bu özgürlükler fikri, toplumları ifsat etmiş ve bataklığa sürüklemiştir. Özgürlükler fikrinin insanları ve toplumları nasıl ifsat ettiğini anlamak için çıkış yeri olan Batı'ya bakmak yeterlidir.
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Nikâh Öncesi Hayatı Karartan Haramlar
Bir garip der ki: " Elinize nikâh defterini almadan hiçbir karşı cins ile bir ev ortamında baş başa kalmayın. Kalırsanız eğer; sevdiğiniz kişiyi ,kendi elinizle başka kişilere eş olarak uğurlarsınız."
Reklam
Yediklerimiz ve kişiliğimiz
Merhum Dr. Münir Uğur Derman'ın bu husustaki şu mühim sözlerini nakledelim: İnsan organizması asit iken, madde tarafı galiptir. Dünya hırsı, isyan hâlinde olanların, dinsizlerin asidiktir. İnkârda olanların kanlarının PH'ını tetkik ediniz, asidik çıktığını göreceksiniz. Månevî tarafı gâlip gelen insanlar alkalindir. Sakin, mütevekkil, temkin sahibi, doğru kimseler de böyledir. Doğru, ahlâklı, samîmî, âdil insanların kanları alkalindir. Hakiki mânevî tarafı galip olanların da kanları alkalindir. Fakat bu hållerin tam ve hakikî olması lazımdır. Dinin yasak ettiği şeyler tahlil edilirlerse vücudu asidik yapar ve Hakk'dan uzaklaşırlar. Haramlar, haram lokmalar, bütün harâbiyet de bir hakikattir. Bunların hepsi ruhun muvakkat bulunduğu ve tezahürlerini gösterebildiği vücut makinesinde hünerlerini göstermesi için vücudun müsait bir vasat hâlinde bulunması haramdan kaçmayı temin eder..."
Haramlar deniz suyu gibidir; susuzluğu gidermez.
VAZGEÇ ! RAHAT ET...
Keşke bilebilseydik ki CENNET VAZGEÇTİKLERİMİZDEN İBARET. Mesela para, mal, mülk biriktirip sende durdukça senin olmayacak. Ya elinden çıkacak. Yada sen başkalarına bırakıp gideceksin. Vazgeçtiğin kadarı BAKİ bir surette sana iade edilecek. Altın yarın büyük düşüş yaşayacak olsa elde tutar mısın? Tutmazsın. Elden çıkartırsın. Dünya da mal da öyle. HİÇ OLACAK. Korumanın yolu. Kur koruma değil , İNFAK etmektir. İşte o zaman BAKİ VE KATLANMIŞ olarak elinde kalacak. Mesela Boş vakitler denilen illetli hastalıktan vazgeçersen yane hayırla doldurursan BAKİ NİMETLER olarak sana dönecektir. Ve bizi bataklık gibi içine çeken günahlar ve haramlar... Onlar da öyledir. VAZGEÇTİĞİN KADAR ahirette GÜZELLİKLER, RIZA VE RUYETULLAH olarak sana döneceklerdir. Hülasa VAZGEÇTİKLERİN BAKİLEŞECEK VAZGEÇEMEDİKLERİN İSE YA FANİ OLACAK ELİNDEN ÇIKACAK YADA DAHA DA KÖTÜSÜ SENİ NÂRA VE EBEDİ ŞİKAVETE SÜRÜKLEYECEK. ALLAH KORUSUN. HAYATI TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMENİN ZAMANIDIR. YOKSA...!!! VAZGEÇ RAHAT ET...
Haramlar ve ona götüren şeyler,nefsin ayrık otlarıdır. Ayrık otlarını kesmek yetmez, köklerini de kazımak gerek.
Helal dairesi in, haramlar out..
Yanında kalmayacağın bir kalbe sakın dokunma. Sen bir görümlük bahar dersin, geride koskoca bir kış kalır.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.