Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Suç ve ceza. Dostoyevski. Bir an aklıma gelince ürktüm. Ya Dostoyevski, Suç ve Ceza ismini koyarken, bunların eş anlamlı değil de zıt anlamlı olduğunu düşünerek koyduysa? Suç ve ceza tümüyle birbirine ters. Buz ile kömür gibi. Suç ile cezayı zıt gören Dostoyevski'nin yeşil yosunlu nehrinin dibi... Ah, çözdüm. Hayır, henüz değil. Kafamda bunlar dönüp duruyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
"- Hiçbir neden kabul edilmiyor! -dedi.- Yalan söylemiyorum!.. Sana onların kitaplarını gösterebilirim: Onlara göre her aksaklık, çevrenin bozukluğundan kaynaklanıyor, hepsi bu! En sevdikleri laf bu! Yani eğer toplumsal düzen yoluna konulacak olursa, bir anda bütün suçlar yok oluverecek; çünkü ortada protesto edecek bir şey kalmayacak. Ve
Reklam
dur ruth, aşkın karanlık yüzünde dur, öylece. hep. böyle dursun aşk her zaman hayatında. karanlık yüzünde dur aşkın, sus. tamamı buydu, de. bütün yavanlığıyla süren insanların kuytularında kal. orda kal.
Sayfa 96 - Metis
Bir niteliksiz adam, hayata hayır demezdi, sadece henüz değil! der ve henüz yaşamadığını sonrası için saklardı.
Sayfa 135
29 Temmuz
Hayir! Hayır! Herşey henüz o kadar da iyi değil! Ben, onun kocası? Ey bana Varlık veren tanrı, eğer bu mutluluğu bana bahşetsen bütün yaşamını sana Şükran ederek geçerdi! Ama bu konuda konuşmayacağım. Bu göz yaşlarını affet bu meyvesiz dilekleri affet . O benim karım? Ah! Cennetten gelen yaratiklarin en sevgilisini kollarimda tutmanin düşüncesi! Sevgili wilhelm, Albert 'ın kollarının onun ince belinin çevresine doladigini düşündüğüm zaman bütün vücudum kasıliyor!
"Kendinizi öldürmeyeceksiniz, değil mi?" diye sordu Doktor boğuk bir sesle. "Öldürebilirim; eğer beni seven ve beni böyle bir acıdan, böyle ümitsiz bir teşebbüsten kurtaracak bir dost bulamazsam!" Konuşurken ona anlamlı anlamlı baktı. Doktor oturuyordu; ama ayağa kalktı, ona yaklaştı, elini başına koyup ciddiyetle konuştu: "Çocuğum, senin iyiliğin için olacaksa, böyle biri var. Senin için en iyisi olacağına inansam, senin için böyle bir ötenazi düzenlemenin hesabını Tanrı'nın önünde verebilirim. Hayır, güvenli olacağına inansaml Ama, çocuğum..." bir an boğulur gibi oldu, boğazından büyük bir hıçkırık yükseldi; yutkunarak devam etti: "Burada, seninle ölüm arasında duracaklar var. Ölmemelisin. Herhangi bir elin yardımıyla ölmemelisin; özellikle de kendi elinle. Senin tatlı hayatını kirleten diğeri gerçekten ölene kadar ölmemelisin; çünkü o henüz Ölümden Dönmüşler'in arasındayken ölürsen senin ölümün de onunki gibi olur. Hayır, yaşamalısın! Ölüm senin için ifade edilemez bir lütuf gibi gelmeye başlasa da mücadele etmeli, yaşamaya çalışmalısın. Ölümle savaşmalısın, sana acıyla da gelse, sevinçle de; gündüz de gelse, gece de; güvenlik içinde de gelse, tehlike içinde de! Yaşayan ruhuna söylüyorum, ölmemelisin-hayır, ölümü düşünmemelisin bile- ta ki bu büyük kötülük geçip gidene kadar." Zavallı sevgilim ölü gibi beyazladı, yükselen dalgalarla bataklık kumlarının titreyip sallanması gibi titreyip sarsıldı. Hepimiz sessizdik; yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
Sayfa 327 - Jonathan Harker'ın Günlüğü, 3 EkimKitabı okudu
Reklam
+1
Hafızam o kadar dolu ki bazen tahammül edemiyorum. Onu daha fazla kaybetmek, biraz boşaltmak isterdim. Hayır, doğru değil dediğim, henüz hafızamın bana ihanet etmemesini tercih ederim. İstediğim, bu kadar dolmamış olması.
Metis YayınlarıKitabı okuyor
Bir Gecelik Tutuklanma: 14 Mart 1973 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Atsız'ın tutuklandığına dair bir haber vardır: "Yazar Nihal Adsız, hakkında kesinleşmiş bulunan bir yıl iki ay hapis cezası için çıkarılan yakalama müzekkeresi uyarınca Emniyet Müdürlüğü İnfaz Bürosu tarafından dün tutuklanmıştır." (Akgöz 2016: 232'den). 12/13
Kimdi o kadın? Henüz sandığının gerçek olmadığını bilmeyen biri... Niçin yazmış size? Sevgilisini öldürdüğümü sanıyor. Sevgiliniz başka bir kadına aşık olduğu için mi siz terk etti? Hayır, tüm kadınlar için. Tıpkı birlikte izlediğimiz bir filmde bir erkeğin bir kadına söylediği gibi; seni bir kadın için değil, bütün kadınlar için terk ediyorum!
Türkeş ve Arkadaşlarının Tasfiyesi-Gelişen Olaylar: Olaylar hiç de Atsız'ın düşündüğü veya ümit ettiği şekilde gelişmedi. Madanoğlu grubu komiteye hâkim oldu ve 13 Kasım 1960 tarihinde Cemal Gürsel, Millî Birlik Komitesi'ni feshettiğini bir bildiri ile kamuoyuna açıkladı. Türkeş ve 13 arkadaşı ordudan emekli edilerek müşavirlik göreviyle
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.