Hiçbir şey Osmanlı İmparatorluğu'na Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın hırsı kadar zararlı olmamıştır. Mustafa Paşa Belgrat'a kadar aynı debdebe ile sürüklediği padişaha bile Viyana'yı zaptetmek niyetinden bahsetmez. Hattâ asıl kararını bütün serhat paşaları ve tecrübeli harp adamlarının itirazlarına rağmen yolda verir. İşsizliğin ve ikdisadî buhranın en son haddini bulduğu, her sene Anadolu'da devleti tehlikeye düşürecek birkaç isyanı beslediği, emniyetsizliğin ve ihanetin devlet adamlarını kurt yaptığı bir devirde Kanunî'yi yenmek, onun başaramadığını başarmak istiyordu. Bununla beraber başlangıçta Viyana bozgunu devletin kaybettiği muhaberelerden biriydi. IV. Mehmed şaşırmasaydı felâket çabuk tamir edilir ve ufak bir hudut tashihi ile iş kapanırdı. Fakat padişah vaziyetin adamı değildi. Kara Mustafa Paşa ise büyük kumandanların çoğunu ortadan kaldırmıştı.
Sayfa 186
Her hezimetin arkasında tahtelarz bir harp devam ediyordu.
Reklam
"Burada birşeyler oldu mu Niko?" Sorar sormaz yüzü kızarıvermişti. Niko suali anlamadı: "Ne gibi?.." "Şey yani... Harp olurken burada sizinkilerle bizimkiler arasında?.." Niko donuk bir sesle; "Yoo," dedi. Salih ferahlamak istiyordu. "Olmadı ha?.. Eyi..." Böyle bir şeyi ne kadar merak etse de soracağı insan herhalde Niko değildi. Sormayacaktı da. Ağzından kaçıvermesine sebep belki de onun çırak ve kalfaları ile ikide bir Rumca konuşması idi. Eskiden böyle yapmazlardı. Çarşıda, sokakta, hatta meyhanelerinde hep Türkçe konuşurlardı. Salih tekrarladı: "Eyi..." Fakat Niko işin ciddiyetini anlamıştı: "Olduysa bile ufak tefek şeyler... Mühim değil." Salih'in içi yeniden katılaştı. Ufak tefek şeyler... Neye göre, kime göre ufak tefek şeyler?.. Bu Niko'nun ufak tefek dediği şeyler belki de dullara, yetimlere, kocamışlara, hayatı zehir etmişti.
Cihan Alptekin
Emperyalizm, Yeni Sömürgecilik metoduyla ülkeyi tekrar kontrol altına almış, Mustafa Kemal'in bağımsızlıkçı hareketi hedefinden saptırılmıştır. Milli sanayi gelişmeleri durdurulmuş, milli harp sanayimiz tamamen tasfiye edilmiştir. Bizler sosyalistiz. Bunu söylerken memleketimizin sosyal, ekono- mik ve politik yapısı üzerinde hakiki Kemalistlerle birlikte emperyalizme karşı mücadele etmeyi bir görev sayıyoruz. Bugün memleketimiz Emperyalizm ve onun yerli işbirlikçileri tarafından sömürülmektedir ve hakiki yurtseverler bunlarla mücadele halindedir.
Ermeni Meselesine Dair
Bu arada, dost ve düşmanlarımızın bizi en şiddetle tenkit ve itham ettikleri ermeni tehciri meselesi de vardır. Fakat bizim yerimizde kim olsaydı, memleketin selameti adına bunu yapmaya mecburdu. Düşünsenize, ordularımızz sayı ve tesisatça katbekat üstün Düşman kuvvetleri karşısında adeta dişiyle, tırnağıyla bir ölüm kalım mücadelesi verirken vatandaş bildiğimiz Ermeniler, bütün menzil yolları boyunca silahlanıp ayaklanarak bizi arkadan vurmak maksadıyla düşmanla işbirliği yaptıkları zaman bu unsuru harp bölgeleri dışına sevk etmekten başka bir çare tasavvur edilebilir miydi? Yoktu, başka hiçbir çare yoktu.
Buyursunlar.. Bizim için savaş düğündür Din Arap'ın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.