Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Merhaba sevgili okurlar:)
öncelikle genç arkadaşlarımın bu incelememi özellikle okumalarını tavsiye ediyorum, herkese hitap eden kitaplar olduğu gibi zaman, zaman birilerine yada bir kesime hitap eden kitaplarda vardır ve bu kitabımız gençlere hitap ediliyor tabi gençleri çok daha ağırlıklı konu edinmiş ama, bir çok insanın ortak huylarını konu
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗
Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum.
Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim...
____________________________________
Biliyor musun
Sevgi ile ilgili kendine has tanımları olan bir eser. Kapitalizm para kazanmak için "sevgiye" belirli tanımlar getirmek zorundadır. Kadının kuaföre gitmesi, para harcaması, dişi gösteren kıyafetler alması, arzulanabilir olması ve nihayetinde birilerinin cebine para doldurabilmesi için ; sevginin tanımları birilerinin menfaatleri
☺️🤍☘️🥰🌸🦋🌼
Yeni yıl sağlıkla, huzurla, mutlulukla gelsin. Her anlamda bereketli bir yıl olsun. Bol okumalı, okuduğunu anlamalı, hayatımıza uygulamalı günlerimiz olsun. Yollarımız güzel insanlarla keşissin. Hayatımıza açılan kapılar hayırla açılsın, hayırla kapansın. Hatalarımız varsa düzeltelim, sevdiklerimizin kıymetini daha çok bilelim. En çok da vaktimizin kıymetini bilelim.
"Dünya hayatında her şeyi satın almak veya geri almak az çok mümkündür, lakin geçen zamanı asla!"
Hepimize mutlu yıllar diliyorum güzel insanlar..
Yazar, hukukçu ve gazeteci olan Eric Berkowitz bu kitabında cinselliğin sınırlanışını kayıtlı tarihten yirminci yüzyıla kadar, günümüze ulaşmış davaların belgeleriyle din, sosyal statü, coğrafi etkiler ve bunun gibi faktörler çerçevesinde tarihsel olarak ele almış. Kitabın dili oldukça sade. Yazarın gazeteci olmasının bunda büyük etkisi olduğunu
İnternette Oğuz Atay imzasıyla yaygın şekilde paylaşılan; ancak, Tutunamayanlar’da geçmeyen Olric’li asılsız sözlerden tespit edebildiklerimiz şu şekilde:
(ÖZLEM GÜNER)
#
Olric, insan nedir biliyor musun? Ağaçları kesip kâğıt yapan,sonra o kâğıda “ağaçları koruyun” yazandır.
#
Hatalarımız olsun ki, istiğfarın tadına varalım. Bir gün geri dönüp bakınca, pişman da olabilelim mesela. ‘Bir daha asla!’ bile diyebilelim. Geçmişte şaşırmış da olabilelim meselâ; ki doğruluğumuz sahih olsun. Katı, kırılmaz, yıkılmaz, dokunulmaz zırhların içinden çıkalım. İnsan tenimizle kalabalıklara karışalım. ıslanabilir, yaralanabilir, kanayabilir, acıyabilir insan bedenimizle yürüyelim yeryüzünde. Günaha ve hataya bağışıklığımız yok, hatırlayalım; aksini de üstü kapalı da olsa iddia etmeyelim. Nihayet yeryüzüne cennetten indirilmiş insanlarız ve ‘kan dökebilir’ ve ‘fesat çıkarabilir’ olarak buradayız. Bırakın biraz da mahçup olalım, pişman olalım, utanalım, üzülmüş olalım ki, sevincimiz de, hamdimiz de, sürurumuz da, haklılığımız da sahici olsun.
Banksy Bey'in yüreğinden dökülmüş bu satırları, naçizane seslendirmeye çalıştım. Hatalarımız affola. Başta şairimiz olmak üzere, tüm kıymetli dinleyicilerimize armağanımdır.
drive.google.com/file/d/1l8swL_7...
Herkese keyifli dinlemeler dilerim.
Lütfen, kulaklıkla dinleyelim :)
Diğer seslendirmelerim için: #191930383
Çin edebiyatından hiçbir eser okumadıysanız, başlangıç için kitap arıyorsanız, okumanız gereken bir kitap
Yaşamak …
Doğum ile başlayıp ölüm ile sonlanan hayatın derinliklerine dokunan bir kitap. Bu kitabı okurken hatalarımız, pişmanlıklarımız, özürlerimiz, keşke dediğimiz zamanlar aklımıza gelecek.
Kitaba gelecek olursak ana karakter Fugui isimli yaşlı bir çiftçinin hayat hikâyesini anlatması ile başlıyor. Fugui, aileden zengin ve haylaz bir gençlik yaşıyor. Fugui’ye haylaz derken öyle basit kalmasın cümlem çünkü aşırı kumar bağımlısı biri olarak ailesine, eşine ve hatta eşinin karnındaki bebeğine yaptıklarını okurken sinirleriniz gerilebilir. Bundan sonrasında feleğin tokadı Fugui’ye öyle bir vuruyor ki en zirvede görürken kendini bir anda dipte buluyor.
İlerleyen sayfalarda Fugui’nin bedel ödemeleri başlıyor. Bunca yaptıklarından sonra eden bulur atasözü bir-bir gerçekleşiyor. Emin olun kitabı okurken duygudan duyguya geçeceksiniz, hani başta dedim ya haylazlıklar sinirlerinizi gerebilir diye fakat daha sonradan kendinizi Fugui’ye üzülürken bulacaksınız. Kitabın sonunda Fugui’nin yaşadıklarını düşünürsek gerçekten dayanması zor acılar olduğunu anlayacaksınız.
Hayat devam ediyor ve bizim karşımıza neler çıkaracağını bilmiyoruz. Bazen kısa bir sevinç haberi alırken ardından gelen acı bir haber ile yıkılıyoruz o yüzden kitabı bitirdiğimde zihnimin içinde sürekli tekrar eden cümle şu oldu; ‘’Yaşamaya devam etmek zorundasın’’
Keyifli okumalar dilerim…
Edison 67 yaşındayken bütün hayatını verdiği atölyesi yanar. O sırada yanında olan oğlu Charlie, babasının ne tepki vereceğini merak eder. Edison oğluna, "Anneni çağır, o da bizimle beraber izlesin" der. Ertesi sabah kahvaltıda bütün ailesini toplar ve şöyle söyler: "Şu anda bütün hatalarımız yanmış durumda." 67 yaşında bir insan olarak azminden hiçbir şey kaybetmez ve bu olaydan üç hafta sonra ses kayıt sisteminin nüvesini oluşturan fonograf cihazını icat eder.