Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Romanda yazı ve olaylar akışını beğendiğim için okumayı bırakmadım. Ama genel olarak baktığınızda oldukça vasat bir polisiye idi. Konu çoook sıradandı. Çok uzun olmayan bir zaman dilimine yayılmış şekilde aynı canilikle 4 kadın öldürülür. Cinayetlerin gerçekleşme şekli o denli izsizdir ki emniyet ekibi çaresiz biçimde olayları çözmekten oldukça uzaktadır. Ekibin üzerindeki gerilim gittikçe artarken 5.kurbanın ihbarı gelir ve böylece olaylar hareketlenir.Emniyetteki erkek hegamonyası içinde tutunmaya ve kendini ispat etmeye çalışan kadın dedektif Maeve'nin aynı zamanda özel yaşamını da gözden geçirmesine neden olan bir tempoyla olayların üzerine gidişi ile gizem perdeleri yavaş yavaş aralanır.
Maeve'nin ağzından anlatılan hikayeye yazarın belki de kasıtlı bir şekilde başka isimlerin de gözünden anlatışlar eklemesi bence anlamsız olmuş. Sırf bu yüzden daha 5.kurbanın bulunmasının ardından benim tarafımdan katil tespit edilmişti ve bir polisiye romanda en haz etmediğim şey de ne yazık ki bu gizemsizliktir. Hele romanın sonu tam bir fiyaskoydu. Yazar biraz özel hayat biraz empati derken romanın sonunu resmen "amannnn bitiversin de yeter" tarzında kapatmıştı. Zaman kaybıydı kısacası.
Fantastik serilerin moda olduğu bir zamanda farklı bir şeyler okumak güzel. Son Fedakarlık seriye mükemmel uyan bir final olmuş. 'Rose' benim okuduğum onlarca seri içinde en sevdiğim karakter diyebilirim. Hele ki saf, biraz akılsız, erkeklere bağımlı olan kadın karakterler yaratıp romantik aşklar yazdığını düşünmenin de ayrıca moda olduğu bu dönemde böyle sağlam ve aynı zamanda fedakar ve güçlü bir karakter nasıl sevilmez diyorum ve tüm seriyi gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.
Romantik kitap sevmeyen ben bu kitap sayesinde romantik kitapları tarzıma eklemiş bulunmaktayım Lemariz Müjde Albayrak sayesinde.
Bir Türk yazarın Yabancı karakterleri, yabancı kültürü,yabancı bir ülkeyi yazması inanılmaz derecede şaşırtıcı ve bir o kadarda harikaydı..Hele o karakterleri mekanları zihnimizde canlandırmamız için kullandığı dil ve
İki arkadaşın -Emir ve Hasan 'ın - öyküsünü anlatan bu kitabı okumadan önce yorumların çok abartıldığını düşünmüştüm fakat kitabı okuduğum sırada hele ki sonlara doğru yanlış düşündüğümü anladım. Kitapta sadece iki arkadaşın yaşadıkları değil aynı zamanda Afganistan 'nın o günkü siyasi durumu da anlatılmış ve bu bana göre kitaba ayrı bir sürükleyicilik katmış . Önereceğim kitapların başında gelir.
Kitabın adı ve kapak tasarımı ilgimi çektiği için aldığım ve okudukça cümleleriyle de etkisi altına girdiğim bir romandı diyebilirim. Olay örgüsünün Azrail ağzından anlatılması bana çok etkileyici, olağanüstü ve zekice gelmişti. Aynı zamanda, olay örgüsü alışılmışın dışındaydı bence. Yazar küçük bir kızın kitap okuma sevdasını, aşkını, tutkusunu çok çarpıcı ve duygulu bir biçimde kalemine yansıtmış. Hele son sayfalara doğru çok duygulanmış, ağlamıştım. Bu kitabı okuyup, etkilenmeyen olmamıştır sanırım. Markus Zusak ayakta alkışlanacak, takdire şayan bir yazardır. Yazarın diğer kitaplarını da okumayı çok istiyorum. Bu romanın kapak tasarımı ve adından iyi ki de etkilenmişim. Bu etki sayesinde güzel ve kayda değer bir roman daha okumuş oldum. Size de şiddetle tavsiye ederim. Yazara ve Martı Kitabevine teşekkür ederim.
Debbıe Macomber kalemini çok huzur verici, samimi ve oldukça yalın buluyorum. Hele birde yayınevi Novella olursa keyfime diyecek yok. Aynı zamanda Debbıe Macomber, benim merakımı ortaya çabucak çıkarabilen sayılı yazarlar arasında. Kalemini çoktan benimsemiş olduğum yazar, Kızılcık Burnu romanıyla da merakımı kat kat artırdı daha ilk sayfadan... Bu yazar sayesinde hiç merak etmediğim şeyleri merak eder oldum desem yeridir. Mesela Cedar Cove kasabası bende büyük bir merak uyandırıyor. Aynı şekilde oradaki karakterleri kimi zaman gerçeklermiş gibi merak etmiyor değilim. Bu merakım, ilgim yazarın samimi bir üslup sergiliyor oluşundan kaynaklanıyor sanırım. Cedar Cove kasabasında geçen seri romanlarını okumaya başlayacağım zaman garip bir şekilde heyecan ve özlem kaplıyor içimi. Sanki uzun zamandır göremediğim arkadaşlarımı görecekmişim gibi... Debbıe Macomber kaleminin huzur ve heyecan verici etkisi kelimelerle anlatılmaz, anlamak için mutlaka okumak gerekir. Özlediğiniz Cedar Cove kasabasındaki karakterler sabırsızlıkla sizleri bekliyor. Karakterlerin anlatacakları çok şey var.
Eğer okuduğu yada okuyacağı kitapları takip ettiğim birisinin bu kitaba 9 puan (hadi bu biraz zorlama olur 8 ama daha aşağısı olmaz ) altında bir puan verdiğini görürsem o kişinin okuduğu yada okuyacağı her kitaba bir önyargı ile yaklaşırım....
Neyse kitaba geleyim hemen; konusu 2 kez düsünde gördüğü bir hazine yüzünden çobanlığı bırakıp yolculuk yapmaya başlayan bir adam'ın hikâyesi anlatılıyor. Ama ne hikâye!!
Her cümlesinden anlam akan, her cümlesini not almak istediğim bir kitaptı. Her cümlesi alıntılanacak kitap...
Son olarak çok büyülü bir havası var. Nasıl anlatsam ki size bilmiyorum böyle çok renkli ama aynı zamanda çok gizemli. Sanki okurken hele ki son 70-80 sayfada bulutların üstündeymis gibi hissettiriyor...
Bir kütüphanem olsa kesinlikle ve kesinlikle bu kitap yoksa o kutuphanenin kütüphane olmasını engelleyen bir eksik varsa o da bu kitabın olmamasıdır....
Öncelikle sevgili DEX yayınevimize kocaman sevgilerr... Jennifer gibi bir yazarla buluşmamı sağladığı için ayrı bir yeri var onların bende... Ayrıca bu kitap için de kitap isminde resmen harikalar yarattığını düşünüyorum. Ben kitap adı olarak orjinaliyle birebir aynısının kullanılmasından yanayımdır her zaman ama bu kitap için yaptıkları rötuş çok
