Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
127 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Erkek üstünlüğü ile kadının alaşağı edilmesinin ne kadar saçma ve sığ bir düşünce olduğunu tekrar ve tekrar gözler önüne seren bir kitap. Bir solukta bitirdiğim bu kitapla yirmi birinci yüzyılın yaşayanları olarak kadın-erkek eşitliği konusunda hem ne kadar ileriye gittiğimizi hem de ne kadar yerimizde sayıyor olduğumuzu fark etmek beni duygu karmaşasına sürüklüyor. Kadının toplumdaki önemi ve yeri çoğu dünya ülkelerince anlaşılmış ve değer verilmiş durumdayken bazı ülkelerde kadının bir 'insan' olduğu gerçeği yeni yeni fark ediliyor. Ya da hala kadınlar Virginia Woolf'un dediği gibi 'kadınlar yarasalar ya da baykuşlar gibi yaşıyor, hayvanlar gibi çalışıyor ve solucanlar gibi ölüyorlar...' Kitapta ısrarla dile getirdiği beş yüz pound ve kendine ait bir odanın olmasını ben şu şekilde yorumladım. Beş yüz pound, düzenli ve sabit bir maaşı temsil ediyor. Bir kadının kendi ayakları üzerinde durup başkalarına bağımlı olmamasını öğütlüyor. Bu o zaman için çok devrimsel bir cümle olsa da şimdi dahi etkileyici ve cesaret verici bir tavsiye. Kendine ait bir oda ise kadınların oturma odasından veya çocuk odasından ayrı kendi alanlarının olmasını temsil ediyor. Kadın sadece ona buna hizmet etmeyecek, sürekli bir iş buyurulmayacak. Her kadının her erkek gibi kendine ait özel bir alanı ve zamanı olacaktır. Kadın ve erkek, ikisi de insan. Asıl kabahatliler cinsiyet bilincini yaratanlardır diyor Woolf. Ne erkek kadının iki katıdır, ne de kadın erkeğin iki katıdır. İkisi de eşit, aynı cinsin bireyleri olaraktan eşit haklara, eşit hayat şartlarına sahiptirler. Ve bu her zaman böyle olmalıdır.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınları · 201937,8bin okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kişisel gelişim kitabı dendiğinde orda bi duruyordum. Bu tarz kitaplar bana başka birinin kimliğine bürünmek gibi geliyordu. Kendini bulmak için çıktığın yollarda başka yollara savrulup gidiyorsun. Altı dolu olmayan süslü cümleler... Öyle yoruyor ki beni..Sen misin böyle düşünen 🤫 Bu kitapta öyle ters köşe oldum ki.. Kulağa hoş gelsin diye süslü cümleler yerine altını öyle güzel doldurmuş ki yazarımız... Konu alanına göre öyle güzel yaşanmışlıkları anlatmış ki... Düşsekte nasıl ayağa kalmamız gerektiğini. Aynı dertten muzdarip insanların nasıl gücünü toplayıp ayağa kalktıklarını kaleme almış. Velhasıl İnci gibi sıraladığı kelimelerine şöyle bir bakınca gönlüne düşmeyecek okuyucu yoktur heralde.. Bana Kalan öyle güzel cümleler var ki. Başucu kitabı niteliğinde.. Okuyun okutturun dostlar bu kitabı bizlerle buluşturan Moderatörümüz
Asli celik
Asli celik
a ve @destekyayinlari na teşekkür ediyorum "Hayatında başarı kazanmak isteyen insana en büyük tavsiyemiz “karanlık kısmımızın sesini asla dinlememeniz” olacaktır." "Olumsuz düşünceler ve eğilimleri çok çabuk kabul etmeye meyilliyiz. Olumlu düşünceler zihnimizi her saniye etkileme gücüne sahipken olumsuz düşüncelerin zihnimizi etkileme oranı bunun on katıdır." "Hayatımıza dikkatle bakarsak yaşadığımız ıstırap ve korkuların büyük bölümünün asılsız olduğunu ve endişelerimizin gerçek hayatta herhangi bir karşılığı olmadığını görürüz." "Zorluk, manevi sağlığımızın kılavuzudur." "Hayat sadece siyah ya da beyaz çizgilerden oluşmaz. Hayat siyah ve beyaz çizgilerin tekrarından oluşur."
Zor Olsa da Hayat Devam Ediyor
Zor Olsa da Hayat Devam EdiyorRövşen Abdullaoğlu · Destek Yayınları · 2019645 okunma
Reklam
382 syf.
10/10 puan verdi
“Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır.” diyor Ahmet Hamdi Tanpınar. Akla hoş gelen, idrak ettikçe daha da güzelleşen bu cümle Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde geçen unutulmaz cümlelerden biri. Romanlar isimleriyle insana bir fikir verir; bu roman da öyle: Okumadan önce mizah yönü yüksek ve zaman konusunda felsefi derinliği olan bir
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
126 syf.
8/10 puan verdi
Japonya ziyaret etmeyi ve daha iyi tanımayı hayal ettiğim ülkelerden biri. Japon edebiyatını okumak da bir adım atmayı sağlıyor. Sayaka Murata, 2016 yılında Kasiyer ile Japonya'da büyük başarı elde etti. 36 yaşındaki bir kadının hikayesi, Keiko, duygusal bağları olmayan, hala bakire ve 24 saatlik bir markette yarı zamanlı çalışandır.
Kasiyer
KasiyerSayaka Murata · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20192,374 okunma
EHLİ SÜNNET MEZHEBİNE İNTİSAB ETMEK VÂCİPTİR...
- " (...) Onlar, (Ehl-i sünnet âlimleri) bir meselede paldır-küldür “İçtihad” (!) etmeye yeltenmezler. Kendilerine takdim edilen herhangi bir müşkül meselenin “çözümüne dair” içtihad etmeden önce (Ehl-i sünnet âlimlerinin) nasıl hareket ettiklerine ve ne yaptıklarına misâl olması bakımından İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerine aid olan bir
"Bilginin ötesi yoktur" dediler bana, "ha­yat kısa ölüm uzundur" dediler bana. Ben iki dördün yarısıdır deseydim. Hayır öyle değil, dört ikinin katıdır deyecekler miydi bana.
Sayfa 531
118 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.