Hayat, sebep olduğu pek çok sıkıntının bedelini ödüyor aslında. Ondan aldığımız çok kıymetli bir şey var: Boyumuzun ölçüsü. Ölçüsüz yaşayıp, ölçüsüzce sevip, ölçüsüzce içip, ölçüsüzce ne bok yiyeceğimizi bilemediğimiz zamanların ardından, durup dururken kendimizi ve geçmişimizi sorguladığımızda görüyoruz ki evet, elimize vermiş hayat boyumuzun ölçüsünü.
Sayfa 59 - ithakiKitabı okudu
Düşünsene, sonsuz bir hayat yaşayacak birinin yarın gibi bir tanımı, kavramı, anlayışı olabilir mi? Yarın ne ki? Zaman ölçüsü binlerce yıl bile olmayacaktır. Sonsuzluğu ikiye, üçe, milyara bölemezsin. Sonsuzluk her ihtimalin içinde gerçekleştiği bir rahimdir ve sen oradan yeniden doğacaksın. İhtimal ne? İhtimal ancak zamanın pençesinde kıvranan bir benliğin algısıdır.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
“Bazen dakikalar, mutluluk getirmesi beklenen yüzyıllardır.” “Birçok mutsuz kişi için ‘yarın’ anlamsız bir sözcüktür.” “O, hiçbir zaman kalbimde kendine yer arayan bir kadın olmadı. Tersine, kalbimin ta kendisi oldu.” “Manevi acıların mutlak bir ölçüsü yoktur; ruhların duyarlılığıyla orantılıdır bu acılar.” “Gerçek bir duygu bölünemez ki;
Kadın kutsaldır..
Kadınların ruhlarına dokunmadan bedenlerine dokunmayın. Sizi doğuran canlının da bir kadın olduğunu unutmayın. Kadınların kendisi ile ilgilenin, beden ölçüsü ile değil. İnternet ortamındaki her kadının, arayış içinde olduğunu sanmayın. Paylaşımınızı ya da yorumunuzu beğendi diye kendinizi bir şey sanmayın. Bunları yapmak size zor geliyorsa eğer kadınlardan uzak bir hayat seçin !.
Bir hayat kasırgası içinde ömür geçirenler,bir gölgelikte dinlenmek için vakit bulamayanlar,tehlikelerle arkadaş olanlar böyle geçici bir huzura kavuşunca kendı gönüllüleriyle hesaplaşır,geçmişi hatırlarlar.O zaman her şeyin ölçüsü büyür ve hatıralar güzelleşir.Mazide kalan insanlar kusurlarından ve suçlarından sıyrılmıştır.O, bir arkadaşsa daha vefalı, bir sevgiliyse daha çekici; bir anaysa daha şefkatli olur.Hatta böyle dakikalarda insan düşmanını bile bağışlamağa hazırdır...
Sayfa 39
Toplum hayatının yeni ihtiyaçlar doğurduğu ve toplum ilişkileri gelişip karmaşıklaştık­ça ihtiyaçların da biçim değiştirdiği düşüncesini öne sürmek ölüm gerçeğini insandan uzaklaştırma niyetinin en uç noktasıdır. Meselâ, "otomobil artık bir ihtiyaç" gibi bir cümle söylediniz mi dünyada bulunuşunuzun anla­mından ne ölçüde koptuğunuzu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.