Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur Hayat

Merhaba.
Bülent Demircioğlu
Bülent Demircioğlu
'nun
Sırlarımız Kadar Hastayız
Sırlarımız Kadar Hastayız
kitabının PDF'sini arıyorum. Elinde olan varsa ve paylaşırsa çok sevinirim. 🌼
Reklam
Güle güle İlhan İrem, yerin hiç dolmaz. İyi ki seninle büyüdük.🍀
Adem

Adem

@Adem_yce
·
28 Temmuz 2022 23:50
Elveda İlhan İrem
youtube.com/watch?v=iilujE-... Giderken bıraktığım Gökyüzü toprak olmuş Yıldızlar çakıltaşı Güneş bir yaprak olmuş Ben mi yaşlandım? Yoksa dünya mı alt-üst olmuş? Ben gideli buralara Olanlar olmuş…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu seneyi kendime şiir yılı ilan ettim
"Varoluşun anlamını yeniden kendimde kursam yavaş yavaş, Dünyada hiç kimsenin neden kendi olamadığı üzerine bir kitap yazsam. Bu ülkedeki vicdan yokluğunun nedenini anlatsam. Yanıma sadece şiir kitapları alsam, bütün dünyanın şiirlerini okumak ölene dek sürse." LeylaErbil
Nasıl güzel bir tespit!
Ne yazık ki çoğulcu demokrasiye yöneldiğimiz 1945'lerden bu yana izlenen yöntem, bu köklü sorunu çözmek bir yana, sorunları daha da ağırlaştırdı. Politik çıkar ve oy uğruna milli eğitim sistemi ile sorumsuz bir şekilde oynanınca, daha başka bir şey de beklenemezdi. Din ve kutsal inançlar sömürüsünün yanı sıra, salt oy kaygısıyla, binası, öğretmeni ve araç-gereci olmayan okullar açıldı. Gelecek nesiller yerine gelecek seçimleri düşünmek, politikacıların temel felsefesi oldu. Prof. Dr. Cahit Kavcar
Reklam
Gel vatandaş, öğretmenlik bedava!
Öğretmen yetiştirme konusunda üniversitelerin deneyimi yoktu ve üniversiteler bu önemli göreve hazır da değildi. Yüksek Öğretim Kurulu da başlangıçta bu konuya gereken önemi vermedi, gerekli özeni göstermedi. Öğretmenlik mesleği üniversitelerde önemsenmedi, ciddiye alınmadı, hatta küçümsendi (Kavcar 1999).
Sanat eğitimi ile ilgili bir makaleden. Nerden nereye?
Türkiye’de sanat eğitimi alanında yapılanlar 1925 yılına kadar daha çok kişisel çabalarla sınırlı kalmıştır. Ancak 1925 yılında Milli Eğitim Bakanlığı dünyaca ünlü eğitimci J.Dewey’i Türkiye’ye davet ederek kendisinden Türk Eğitim Sistemi hakkında bir rapor hazırlamasını ister. Bu tarihlerde Milli Eğitim Bakanlığı yapacağı yeni çalışmalar için uzman kişilerin bilgilerine başvurur, onların konu ile ilgili görüşlerini alırdı.
Çocuklara önereceğim kitapları seçerken temel felsefem:
"Bir şey ki bana ders vermekle kalır, yaşamımı ne artırır, ne coşturur, tiksinirim ondan." Goethe
Çiçek gibi bir şairi tanıyınız
Onun şiirleri çiçekli bahçelerden mor sümbüller, zambaklar, karanfiller sunmuyor size. Yaşadığımız topraklarda gencecik yaşında vurulan gençleri, annesiz babasız kalan çocukları, intihar eden kadınları, tüm bunlar olup biterken Tanrı' yı arayan insanı sunuyor apansız, satır aralarında. Bir deste karanfil sunarak teşekkür ediyorum kendisine bu şiirler için.
Adem

Adem

@Adem_yce
·
13 Mayıs 2020 21:45
"Bir toplumun değerler matematiği ile ters düşmüş şair."
"Saat 19 Haberlerinde Taylan Özgür'ü vurdular Bütün yanaklarım sapsarı" Başka bir alıntı ile başlayacaktım incelemeye lakin bu dizeleri okuduktan sonra Taylan Özgür'ü anarak başlamak istedim. Kendisi 68 öğrenci kuşağının ilk faili meçhul cinayetlerinden birine kurban giden öğrenci liderlerinden biridir. Ablası Hale Kıyıcı ile yapılan
unutMADIMAKlımda#
youtu.be/_bKUM-E4czA Sadece 35 can değil, insanlık yakılmıştı o gün. Türküler, şiirler, aydınlar yakılmıştı...Unutmadık insanın insana ettiğini, ardından söylenilenleri, üstünü örtenleri.
Reklam
İyi ki doğdun Yusuf Atılgan.
Nur Hayat

Nur Hayat

@hayattan
·
12 Eylül 2020 14:02
Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak.
Güzel ülkemin güzel insanlarına reva mıdır bunca yaşanan?
Umut

Umut

@umt0007
·
20 Haziran 2022 13:14
Ülkem bir zulüm cenderesidir işte kıyı köşe mezbaha orta yer giyotin. sofraya kahır taşınıyor akşamları, ekmek yerine ve geceleyin eşleriyle değil acılarıyla çiftleşerek yaşıyor insanlarım bakmayın bayram seyran gevişen aşaire türküleri ezgileri yalan kavgaları yalan dağların o yanında beller büken evler yıkan bu yanında soygun talan... Orhan KOTAN
Sussam olmuyor susmasam olmaz
Üç kişi giyotinle idama mahkûm olur. Bunlardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçi... *İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır. Başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar: Son sözün nedir? Der ki: Ben Allah'a inanıyorum, O beni kurtaracaktır. Allah... Allah... Allah... Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur.
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.