Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hayatın Kaynağı
“Binlerce yıl önce, birisi ateş yakmasını keşfetti. Herhalde insan kardeşlerine ateş yakmayı öğretti diye, o ateşte yakmışlardır onu. İnsanların korktuğu bir şeytanla işbirliği yapan kötü biri olarak görülmüştür. Ama ondan sonra, insanların ısınmak için, yemeklerini pişirmek için, mağaralarını aydınlatmak için bir ateşi olmuştur. O adam onlara,
Sayfa 903 - Plato Film Production Co. Yayınları - 5. Baskı: Eylül 2007 - Çeviren: Belkıs Dişbudak
Reklam
Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun
Mefhar - i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem Muhammed Mustafâ râ Salevât Allâh adın zikredelim evvela Vacib oldu cümle işte her kula Allâh adın her kim ol evvel anâ Her işi âsan eder Allâh anâ
Devletin kendisi hırsız, milleti çarpıyor. Nankörlüğü de cabası. Bir avuç aç, âciz yoksula millet demişler! Acıyan kim? Niçin her şeyi sadece tüccardan bekliyorlar? Ordumuz ordu, maliyemiz maliye mi sanki? Maarifimiz, adliyemiz adam gibi mi? Al birini, vur ötekine. Deveye sormuşlar "Niye boynun eğri?" "Nerem doğru ki!" demiş.
Sayfa 71 - YKY, 10. Baskı, Çev. Mehmet Kanar
İyi bir tefekkür, durmayı gerektirir. Bir kere koşmanın tadını alan insan hep koşmak ister. Bu Müslümanların bir kısmında da var olan bir durumdur. Kişi koştuğunda görevini yaptığını ve gayret ettiğini hisseder. İşin aslı mutlu da olur. Zira insan mutluluğunun belası olan can sıkıntısından kurtulur ve koşmak insanı dinç tutar. İnsan adanmaya muhtaç bir varlıktır. Durgun su kokar, koşmamak insanda pek çok şeyi bozar. Anca koşular arasında durup tefekkür etmek doğru bir yönün tayini için elzemdir. Koşan mutlu olur ama başı kesik tavuk gibi koşuşturan bir hedefe ulaşamaz. Dolayısı ile koşmak da gerekir durmak da. Koşmadan deneyimlenemez, durmadan tefekkür edilemez. Koşmak müşahedenin, durmak derinleşmenin kaynağıdır. Ne kadar koşulup ne kadar durulacağında mizaç da etkilidir.
Toplanır aşiretler birer birer Önce reisler konuşur sonra yiğitler Kaç bin yıllık yanılgıdır bu Ne sümbüller ses verir ne nergisler Ne kitaplar girer işin içine Ne kalemler Bir yanda şeyhler çeker başı Bir yanda pirler Hep aynıdır nedense sonuç ihanetler ve bitmeyen yenilgiler
Reklam
162 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.