İŞTE ORASI BİR YERDE
Bir ses vardı,
Ufak bir gürültü bayağı bir neşe.
Saatlerce bakıp geçerdi,
Kolunda saati,
Bir nefes vardı işte orada.
Bazen sinirleniyorum,
Hiç bir şey ellemeden.
Kendime Notlar-2
Muhterem okuyucu kardeşim!
Allah Teala hem bizleri hem de sizleri vakti değerlendirmeye , onu faydalı bir iş ve yararlı bir ilimle doldurmaya muvaffak kılsın. Bizleri zamanın ve hayatın kıymetini idrak eden, kendilerini ve milletlerini aldatmayan, Allah Teala'nın nefislerine ikram ettiği nimetleri heba etmeyen ve doğru yol üzere bulunan
Sayfa 105 - Otto YayınlarıKitabı okudu
"O an fark ettim ki çokgeçliğin yaşla bir ilgisi yoktu. Benliğin ânla olan ilişkisiyle alakalıydı. Çokgeçlik potansiyeli her ânda var aslında. Ya da yok, kişiye ve âna göre değişir. Belki de artık hiçbir şey için geç olmadığı bir ân bile geliyordur zamanla. Hatta belki çoğu ân çoğu şey için çok erken bile. Hayatın çoğu, neredeyse her şey zamanından önceyken ve neredeyse hiçbir şey için çok geç değilken geçiyor. Kaybedilecek hiçbir şey yok, kazanılacak şimdiki ân var, uzun süredir geciktirilen bir Şimdi ile bütünleşmek var."
Sayfa 64
rahmetli cem karaca'nın eşine yazdığı son satır beni hep çok etkilemiştir. sevginin ve aşkın hep ebedi olmasına önem verilmesine alıştığımız ve özendiğimiz insan ilişkilerinde, genelde kullanılan zamansız cümleler bana hep çok aşırı gelmiştir.
"seni sonsuza dek seveceğim" cümlesi ifade ettikleri bakımından etkileyici olsa da hayatın içinden bir cümle değil. çünkü insan değişir, ilişkiler değişir, bakış açıları değişir ve en fenası duygular değişir. o yüzden önemli olan belki de en hükümsüz olduğumuz gelecek ile ilgili sözler vermek yerine, en kontrol edilebilir olan yaşadıklarımız ve anılarımız hakkında yorum yapmaktır. hayatımıza giren o özel insanın, her temasta bıraktığı izleri çok güzel özetleyen bir satırdır bence o nedenle;
"seni bu dünyada çok sevdim."
Yazayım yeniden bari devamını.
Mesela bu hafta sıradaki ismi Ya Rezzak olsun. Yolculuk esnasında bayrak oyunu oynayan çocuğun etrafta bayrak aradığı gibi Rezzak ismi tecellisini arayalım. Restorant önünden geçiyoruz trink kafada Ya Rezzak, bir kedi bir şeyler yiyor Ya Rezzak, çay koydular önümüze Ya Rezzak, dilimizle söylemesek bile aklımızdan
