"Dünyada insanlara dokunamayan tek kişi ben değilim" dedim. "Birçok kişi yaşıyor böyle, mesela otistikler. Ama sarılmak bir ihtiyaçtır, hem sizin sarılmanız, hem de karşınızdakinin size sarılması, harika bir şeydir.
Ama sarılmak bir ihtiyaçtır, hem sizin sarılmanız, hem de karşınızdakinin size sarılması, harika bir şeydir. Bu yüzden, Sevgili sizi rahatlatır, tedavi eder, ağrılarınız varsa dindirir ve sizden hiçbir şey talep etmez. Ne zaman ihtiyaç duyarsanız o zaman gidip kucağına sığınacağınız bir sevgili gibi.
Gerçekten eğitimli olan insanlar, işleri gereği mükemmel deneyimlere ve belagate sahip siyaset adamları, neyi nasıl anlatmaları gerektiğini bildikleri için harika birer hikâye anlatıcısı olurlar. Onlar için hiçbir şeyin ortası yoktur, ya bunaltıcı olurlar ya yüce.
"Kuşku yok ki her insanın ruhu güzelliklere susar ve besbelli ki onun yapısı böyledir.Ama çok defa, susadığı bu güzelliği korumaz, hatta bazen farkına bile varmaz.Ve işte şimdi o, çocukların gönüllerinde yer alan, ifade edilen yarı harika ve kolay incinir bir güzelliği, bu dünyayı yıkmak durumunda kalmış görüyordu kendini."
Benim hikayem sizden çok uzakta yaşandı, siz geceleri rahat yataklarınızda uyurken, bir gün sonrasının harika planlarını kurarken, etrafınıza gülücükler dağıtırken benim sevdiklerim ölüyordu.
Kendime vereceğim bir iyi, bir de kötü haberim var. Kötü haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar iyi olmayacak. İki artı bir evde, yalnız başıma uzun yıllar daha yaşayacağım. İyi haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar kötü de olmayacak. Tek tesellim bu. Ne harikayım, ne berbat. Kibrit kutularının sırtındaki kelimeyim ben: Vasat. Anlatacak çocukluk hikâyelerim yok; öyle unutulmaz dostluklar, buruk ayrılıklar falan da yaşamadım. Bahçeli bir evde ya da şen şakrak bir mahallede büyümedim. Annem bana özel ninniler söylemedi. Ve babam, beni bir köşeye çekip de ne demek istediğini çok sonradan anlayacağım manalı laflar etmedi. Günbatımında onu düşünmedim. Askerde hiçbir kapıyı tekmeyle açıp içeri girmedim, albayın koltuğunda viski içmedim, tepemde mermiler vızıldamadı. Fayans sildim askerde. Ellerimle çim yoldum, kantine gazoz taşıdım. Anlatılacak bir yanı olmadı. Kısacası roman olacak bir hayat yaşamadım.
Sayfa 24 - Yapı Kredi Yayınları (Vasati 40 Yaş)Kitabı okudu