Atsız asker değildi, fakat bir asker gibi yaşadı, asker gibi öldü. Zamanlar üstü, zamanlar aşırı bir adamdı. Türklük onun için bir sevda idi ve başka hiçbir şey önemli değildi. Önem verir göründüğü, üzerinde yazılar yazdığı, kitaplar doldurduğu her şey Türklük içindi. Türklük, tarihin derinliklerinden kopup gelen, geleceğe doğru yürüyen kutsal bir
İnsanların, bitkilerin, hayvanların, cansız varlıkların ve bir de eğer varsa göremediklerimizin de içinde bulunduğu bu Dünya gezegeninin kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı ekvatorda saatte 1.670 km olarak hesaplanmış. Evet, yanlış okumadınız, saatte 1.670 km! Bu, ses hızından da yüksek bir hız manasına gelmektedir. Bir örnek vermek gerekirse,
Hayır, Byron değil başka biriyim ben,
Henüz adı duyulmamış bir gözde.
Bir gezgin onun gibi, kovalanmış her yerden,
Fakat Rus olan benliğiyle.
Ben erken başladım, erken bitireceğim,
Ve biliyorum çok az şey başaracak olduğumu;
Ruhumu bir okyanus gibi hissetmedeyim
Kırık umutların yüküyle dolu.
Kim ulaşabilir haşin okyanusa
Gizlerine onun? Ve kim
İletecek düşüncelerimi kalabalıklara?
Ya tanrıyım ben, ya da hiç kimseyim!
Sayfa 12 - Hayır, Byron Değil Başka Biriyim BenKitabı okudu
Microsoft’un De Groot’u arama nedeni, ClearType adlı girişimi için yeni font arayışında oluşuydu; başlangıçta e-kitaplar için geliştirilen bu yeni teknoloji ekrandaki netliğin artmasını sağlıyor. De Groot onlara Consolas’ı önerdi; yüksek derecede stilize bir fonttu bu, Courier gibi daktilo görünümünün yalınlığını, normalde bu tür kullanışlı bir yazı karakteriyle birlikte düşünülmeyen bir derinlik ve sıcaklıkla sunuyordu. Consolas, kısa sürede Microsoft’un Vista işletim sisteminin vazgeçilmez bir parçası oldu... Fakat asıl etki bırakan font De Groot’un tasarladığı bir sonraki yazı karakteri Calibri oldu. Aslında, onun bütün kitle iletişiminin çehresini değiştirdiğini söylemek haksızlık olmaz. Calibri büyük bir görsel etkiye sahip yuvarlak, esnek bir sans serif; 2007 yılında Microsoft’un seçtiği font o oldu. Sadece Word için değil (orada serif Times New Roman’ın yerini aldı), aynı zamanda Outlook, Powerpoint ve Excel için de (orada Arial’ın yerini aldı) standart font oldu... Bu da onu Batı’nın en yaygın fontu yaptı. Peki en iyi font yaptı mı? Ya da en çok yönlü? Ya da en baştan çıkarıcı, şaşırtıcı, güzel? Elbette hayır. O font henüz gelmedi.
"Madem bu topraklarda bu kadar uzun süredir yaşamışsınız, neden bu kadar azsınız? diye sordu Pippin. "Çok mu ölen oldu?"
"Yo, hayır! dedi Ağaçsakal. "İçeriden kimse ölmedi diyebilirsiniz. Bazıları uzun yılların kötü kaderine kurban gitti tabii ki; daha çoğu ise ağaçlaştı. Lakin hiçbir zaman çok kalabalık olmadık ve hiç