Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Harun Eytemiş

Harun Eytemiş
@harun_202
Okumak bir deva, anlamak bir şifadır.
126 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kitabın içindeki öyküler Ferit Edgü'nün 1953 - 1967 yılları arasında kaleme aldığı öyküler. Kitapta iki bölümde (Karanlıkta - Av ve bu baskıya ilave Bir Ortaçağ Öyküsü) on bir hikâye mevcut. Ön sözünde yazar " Değişik zamanlarda, yerlerde, koşullarda yazılmış öyküleri yan yana getirecek bir ortak yanları var mı? Bu soruya kesin cevap veremeyeceğim." dese de özellikle Karanlıkta bölümünün öykülerinde ana ögenin "YALNIZLIK" olduğunu görüyoruz. Ve tabi alıp giden bir Ferit Edgü üslûbu...
Av
AvFerit Edgü · Can Yayınları · 2007280 okunma
Reklam
267 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Proust ve Mürekkep Balığı; okuma, beyin, alfabe, disleksi gibi geniş perspektifli ve anlaşılması güç konulara değinmiş. Yazarın kendisi de Okuma ve Dil Araştırmaları Merkezi adında bir kurumun başında ve akademisyen. Hâliyle yazar akademisyen olduğu için kitap da akademik bir kitap halini almış. Konular ilgi çekici olsa da okuması öyle kolay değil. İçinde bolca terim barındırıyor. Ancak alfabelerin ortaya çıkışı, Sokrates'in alfabeye ve yazılı dile karşı çıkışı dikkat çekici bölümlerdendi.
Proust ve Mürekkepbalığı: Okuyan Beynin Bilimi ve Hikayesi
Proust ve Mürekkepbalığı: Okuyan Beynin Bilimi ve HikayesiMaryanne Wolf · Koç Üniversitesi Yayınları · 201748 okunma
190 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Eskiden evler de sandıklar olurdu da insanlar manevi değeri olan eşyalarını içine koyar, zaman zaman da o sandıkları açıp maziyi yâd ederlerdi. İstanbulcunun Sandığı da böyle bir kitap . İskender Pala sandığını açıyor ve sandığın içinden etrafa İstanbul'un adları, fetih, İstanbul'da ilk kahvehaneler, ilk güzellik yarışması, eski şiirimiz, Ayyaşlar Bayramı, yazarın İstanbul'la tanışması vs. saçılıyor. Kitapta eski İstanbul'a ait bol bol resimde bulunurken başlıkların altına yazılan, İstanbul aşığı yabancı yazarların sözleri de dikkat çekici. Siz de eski İstanbul'un havasını solumak, Keçecizade İzzet Molla ile Göksu Nehri'ne gitmek, Nedim ile Sa'dabad'de dolaşmak isterseniz kitabı okuyabilirsiniz.
İstanbulcunun Sandığı
İstanbulcunun Sandığıİskender Pala · Kapı Yayınları · 2014624 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bir Varmış Bir Yokmuş / Bir Yokmuş Bir Varmış . . Tek kitap gibi görünse de aslında iki kitap elimizdeki. Eserin bir tarafında (Bir Varmış Bir Yokmuş) gerçekten yaşamış, dönemine göre ünlü kişilerin hayatlarından kesitler sunulmuş. Diğer taraftaysa (Bir Yokmuş Bir Varmış) bu yaşanmışlıklardan yola çıkılarak oluşturulmuş, kurgulanmış karakterler ve hikâyeler. . . Benim adıma kitabın kurgu bölümü oldukça iyiydi. Bu bölümde hikâyeler ayrı gibi dursa da hikayelerdeki olaylar ve karakterler bir şekilde birbirine bağlanmış. Karakterlerin yolları bir şekilde kesişmiş. Ortaya da okuru sıkmayan, akıcı bir kitap çıkmış.
Bir Varmış Bir Yokmuş
Bir Varmış Bir YokmuşAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20121,334 okunma
412 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Yugoslavya'nın parçalanışı, ikinci bölüm Sırpların Boşnaklara yaptıkları soykırım, işkence, üçüncü bölüm ise Bosna tarihi. Öncelikle şunu söylemekte yarar var. Kendi adıma ilk yüz küsur sayfada oldukça sıkıldım. Çok fazla siyaset, çok fazla isim vardı. Yüz ellinci sayfadan sonra kitap açılıyor. Özellikle Sırpların yaptığı igrençlikler oldukça can sıkıcıydı. Son olarak Ayşe Kulin kitaplarına bir eleştiri yapmak istiyorum. Hemen her kitabına bana göre gereksiz gelen ayrıntılı cinsellik yerleştiriyor. Bunu detaylı bir şekilde yapıyor. Hani olmaması kurguda hiçbir problem yaratmayacakken neden böyle bir ayrıntı verme gereği duyuyor bilmiyorum.
