Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi."
Kimsenin aşka saygısı yok gonca. Hiçbir hastane, aşk acısına rapor vermiyor. Sevgilisinden ayrılmış biri, bir süre çalışamaz izni alabilmeli. Bir ameliyat yarasına rapor verilebilirken ve bu yara bir zaman sonra iyileşebilirken üstelik, bazı ayrılıklarda, bazı hatıralar ruhu felç edebiliyor.
Reklam
Biraz uyumaya çalıştım. En azından zamanın daha hızlı geçmesini sağlar, diye düşündüm. Ama hatıralar zorlamaya devam ediyordu hafızamı. Asıl bunlardan kurtulmalıyım! Görüntülerden, seslerden, isimlerden...
Sayfa 292
Ne kışlar geçirilir, ne zorlu fırtınalar eser, ağaç kökleri devrilir; ve derken, ortalıkta bir hayat işaretinin kalmadığı sanılan bir anda, kuru bir dalın ya da bir kayanın bir ucunda bir serçe öter. Baharın muştusudur bu. Ölü çöle piyano tuşlarında gezinen bir el gibi yayılan bir ses. Her düğümü yoklayan bir anahtar çevrilişi. Bir kitap sayfalarının açılışındaki hışırtılar. Ve derken yağmurlar, yağmurlar, yağmurlar boşanır. Doğudan, batıdan, her yönden tatlı rüzgârlar eser... Kuşlar, dalları gıcıklar. Çiçeklere çağrıdır bu, sular çağıldar tepelerden. Ve güneş ışınları, tepelerden yuvarlana yuvarlana gelir. Güzel heykellerin yüzündeki alçılar dökülür. Zaman sırçasının boyaları akar, korkunç kafataslarının ve iskeletlerin ötesinden berisinden. Ortaya çırçıplak çıkan gölge, kaçmak ıçin, sağına soluna bakınır. Ama onu yakalayıp zincire vuracaklar ve mumyalayıp hatıralar müzesine kaldıracaklardır. Hep görülsün ve unutulmasın diye. Meleklerin gümüş kılıçlarıyla, gölgelerin ağı parça parça edilmiştir. Bu, unutmayan güneşin ruha selâmıdır, armağan olan selâmıdır. Ruhsa, en derin uykulardan yavaş yavaş uyanmakta, gözlerini yeniden hayata açmaktadır. Kimbilir belki de ruhun diriliş öyküsüdür bu. Yeniden doğumunun, ikinci doğumunun öyküsü.
SÖZÜN NİHÂYETİ VE SEVDÂNIN BİDÂYETİ
Yatağa giriyor. Yorganı başına çekiyor. Yaşanan mekâna ve zamâna verilen bu ehemmiyetten kurtulmalı. Dışarıda olup bitenlerden sıyrılmalı. Varsın eski şehir bütün çarşıları ile yerlere yeksân olsun, varsın bütün dutlar kesilsin. Onu bunca yıl koşturan, içini fırtınalarla doldurup enginlere salan hırs, bu dış görünüşten kaynaklanmıyor mu?
Sayfa 88 - Dergah Yayınları, HikâyeKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.