Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öğretmen anne baba kardeş arkadaş gibidir.
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
SAÇ ÖRGÜSÜ" “ Suçluluk duygusu davet etmediği halde gittiği her yere peşinden gelen eski bir yoldaş gibiydi. Bir tarlanın ortasında dikilmiş reklam levhası, bir yüzün ortasına çıkmış siğil gibi çirkin ve gereksizdi, ancak vardı. Oradaydı. Kabul etmekten başka çaresi yoktu." Üç Kadın, Üç Ülke, Üç Hikâye "Hayır" deme gücünü
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,5bin okunma
Reklam
Hayır
Büyümek çocukken düşündüğümüz kadar güzel bir şey miymiş?
Günümüzde birçok ailede, otuz-kırk yıl kadar önce tek maaşla sağlanabilen temel ihtiyaçların giderilmesi için, hem anne hem de baba çalışmak zorunda kalıyor. "Bebeklerin annelerinden ve annelerinin yerine kayabilecekleri diğer her türlü figürden ayrılması ve bunun sonucu olarak bireylerarası temas için pek az olanağa sahip olması, duyusal yoksunluğun en yaygın biçimlerindendir; hastalık açısından da temel faktörleri oluşturabilir," diye yazmış Hans Selye büyük bir öngörüyle.
Anammmm
Peki, etiyolojiye tek katkıda bulunan anne midir? Hayır. Çocuğun bireyleşmek için sahip olduğu genetik itkinin gücü ve çocuğun bireyleşmesini kolaylaştırmada gerekli olan annenin libidinal ulaşılabilirliğinin miktarı arasında göreli bir karşılıklı etkileşim vardır. Bazı çocuklar çok az desteğe ihtiyaç duyarken bazıları genetik olarak kırılgan olabilirler ve çok daha fazla desteğe ihtiyaç duyarlar. Bazıları da genetik eksikliklerden dolayı aslında ideal düzeyde olan destekten yararlanamayabilirler.
Sayfa 57
Sözlerinin ayrıntıları beni ilgilendirdiği kadar okuru ilgilendirmez düşüncesiyle atladım, unuttuğum için değil. Hayır, hepsini gayet iyi hatırlıyorum çünkü o gün boyunca tekrar tekrar düşündüm, sadece o gün değil, takip eden çoğu günlerde de, sıktığını unuttum ve derin berrak sesinin her tonlamasınını can alıcı kahverengi gözlerindeki her ani parlamayı ve hoş, alımlı gülümsemesindeki her pırıltıyı da anımsıyorum.
Reklam
500 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Spoilersız
Öncelikle kitabın sevdiğim yönlerini söyleyeceğim. Sonra eleştirlerime geçeriz. İlk olarak kitabın iki karakterin ağzından okumak gerçekten çok güzeldi. Ve daha rahat okutturuyordu. Birbirlerine söyledikleri sözler özellikle çok hoşuma gitti. Kız karakterin kendini bir anda salmaması, son ana kadar hayır demesi ve kendini tutması bir yerden sonra
Powerless
PowerlessLauren Roberts · Beta Byou · 202441 okunma
Yüzlerce veda 31 EKİM 2016 ‘Bana bir hikâye anlat’ dedi adam. Sesi, yaşamaktan yorulmuşların bezgin tınısını taşıyordu. ‘Bana bugüne dek duymadığım bir modern zaman hikâyesi anlat’. Durmuş kalp için bir elektroşok. Ona içinde nefes alacağı bir hikâye sunabilir miydim? ‘Veda etmeyi biliyor musun?’ dedim, ‘hiç vedalaşamadan bir sevdiğini toprağa
Yetişkinler istekli, sabırlı ve öğrenmeye açıksa çocuklar, yetişkinlere kendileri hakkında öğretmek konusunda oldukça beceriklidir. Çocuklar, etraflarındaki yetişkinlerin basit bir uzantısı değil, gerçek insanlardır. Ebeveynlerinin tepkilerinden bağımsız olarak duygu ve tepkileri vardır. Asabi anne, asabi çocuk varsayımı doğru değildir. Ev havaya uçsa ve anne sakin kalsa da çocuğun etkilenmeyeceğini varsayabilir miyiz? Hayır. Çocukların kendi kişilikleri vardır ve hayatlarındaki önemli yetişkinlerden bağımsız duygu ve tepkileri deneyimlerler.
256 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
eski yeni, iyi kötü, daha neler neler...