Sevdalinka
SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,9bin okunma
Reklam
372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitap ismi gibi "Nefes Nefese" bitti. Temelinde bir Osmanlı paşasının kızı Selva ile Yahudi bir Türk alinenin oğlu Rafael'in aşkı gibi gözükse de 2. Dünya Savaşı yıllarında SS askerlerinin Yahudilere yaptıkları, insanların bu durum karşısında aldığı tavır, Turk hükümeti ve İnönü'nün savaşa girmemek için yaptığı manevralar, Fransa'dan Yahudileri taşıyan tren romanın arka planda yer alıyor. Gelenek ve kültür çatışmasını da romanın içinde hissetmekteyiz. Sözün özü akıcı, okuru sıkmayan, vermek istediklerini sade bir dille anlatmış güzel bir kurguydu.
Nefes Nefese
Nefes NefeseAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201311,7bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Uzun zamandır listemde olan ve ancak okuyabildiğim kitap, Finlandiya'nın kalkınmasını anlatan eşsiz bir eser. Kitapta Finlandiya anlatılsa da bunu diğer ülkelere ve tabii kendi ülkemize uyarlamak mümkün. Kitabin içerisinde altı çizilecek o kadar çok yer var ki...Eğitim, din, spor, hukuk, ekonomi gibi birçok alana değinilmiş. Aydınlara ve halka düşen görevler sıralanmış. Topluluğun her bir ferdinin elini taşın altına koymasıyla ilerleme kaydedilebileceği ifade edilmiş. Ben okurken kıyaslamayı sürekli kendi ülkemle ilgili yaptım ve gerçekten (Finlandiya'nın eski haliyle) uyuşan birçok durum gördüm. Okurken üzerinde düşünülmesi gereken de bir eser.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Koridor Yayıncılık · 200799,3bin okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap bitti. Kitapla beraber ben de bittim. Bir yerden sonra bitmesin dedim; devam etsin, sürsün gitsin. Yazarla beraber önce Süryani kitapçıyı ziyaret ettim, sonra okula geldim. Yanıma Zazi geldi, muhtar geldi, Halit ve Seyit geldi. Sözün özü kitap okumadım, kitapta anlatılanları yaşadım. Sonra da şimdiye kadar boyle bir eseri nasıl pas geçtim diye kendime kızdım. Söylenecek söz yok. Okuyunuz efendim.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 201710,1bin okunma
228 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Şehirlerin bıraktığı izler... Şehirler canlı mı? Tanpınar'ın kaleminde alıyorsunuz cevabı. Bir şehre hiç böyle bakmamıştım. Bu ne muazzam bir bakmaktır. Yazarın gözünden Ankara, Erzurum, Konya, Bursa, İstanbul apayrı canlandı. Kitabi okurken Tanpınar'ın üslubuna da hayran kalıyorsunuz. Cümleler yoğun, betimlemeler ve benzetmeler şahane. Ağır ağır, sindire sindire okumak gerek. Okurken hayal etmek, düşünmek gerek. Bütün kitap boyunca galiba en çok su bölümden etkilendim: İki Cinisli'den bahsedeyim: Bunlardan biri düvveninde arslanların çektiği arabasında bir Semiramis gibi kurulmuş on iki, on üç yaşlarında bir küçük kızdır. Etrafında parlayan, uçuşan, yüzünü okşayan samanın altın parıltısı içinde kumral saçları, daha koyu görünüyordu. Küçücük esmer yüzü, sanki topraktan yeni çıkarılmış bir eski madalyondu. Çok temiz, düzgün profili, vakarın, güzellik şuurunun yarattığı bir hava içinde yüzüyor gibiydi. Düveninde üstünde hiç kimseye bakmadan, dimdik duruyor, rüzgar çarptıkça vücuduna daha sıkı sarılan yırtık entarisinin içinde küçük, ölçülü vücudu, bir midye kabuğunun düzgün inhinasıyla, birkaç sene sonra gelişecek kadınlığın bütün güzelliğini müjdeliyordu. Ertesi gün ona yolda rast geldik. Düveninden inmiş olması kendisini küçülmemişti. Karpuz tarlaları arasındaki küçük yolda aynı sade vakarla yanımızdan geçip gitti. İyi okumalar.
