Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SAİD NURSİ'NİN HRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o
Sayfa 416Kitabı okudu
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
·
65 günde okudu
Bu evrende Allah'ın varlığına işaret eden güçlü rasyonel deliller vardır. (misal; kompleks tasarım gibi) Ve benzer şekilde yokluğuna işaret eden bazı deliller de vardır. (kuantum mekaniği gibi) Ama tek bir delil, bir şeyin varlığını/yokluğunu her zaman kanıtlamaya da yetmez. Ve Allah'ın varlığı/yokluğundan ziyade, bizim için daha
Allah'ın Varlığının 12 Delili
Allah'ın Varlığının 12 DeliliCaner Taslaman · İstanbul Yayınevi · 2021664 okunma
Ateist bir dünya görüşünün içerisinde (...) ahlak bize ortak hareket etmemiz için genlerimiz tarafından yuttturulan bir illüzyondur. Hiçbir dış temeli yoktur. (...) Ahlaki yasaların “Allah'ın buyruğu” olması bu hususta gerekli rasyonel temeli sağlar.
Sayfa 150Kitabı okudu
TEVAFUK UĞRUNA İŞLENEN BİD'AT
Selef-i salihin, Kur'an konusunda devamlı takva üzere hareket etmiş, bu konudaki her yeni yaklaşımı çekince ile değerlendirmiş, ihtiyatla karşılamışlardır. Öyle ki, bu endişe, hayırlı ve ümmete faydalı işlerde dahi onlardan ayrılmamıştır. Vahiy kâtiplerinden biri olan Zeyd b. Sabit el-Ensari (ra) şöyle demiştir: "Ebu Bekir, Yemame
Sayfa 79 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
Tam aksine, biz deriz ki: Yakma fiilini yapan, pamukta siyahlığı yaratan, parçalarının dağılmasını sağlayan ve yanıp kül haline getiren yüce Allah'tır. Allah, böyle bir fiili ya melekler vâsıtasıyla ya da vâsıtasız olarak yaratır. Ateşe gelince, o cansız bir şey olup hiçbir te'sire sahip değildir. Öyleyse yakma fiilini ateşin yaptığının delili nedir? Filozofların ateşin dokunmasıyla yanmanın meydana gelmesi gözleminden başka bu konuda hiçbir delilleri yoktur. Bu gözlem, yanmanın ateşe dokunmakla meydana geldiğini gösterir; ancak, ateş sebebiyle gerçekleştiğini göstermez. Çünkü yanmanın Allah'tan başka bir sebebi yoktur. Zîra hayvan nutfesinde ruh ile idrak ve hareket güçlerinin birleşmesinin sıcaklık, soğukluk, yaşlık ve kuruluktaki sınırlı doğal güçlerden doğmadığında ihtilâf yoktur.
Hudûs Delili
Alemin hadisliğinden yola çıkarak zaruraten bir muhdise muhtaç olduğunu ispat eden bu yöntem kelamcıların en meşhur delilidir. Şöyle ki alem cevher ve arazlardan müteşekkildir. Arazlar ise iki zamanda varlığını sürdüremediklerinden hadis olmak zorundadırlar. Kelam kitapları bu meseleyi akla yaklaştırmak için genelde alemde her şeyin hareket halinde olduğundan bahseder. Hareketin kadim olması da mümkün değildir. Çünkü her hareket kendinden önceki hareket ile meydana gelir ki bu da bir sukûnda son bulmak zorundadır, çünkü teselsül yani zincirleme sonsuz hareketler batıldır.
Sayfa 5 - Kudemâ YayıneviKitabı okudu
426 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
"İnsanoğlu çıkarı uğruna yerküreyi bir limon gibi sıkabilirdi..."
Aytmatov... Anlatılmaz okunur...Öyle bi yazar ki okuyupta beğenmediğim hiç bir kitabı yok.. Yaa bir yazarın her kitabı mı harika olur.. Yine çok güzel, dolu dolu bir kitap okudum... Kurgu,birbirinden güzel anlamlı efsaneler,sozde insanlığın yararına ideolojilere,diktatörlüğe müthiş bi eleştiri var.. Hatta bu kitabın içinde olan öğretmen
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201045,6bin okunma
Hilafetin İlgasının 100.Yılı!...
Hilafet, Rasûlullah (ﷺ)’den sonra Müslümanların din ve devlet işlerini düzene koyan, sorunlarını çözen ve yöneten nizam anlamını taşımaktadır. Müslümanların başında adil ve ehil bir halife, yönetim biçimleri de şeriat (İslam kuralları) olduğu zaman ne kadar muazzam bir güce sahip olduklarını anlayan Yahudi, Hristiyan ve yerli şeriat düşmanları,
Reklam
Allah'ın dilediğini yapmaya kâdir olduğuna inanan kimse için mucize bir delil olur. Örneğin Allah'ın varlığına inanan bir kişiye peygamber “Peygamber göndermenin aklen inkâr edilemeyecek bir şey olduğunu biliyorsunuz. Ben de Allah'ın size gönderdiği bir elçiyim. Doğruluğumun delili, ölüyü diriltmeye kâdir olanın yalnız Allah olduğunu, O'nun gizli ve açık işlerimizi bildiğini, sakladığı mız ve açığa vurduğumuz hiçbir şeyi ondan gizleyemediğimizi bilmenizdir” der ve “Muhakkak ki ben de Allah'ın elçisiyim. Ey Rabbim! Eğer doğru söylüyorsam, elimdeki sopayı hareket eden bir yılana dönüştür” diye ilave eder. Peygamberin söylediği şekilde, sopa yılana dönüşürse ve orada toplananlar da Allah'ı tanıyorsa, ozaman Allah'ın, o mucize ile peygamberi doğrulamayı amaçladığını zorunlu olarak bilirler. Nitekim görünür âlem hakkında da bunu anlatmıştık.
Sayfa 336 - CüveyniKitabı okudu
Kur'ân'ın i'câz yönü üzerine
[12] Şayet, "Kur'ân'ın i'câz yönü nedir?" denir ise, biz de bunun, şaşırtıcı nazım yanında söz-mânâ münâsebeti (cezâlet); fesâhat ve Arapların hutbe, şiir ve diğer türden konuşmalarında kullandıkları sözlerden farklı bir metot kullanması olduğunu söyleriz. Bu nazım ile cezâleti bir araya getirmek insan kapasitesinin
Sayfa 171 - Yalancı Müseyleme olarak tanınan bu kişi, Hz. Peygamberin vefatından sonra peygamberlik iddiasında bulunmuş, ayrıca Kur'an'a nazîre yapmaya çalışarak gülünç duruma düşmüştür.Kitabı okudu
Fütûhât-ı Mekkiyye
İlimler üç kısımdır: Birinci kısım, akıl ilmidir. Bu ilim, insanda zorunluluk hükmüyle gerçekleşen veya delilin yönünü öğrenmek tarzıyla delili incelemekle gerçekleşen ilimlerdir. Bu ilmin kuşkuları da kendi cinsindendir. Bu nedenle, nazar (teorik düşünce, araştırma) hakkında şöyle derler: ‘Bir kısmı doğru, bir kısmı yanlış!’ ikinci ilim
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.