İnsanın en büyük yeteneği bence hayal kurmak ve en büyük acizliği de kurduğu hayalleri gerçekleştirecek gücü kendinde bulamaması. Hayalin en büyük özelliği de bu zaten...
Başkasının hayalinde yaşanır mı ?
Peki tamam!Anlatayım sana,bu düzende benim gördüklerimi?Dinle!Başta sen kendi romanının kahramanımısın?Etrafına bir bak?Zaten başkasının hayalinde yaşamıyormusun?Mesela giydiğin giysiler vazgeçemediğin aksesuarlar... Ağzındaki sigara,elindeki telefon,üzerindeki yarısı naylon ve boya olan elbise…Bu şehir senin
Burda çiçekler açmıyor
Kuşlar süzülüp uçmuyor
Yıldızlar ışık saçmıyor
Geçmiyor günler geçmiyor.
Avluda volta vururum
Kah düşünür otururum
Türlü hayaller görürüm
Geçmiyor günler geçmiyor.
Dışarıda mevsim baharmış
Gezip dolaşanlar varmış
Günler su gibi akarmış
Geçmiyor günler geçmiyor.
Gönülde eski sevdalar
Gözümde dereler bağlar
Aynadan hayalin ağlar
Geçmiyor günler geçmiyor.
Yanımda yatan yabancı
Her söz zehir gibi acı
Bütün dertlerin en gücü
Geçmiyor günler geçmiyor...
"İnsanlar ve şempanzeler yaklaşık altı milyon yıl önce ortak bir atadan evrime uğrayarak bugüne geldi; genlerimizin yüzde 98,7'si aynı. Fakat bizim beynimizdeki genler bir şekilde farklı evrim geçirerek bize şempanzelere oranla daha büyük bir beyin gücü vermiş. Biz o beyin gücüyle ne yapmışız? Bunu narsist bir hayalin peşinde koşmak, bu dünyada önemli olan tek canlı türünün kendimiz olduğunu kanıtlamak için kullanmışız."
Burda çiçekler açmıyor
Kuşlar süzülüp uçmuyor
Yıldızlar ışık saçmıyor
Geçmiyor günler geçmiyor.
Avluda volta vururum
Kâh düşünür otururum
Türlü hayaller görürüm
Geçmiyor günler geçmiyor.
Dışarda mevsim baharmış
Gezip dolaşanlar varmış
Günler su gibi akarmış
Geçmiyor günler geçmiyor.
Gönülde eski sevdalar
Gözümde dereler bağlar
Aynadan hayalin ağlar
Geçmiyor günler geçmiyor.
Yanımda yatan yabancı
Her söz zehir gibi acı
Bütün dertlerin en gücü
Geçmiyor günler geçmiyor.
dışarıda mevsim baharmış
gezip dolaşanlar varmış
günler su gibi akarmış
geçmiyor günler geçmiyor.
gönülde eski sevdalar
gözümde dereler bağlar
aynadan hayalin ağlar
geçmiyor günler geçmiyor.
yanımda yatan yabancı
her söz zehir gibi acı
bütün dertlerin en gücü
geçmiyor günler geçmiyor
İnsan türü ve bu türün evrimi tamamıyla ve muazzam bir hataydı. Darwin bunu anlamış olmalı. İnsanlar ve şempanzeler yaklaşık altı milyon yıl önce ortak bir atadan evrime uğrayarak bugüne geldi; genlerimizin yüzde 98,7'si aynı. Fakat bizim beynimizdeki genler bir şekilde farklı evrim geçirerek bize şempanzelere oranla daha büyük bir beyin gücü vermiş. Biz o beyin gücüyle ne yapmışız? Bunu narsist bir hayalin peşinde koşmak, bu dünyada önemli olan tek canlı türünün kendimiz olduğunu kanıtlamak için kullanmışız.
"Kadınlardan hoşlanmıyorsun değil mi? "
"Genellikle onlara orta düzeyde değer veririm. "
"Ya erkeklere? "
"Kadınlardan da az. "
"Öyleyse kimseyi gerçekten sevmiyorsun. Sen bir mizantropsun."
"Nasıl olmayayım ki? İnsan türü ve bu türün evrimi tamamıyla ve muazzam bir hataydı. Darwin bunu anlamış olmalı. İnsanlar ve şempazeler yaklaşık altı milyar yıl önce ortak bir atadan evrime uğrayarak bugüne geldi; genlerimizin yüzde 98,7'si aynı. Fakat bizim beynimizdeki genler bir şekilde farklı evrim geçirerek bize şempazelere oranla daha büyük bir beyin gücü vermiş. Biz o beyin gücüyle ne yapmışız? Bunu narsist bir hayalin peşinde koşmak, kanıtlamak için kullanmışız."
Geçmiyor Günler Geçmiyor
Burda çiçekler açmıyor
Kuşlar süzülüp uçmuyor
Yıldızlar ışık saçmıyor
Geçmiyor günler geçmiyor.
Avluda volta vururum
Kah düşünür otururum
Türlü hayaller görürüm
Geçmiyor günler geçmiyor.
Dışarıda mevsim baharmış
Gezip dolaşanlar varmış
Günler su gibi akarmış
Geçmiyor günler geçmiyor.
Gönülde eski sevdalar
Gözümde dereler bağlar
Aynadan hayalin ağlar
Geçmiyor günler geçmiyor.
Yanımda yatan yabancı
Her söz zehir gibi acı
Bütün dertlerin en gücü
Geçmiyor günler geçmiyor
"Yalnız hayallerle beslenen bir arkadaşlık ne kadar kısa sürüyordu. Günlük meselelerin çözülmesinde bir hayalin ne faydası olabilirdi? Zavallı bir ruh, insanı nereye götürebilirdi? İnsanın ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilirdi? Her gün karşınıza çıkan canlı, elle tutulur varlıklarla bir ruh nasıl başa çıkabilirdi? Bir ruhla yaşamak, tek başına yaşamak gibi, hayal gücü isteyen davranıştı. Uykusu gelen bir insanın, uyanık kalmak için boşuna harcadığı bir çabaydı. Sonunda beden, arzulara boyun eğiyordu. Karısını, arkadaşlarını, işini yok sayarak soyut bir yaşantıyı sürdürmesi ne kadar zordu. Bütün olaylar, kendi kanunlarına uygun bir düzenle onu alıp götürüyordu."