Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her birimiz günlerimizi hayatın sırrını aramakla harcıyoruz. Hayatın sırrı sanattadır.
"Hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez. " ---
Reklam
Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı, çünkü güçlü bir kalbin ne zaman duracağını asla bilemezdiniz.
Sayfa 501Kitabı okudu
Gâyesi bilinmez mukadderâtın Ölümdür en büyük sırrı hayâtın! Düşün yaşamaktan maksadın nedir? Bu âlem bir geniş, açık sahnedir, Herkesi dünyaya kadar sevk eder Her gelen rolünü oynayıp gider.
İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak.
İste anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: UNUTMAK. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.
Reklam
Çevremde olan her şey, hayatın anlamı ve sonsuzluğun sırrı, her şey bana çirkin ve korkunç geliyordu.
Sayfa 44 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Insanoğlunun cevap aradığı en mühim soru, "Ben kimim?" ve "Ölüm nedir?" sorusudur. Bütün hayat, bu sırrı kurcalamak ve bunu düşünerek yaşamakla ilişkili... İnsanoğlu bilerek yahut bilmeyerek bu sırrın peşinde... Bu hal, vasat insanda bir ruh istırabı doğurmaz ve arayışını manzumeleştirme ihtiyacı oluşturmazken, ilim ve hikmet sahiplerini en üst seviyeden fikir çilesine muhatap kılar. Arayış, sağlıklı bir şekilde örgüleştikçe hayret makamı belirir ve perdeler birbiri ardınca sakladığını göstermeye başlar. Mirzabeyoğlu, bu keyfiyette bir yaşam örgüsünün sahibi olarak "Ben kimim?" ve "Ölüm nedir?" sorularını başa alır ve bunun üzerinden hayatını anlamaya ve kimliğini izhar etmeye çalışır: "'Ben'... Bütün hayat, bu soruya cevap vermek üzere yaşadığımız hadiseler dizisinden ibaret!.. 'Ben kimim?' ve 'ölüm nedir?' sorusunun bitişikliği üzerinde, nevî şahsıma mahsus bir nefs murakabesi... Hayat ve ölüm... Alındığı yere nisbetle, meçhul bir malum veya malum bir meçhul... Bütün dava, hayatın gayesi, malumu meçhullükten kurtarmak ve meçhulü malûm kılmak!.." *
Sayfa 19 - *Salih Mirzabeyoğlu, Tilki Günlüğü 1: Ufuk ile Hafiye (Istanbul: İbda Yayınları, 1991), 18-19.Kitabı okudu
"Hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez. "
Sayfa 31
İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.
İnsan soyu zayıf, kırılgan, ölümlü, her türlü hastalığa, kazaya, acıya, açık ama kendini avutarak yaşıyor, bunları unutuyor. İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.
Reklam
" Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı.
Bu hayatın özü , büyük sırrı ,olmazsa olmazı, unutmak .
İşte anahtar kelime bu: hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı,yaşam da olmazdı.İnsan,unutmadan hayatını sürdüremez.
... Hayatın özü, büyük sırrı ; olmazsa olmazı:Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.
insan unutmaz , sadece alışır ...
“ Hayatın özü , büyük sırrı , olmazsa olmazı ; Unutmak ... Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı , yaşam da olmazdı . İnsan unutmadan hayatını sürdüremez. “
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.