Evlenirsen, pişman olursun; evlenmezsen, yine pişman olursun; evlen ya da evlenme, pişman olursun; ister evlen, ister evlenme pişman olursun. Dünyanın aptallıklarına gül geç, pişman olursun; gözyaşı dök, yine pişman olursun; dünyanın aptallıklarına gül geç ya da gözyaşı dök, pişman olursun; dünyanın aptallıklarına ister gül geç ister gözyaşı dök, pişman olursun. Bir kadına inan, pişman olursun; inanma, yine pişman olursun; bir kadına inan ya da inanma pişman olursun; bir kadına ister inan ister inanma, pişman olursun. Kendini as, pişman olursun; kendini asma, yine pişman olursun; kendini as ya da asma pişman olursun; kendini ister as ister asma, pişman olursun. Bu, beyler, bütün felsefenin toplamı ve özüdür.
Kahkaha Benden Yana - Soren Kierkegaard
Bir arkadaşımın gönderdiği bu paylaşım aklıma geldi:)
Hakkında çok uzun zaman önce (10 yıldan fazla) bir yere şunları yazmışım. Belki şimdi tekrar okumam gerekiyordur:
- Kitap 4 günlük gayretli bir okuma seansı sonucu bitti. Kapattım yanımdaki masaya koydum. Sigara yaktım; düşünmeye başladım. Ben tutunamayan değildim. Üzüldüm. Sonra neden üzüldüğümü düşündüm. Ben ne Selim Işık ne de Turgut Özben idim. Yani bir kitap okumuştum ve 'abi adam beni anlatmış' diyeceğim tek bir satır yoktu kitapta... Ee, peki ben insanların ilgisini kendi üzerime nasıl toplayacaktım. Aman dedim boşver kim nereden bilecek. aradan günler geçti bir ortamda kitabın konusu açıldı. 'Abi' dedim 'kendimden çok şey buldum kitapta. Ben yazsam böyle bir şey yazarmışım herhalde...' Yıllar sonra bambaşka bir ortamda konu yine tutunamayanlara geldi. 'adam güzel kitap yazmış' dedim. 'baksanıza tutunamayanlık ne kadar popüler...'