Bizi ayakta tutan şey işte bu UMUT denen kavram.
Hem ne demiş, Sabahattin Ali;
“Kendimden bile gizlediğim bir umut var içimde”
Umudumuzu her daim diri tutalım.
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Sıradan insanlar ; yani bir kalıp içine sokulmayı kabullenmiş ve kalıbın verdiği şekle göre bir yaşam biçimini benimsemiş , devir daim dönen bir çarkın dişlisi olmuş insanlar , değişimlerden her zaman korkarlar .
.
Yazın dünyasına ilk kitabıyla giriş yapmış olan yazar, elinin değdiği her şeyi güzelleştireceğine and içmiş adeta. İnsanın içini ısıtan ve umut ile dolduran şiirlerinin bulunduğu çok tatlı bir kitap olmuş. Kitap, kısacık olması ile insana bir yarım kalmışlık duygusu tattırıyor. Birazcık daha uzun olsa tam olacakmış gibi hissettiriyor. Tüm bu cümlelerden sonra biliyor ve inanıyorum ki yazarın başarıları daim olacaktır.
Desenki
Anlat hele, ömründen geçip de giden, yitip de uçan 27 yılı...
Ne kaldı geriye ?
Geçmeyen, yitmeyen, bitmeyen, uçup da gitmeyen ne bulabildin ? diye.
--Hüsn-üzan 'dan başkası değildir diyeceğim.
Onca firkat, hasret, acı, gözyaşı, keder, heder, yokluk, yoksulluk, yoksunluk ile birlikte
Onca vuslat,
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Değişim, insanın ta kendisidir deriz genellikle.
Suyun açtığı yolda kaybettiklerimiz ya da bulduklarımızdır belki de.
Her an, yaşanan duygu fırtınalarının izleriyle doludur.
Bir gülüşte sevinç, bir bakışta hüzün buluruz.
Bazen kaybettiklerimizde bir annenin özlemini,
Bazen bulduklarımızda umut dolu bir gönlün kısacık demini süreriz.
Değişim dedikleri, aslında bizizdir,
Hayatın her anında yaşanan duygu fırtınalarının bizi yavaş yavaş şekillendirmesidir her daim.
Her an, yeni bir başlangıç, yeni bir yolculuktur sona doğru yola çıkan bizler için.
Geçmişin izleriyle, geleceğin umutları arasında bir köprüyüz hiç yıkılmadan duran.
Ve belki de değişimin ta kendisi, bizim içimizdeki güçtür,
Zorluklara karşı varoluşumuz, umutlarımızla her daim yüreklerde atmaya devam edecek.
Üzülme Julia; Aç kalbinin tüm kapılarını,umut
kuşları girsin içeri .
Nefesin gül koksun ,
dallarını kelebekler süslesin.
aç pencereni;hayallerin dört bir yanı sarsın.
Üzülme Julia;sarıl bahçemdeki kırmızı güllere ,her daim güzel koksun yüreğim.
Muallim Yusuf
"İdealler her daim onlara erişmek için değildir bazen yolda sadece ilerleyeceğin yeri gösteren deniz fenerleri gibidir hep ufuktadır ve asla yerini kaybetmez göz hizandadır."
Bir sabah kimselere bir şey söylemeden, göç vaktini kaçırmış, suskun, yorgun ve kederli bir kırlangıç gibi alıp başını uzaklaştı. Biraz daha bekleseydi kanatlarında o dermanı bulamayacaktı. Umut niyetine sırtında taşıdığı bir çift kanat, zaman geçtikçe zayıflayacak, gitgide çürüyecek ve ruhunu zehirleyen bir belaya dönüşecekti. Uzunca bir süre doğru zamanın gelmediğini düşünmüştü muhtemelen. Oysa gidenler her daim geç kalmıştır. Gitmek derdine bir kez düşen için artık kalmak da yaradır.
Bir Şey Öğrendim
(Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır.)
yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış,