Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
176 syf.
·
Puan vermedi
“İşin adı: Mahremiyet Mahrumiyeti”
Bir söz vardır: İnsan içinde yaşadığı çağa babasına benzediğinden daha çok benzer. Yaşadığımız çağa benziyor muyuz ? Hangi jenerasyonuz ? -X,Y,Z 90’larda dünyaya gelenler için Z kuşağı olduğumuz söyleniyor. Ağ ortamında doğup-büyüdüğümüz icin “dijital yerli” de diyebiliriz. Türkiye’de yaşayanlar için dijital topluluğa ilk adım attığımız yıllar.
Dijital Mahremiyet
Dijital MahremiyetHarun Özdemir · İnsan ve Hayat Kitaplığı · 2020312 okunma
190 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hakan Günday kafasını açıp içini kurcalamak istediğim bir yazar. Düşüncelerini, fikirlerini projeksiyon ile dev ekranda izlemek istiyorum. Bu dünyaları kurarken neyle besleniyor, bu insanlığa nefret kusma akabinde de okura bu hissi geçirme nasıl oluyor? Her Günday kitabı sonrası toplumdan, insanlardan, düzenin saçma sapanlığından tiksiniyorum.
Zargana
ZarganaHakan Günday · Doğan Kitap · 20137,3bin okunma
Reklam
672 syf.
10/10 puan verdi
Kaçıncı okuyuşum oldu, saymadım. Ancak her defasında maddeyi anlamada sunduğu katkı, eşyayı tanımlamada sunduğu satır araları her zaman tazeliğini koruyor. Nietzsche bu kitabında Descartes’tan başlayıp aydınlanma üzerinden Hegel ve Marx'a kadar uzanan, akılcılık temelinde işleyen bir bilgi/hakikat görüşüne çok ciddi ve ağır eleştiriler
Güç İstenci
Güç İstenciFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 2010503 okunma
Ölümü merkezde tutarak hayatı algılamak bir zihniyet meselesi; "rabıta-i mevt" deniyor buna. Hayatın dışına itmek değil, ölümü hayatın içinde tutmak. Modern zihnin anlamakta zorlandığı, dahası "korkunç" olarak işaretlediği bir şey... Halbuki ne kadar yanılıyor; ölümü düşünerek yaşamak değil, o yokmuş gibi yaşamak korkunç!
Sayfa 156
Tıp fakültesini kazanmakla sınırlı bir hekimlik eğitimi olamaz. Ve tıp eğitimi, sadece meslek edinmek için düşünülemez. Olay esasta manevidir. Büyük hekim İbn Sina; "Cerrahlık dediğiniz eğitimi üç ayda öğrendim, ama otuz yıldır hekimlik eğitimim devam ediyor" diyor. Tıp eğitimini Allah'ın Şafi, mimarlığı Musavvir ismiyle karşılamanın inceliğini fark etmek lazım. Eğitimin hepsini Cemal içinde görmek, böyle karşılamak ve sonuç itibarıyla Cemal'e dönüşmek... Mimar Sinan'ın mimarisi, Itri'nin müziği biraz böyledir.
Mevlânâ, bir şair olma çabası içinde değil, maruz kaldığı mananın dili olur sadece.
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
İki kere de olmak lazım; İlk önce bedenen doğmak, sonra bedenden geçip mana âlemine doğmak...
Sayfa 120Kitabı okudu
Şimdikilerdeki öğretmen-öğrenci birlikteliği , iradı ve arzuyla oluşmuyor; birbirlerine mecbur iki tutuklu gibiler . İstenerek yapılan bir şey değil öğretmenlik, öğrencilik de öyle …
"Yunus öldü diye sala verirler, Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez."
Sayfa 120Kitabı okudu
"Seni Allah'a ulaştıracak ipucu sensin, kendini bil! Sen bir numunesin; varlığın hakikati sende şifrelenmiş." Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler bu hususun anlaşılmasını kolaylaştırmış. Çok küçük çipler var mesela; binlerce resim, bilgi ve müziği hafızasında tutabiliyorlar. Çipin kendisi mikro, ama içerdiği şey makro... Arifler de insanı böyle okuyor; kainatın küçültülmüş hali diyorlar ona. İnsan, zübde-i alem; alem, insanın açılımı... İnsan, kainatın sırrı; Allah'ın, isimlerinin tecelli ettiği, zahir olduğu...
Reklam
Kanden gelir yolun senin Ya kande varır menzilin Nerden gelip gittiğini Anlamayan hayvan imiş
Niyâzî-i Mısrî
Niyâzî-i Mısrî
Sayfa 171Kitabı okudu
Toplum, çoğul olan demek; her inançtan, dilden, kültürden insan... Sosyoloji, farklılıkların iç içe geçmesinden neşet ediyor. Dolayısıyla bu bir sözleşmeye işarettir. Hz. Peygamber'in Medine Vesikası bu anlama geliyor. Tek düşünce ve inancın topluma dayatılması değil, toplum neyi içeriyorsa bunun kendine yer bulduğu bir anlaşma Medine Vesikası...
Sayfa 144Kitabı okudu
Sema dinlemek demektir. Mevlânâ daha iyi duyabilmek için sema ederdi. Ananevi öğretide kelam kulaktan alınır. Buna “Dölleyici Kelam” (Logos Spermekos) denir. Sonra kalbe intikal eder. Kalp rahimdir. Orada döllenme olur ve veled-i kalp doğar. Yakîn bilgisi böyle oluşur, açığa çıkar. Bilgi ve hikmet sende doğandır. Doğum yapmamış kimseler başkalarının çocuklarını çalarlar.
Düşen Erkek - Kaybeden Kadın
Bugün olmayan budur! Erkek ruhen çöktüğü için kaba kuvvetine sığınarak boşluğunu doldurmaya çalışıyor. "Bilge" de olan "güçlü" erkek gitmiş, bilge olmayan güçlü bir erkek gelmiş. Otorite olamadığı için diktatör olan bir erkek! Bu haliyle kadına gittiğinden, kadın korunma güdüsüyle bir yarış içinde buluyor kendini. Bu erkeğin araçlarını edinerek erkekle eşitlenmek istiyor. Döngü uzuyor; erkek kendine benzer bir kadınla karşılaşmaya başladığı için artık sevemiyor. Kadın sevgili olmaktan çıkıp mücadele edilen bir rakip oluyor. Bilgelik tarafı kalmadığından, erkek bedenine başvuruyor; kaba kuvvetle kadın üzerindeki hakimiyetini koruyor. Erkek kabalaşarak düşerken, kadın erkekle benzeşerek kaybediyor.
Sayfa 105
602 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.