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911,4bin okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir arayış eseri. İnsanin tek rehberi kendidir felsefeni yerleştirmeye çalışan, insanın kendi Ben'ine doğru yaptığı bir yolculuk. Bu yolculukta karşılaşılan insanlar. Önce çok sevdiklerinden,ailenden, kopuş; ardından aynı yola baş koyduğun can yoldaşından. Önce dünyevi zevklerden uzak kalarak yaşamak, ardından dünyevi zevkleri tadarak öğrenmek, bilgilenmek, bilgeliğe ulaşmak. Yazar Siddhartha'ya şöyle dedirtiyor: “Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması iyidir,” diye geçirdi içinden. “Dünya zevklerinin ve dünya malının insana hayır getirmeyeceğini daha çocukken öğrendim. Hanidir biliyordum bunu, ama ancak şimdi yaşadım. Ve şimdi biliyorum, belleğimle değil, gözlerimle, yüreğimle, midemle biliyordum böyle olduğunu. Ne mutlu bana ki, biliyorum artık!” Son olarak yine kitaptan bitirelim sözümüzü: Bilgi öğretilebilir ama bilgelik öğretilemez.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,9bin okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir saatte bitirilecek kadar kısa olmasına rağmen anlattıkları bakımından hiç de küçümsenecek bir eser değil. Kendi adıma gücü, ihtişamı, parayı kaybeden insanların nasıl bir bunalım, nasıl bir boşluğa düştüklerini gördüm. İnsanların tarihin her döneminde mevki sahibi olanlara çıkar uğruna yaklaşmaları, mevkiyi kaybeden kişinin de çareyi ölümde aradığını gördüm. Yazar bunları akıcı bir dille ve harika ruhsal çözümlemelerle vermiş. Zaten daha önce Zweig okuduysanız bunlara hiç yabancı değilsinizdir. Keyifli okumalar.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,1bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap aslında bir felsefe kitabı ama öyle ben felsefeden anlamam deyip gözünüz korkmasın. Sıkıcı da değil. Dil işçiliği harikaydı. Masalsı bir dili var. Hatta okurken kimi yerde duraksayıp düşündüğünüz oluyor. Yazarın nesnelerle ilişkisi çok tuhafti, hoşuma gitti. Bazen bir kaya parçasını konuşturuyor , düşündürüyor bazen de bizi bir akvaryumun içine sokup düşünmemizi sağlıyor. Şu bölüm gerçekten hoşuma gitti: "Ama öldükten sonra görevinin tamamlandığını nasıl anlayacağım? Acaba ölüm olmadan ölmek mümkün mü? Veya ben, bensiz ölebilir miyim? Bir canlı varlık öldüğünde acaba ne ölüyor? Acaba sadece verilmiş olan zaman mı ölüyor? Şu an mı, bu bakış mı? Yoksa bu evren mi ölüyor ve güneş mi kararıyor? Başkası için mi ölüyor bizim geçmişimiz ve geleceğimiz? Bizim için sadece şimdiki zaman mı ölüyor? Yoksa biz başkası için ölüyor, kendimiz için var olmaya devam mı ediyoruz" Mavi gözlü sivrisinek, bataklığını kurutanları ve kendi katilini ararken söylüyor bunları. Bir anlamda fabl gibi de düşünülebilir. Son olarak yazarın bilinçakışı tekniğini de kullandığını belirtelim. Tavsiyedir
Sivrisinek Şehirde
Sivrisinek ŞehirdeErlom Ahvlediani · Dedalus Yayıncılık · 2020922 okunma
265 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Eveeet. Kitap bitti. Öncelikle Ayşe Kulin'i beğenerek okuduğumu belirteyim. Özellikle Bozova'daki konak hayatının anlatıldığı bölümler oldukça canlıydı. Karakterler yine çok iyi işlenmiş. Geçmişin Bozova'sıyla günümüzün İstanbul'u arasında gidip geliyoruz. Eserde zaman zaman siyasi göndermelerin yanında cinsellik de vardı. Ve sonlarına doğru şaşırdığımı da itiraf edeyim. İyi okumalar...
Gece Sesleri
Gece SesleriAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20124,809 okunma
Geri111
178 öğeden 166 ile 178 arasındakiler gösteriliyor.