"Fakat hiçbir yaşta ruhu soymaya gelmez. Herkes önünde, hatta kendi önümüzde bile daima giyimli durmalıdır..." İşte yüzdebinbeşyüz katıldığım bir teori. İnsan kendi önünde bile ruhen giyinik durmalıdır. Hep savunduğum bir şey var, psikolojik desteğin benim şahsımda hiçbir işe yaramayacağı. Çünkü ben böyleyim. Kendi kendime bile bu
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 199517,8bin okunma
Reklam
Evimize gelişin güzeldi sonrası daha güzel
LED ışıklı olan süs eşyalarına bayılırken kardeşim bunu getirmişti. İlk kontrol ettiğim şey: Gece kitap okumama yetebilecek kadar ışık verip vermediğiydi. -Çünkü mumlar el yazısı için kullanışlı ama okumak için o kadar değil.- Sonra mutlu haberi verince baktım ki ışığı olmasına rağmen cansız duruyor. "Hoş geldiin, sen evimize katılırken bakalım biz sana neler katabiliriz?" deyip onu birkaç gün sonra bu hâle getirdim. Sonradan öğrendim ki, erkek kardeşim de seviyormuş ama benim ondan daha çok sevdiğimi ve benim için daha kullanışlı olacağını düşündüğü için bana vermiş. Benim için özel olan eşyalarımı paylaşmayı o kadar sevmem - çünkü başkaları için özel konumunda olmuyorlar genelde- ama "Olayı öğrendim teşekkür ederim, bunda ortaklık teklif ediyorum, bence kabul etmelisin. -düşündüğünü görünce- Etmezsen çokta ısrarcı olmam ona göre." deyip pis pis gülmüştüm. Direkt ona da verebilirdim ama paylaşma fikri daha özel hissettirmişti o yüzden öyle yaptım. Ve "Şeyy, şimdi ortak olduk ya, senin eklemek istediğin bir şey var mı tabi becerime göre?" demiştim. Ve "Hayır, gayet hoş ve bana da hitap ediyor." cevabını almıştım. Kabuklara laf eder veya aşırıya kaçan bir uğraşma ile beni pişman eder sanmıştım ama kardeşimin büyüdüğünü ve cici olduğunu gördüm. Buna da en az hediye kadar sevindim hatta anne edasıyla duygulandım biraz. Ama lafta gülen ve sinir bozucu bir tonda "Beğenin kalite kazanmış, böyle devammm şirin çocuk." deyip gitmiştim. Çünkü kardeşlik dengesi böyle işliyor: biri normal davranıyorsa öbürü illa ki anormal davranmalı...
Ördekler Okulu
Bir gün ördekler annelerine deyip Anne biz bugün dereye gidebilir miyiz demişler annesi hayır demiş çünkü tilkinin masalını anlattım size onun gibi olabilirsiniz demiş onun için annesi onlara izin vermemiş benim İşlerim bitsin beraber gideriz demiş ama Ördekler ne olur diye yalvarmış sonra gelmişsin Anne lütfen gidelim demiş Sonra annesi demiş ki gelirse masal anlatayım demiş sonra Kardeşler gidip öteki kardeşlerin çağırmışlar öteki Kardeşler bu Masalı 100.000 defa dinledik demişler ama yine dinleyelim dinlemek istemiyoruz demişler sonra süslü kızmış onları niye dinlemiyorum ben çok heyecanlanıyorum demiş onun için onun için de şey demişler Haydi gidelim süslü demiş ki Haydi gidelim demiş
Ben senin için endişe ediyorum anne, ne oluyor bilmiyorum, sana da diyemiyorum, benim için önemlisin, ama ben senin gibi olmak istemiyorum, hayır istemiyorum.
… Portuga iyice uzandı, yeleğini yastık niyetine ağacın köklerinden birinin üstüne serip konuştu: “Şimdi biraz kestirebiliriz.” “İyi de ben uyumak istemiyorum ki.” “Olsun. Seni başıboş bırakacak değilim, afacansın malum.” Elini göğsüme koyarak beni tutsak etti. Uzun süre ağacın dalları arasından geçip giden bulutları izledik. Beklediğim an
Ölmekte olan insanlarla ilgilenirken, onları daha hızlı ve daha yakından tanır hale geliyorsunuz. joanne'le birçok sohbetimiz oldu. "Tüm hayatım boyunca," diye anlatınıştı bir keresin de, "çocukluğumdan beri, diri diri gömülme rüyası gördüm. Yeraltındaki tabutumda yatıyor, nefes alamıyorum. Üç yıl önce teşhis konduğunda bilgi almak için ALS Derneği'ne gittim. Orada duvarda bir afiş asılıydı: 'ALS'li Olmak Diri Diri Gömülmeye Benzer."' joanne'in tekrarlanan kabusunun ne bir tesadüf, ne de doğaüstü bir sezgi olduğunu düşünüyorum. Çocukluktaki varlığının psikolojik gerçeği, kimsenin görmediği ve duymadığı, gizli, umutsuz ve kasvetli yalnızlık imgesiydi. Anne-babası ve kardeşleri ile ilişkilerinde hiçbir zaman canlı ve özgür bir kişi olarak var olmamıştı. Neticede onda bu durumu yaratan şeyin, ailesinin geçmişinden gelen ve nesiller boyu süregelen hangi streslere işaret ettiği konusunda sadece fikir yürütebilirim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.