Acaba yirmiüç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarfeden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarfetmeyen; ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilaf-ı akıl hareket eder.
Ah şu ömür kitabı okundu bitti,
Gönül bahar çağını ne de çabuk kaybetti.
Bir şen kuşum vardı ki gençlik derler adına
Bilmiyorum ne zaman geldi ne zaman gitti!..
Kardeşim! Sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünürsün, gül bahçesi olursun. Diken düşünürsün, diken bahçesi olursun."
-Mevlânâ
Padişah dururken vezirin ayaklarına kapanma
Boynunu vurdurursun
Temiz yüreklilikle Yusuf’u istemek yetmez yaratandan
Vazgeçmek gerekir Yusuf’tan
Bunca zaman sonra ben gerçek Züleyha’yı bulmuşum
Neyleyim Yusuf’u demek gerekir
Bir damla eğer seninle iki damla oluyorsa demek ki
onu iki eden sensin
Sensiz senden değerli değil,
Onu kaybettiğinde üzülmüyorsan, hak edersin onu
Çiçeğin yanından gül bahçesini görmezsin
Yüksel, vazgeç ki çiçekten gül bahçesini göresin
Bir gülün kokusuna kapılıp
gül bahçesinin kokusundan vazgeçme
Belki dünya belki kainat
belki de yokluk kadar bir gül bahçesini
Tek bir güle terk etme
Hem ölmek istemiyorsun
Hem de cennete gitmek istiyorsun
Terk etmeden bedeni cennete gidemezsin
Cennet sanırsın arafı
Cehennemden geldiysen
Devamı için
"Kim mali gücü yettiği halde tevazu amacı ile elbise edinmekten vazgeçerse Kıyamet günü Allah kendisini bütün insanların başları üzerinden huzuruna çağırır ve dilediği iman kıyafetini giyinmek üzere serbest bırakır."
~Tirmizî
Hadis: İnsan vücudunda bir et parçası vardır o düzelirse, bütün vücut düzelir, o bozuk olduğunda bütün vücut ifsâd olur. İyi bilin ki, işte o et parçası kalptir.
(Buharî, İmân, 39; Müslim, Musâkât, 107; İbni Mâce, Fiten, 14)