Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Açık Mektup :) Seni kırmayacağım demiştim @milta :)
"Merhaba benim kalbimi görebilen can dostum Nazile Serna ; Sen beni yokluğunun bitimsiz kederine terk edip gideli, yıllar geçmiş. Peki ben neden, daha iki gün önce Antikacılar Çarşısı'ndaki çay evimizde buluşup, şen kahkahalarımızla söyleşmişiz gibi hissediyorum ? Neden yüzünün her tatlı kıvrımı gözlerimin önünde, sesin hala
·
Puan vermedi
120 günlük yolculuğu, kısacık bir öyküye sığdırmış Marlo Morgan. Bir Mutant'ın (bizden biri) Gerçek İnsanlar'la (Aborjinler'le) olan bu yolculuğu öğretilerle dolu. Hayata onların gözlerinden bakmak, doğayı bir de onların sesinden dinlemek gerek. Hatta sessizliğin bile ne çok şey anlatabileceğini onlardan öğrenebiliriz. Yarınlar
Bir Çift Yürek
Bir Çift YürekMarlo Morgan · Klan Yayınları · 201923,3bin okunma
Reklam
Biraz psikolojim bozuk olabilir
Ben kendi acıma üzülemiyorum, ağlayamıyorum da ve bunu daha öncesinden farketmiştim ama bilmiyorum kimseye söyleyemediğim şeyleri burada söyleyince rahatlıyorum. İçimde hep bir burukluk var ve nedenini özellikle birşeye bağlayamıyorum çünkü sadece biri mi yoksa bütün bu olanların hepsi mi o boşluğu oraya, kalbime kazıyan bilmiyorum. Kendimi
35 yaşındasındır oğlun 17 olmuştur falan ;)
Ben ilk kez ilk okul öğretmenime aşık oldum sonra bir sınıf arkadaşımı sevdim gibi bişe oldu lisede bir delikanlı sevdim ilk aşkımdı. Evlendik. Hatta çocuk da yaptık. Cinsiyetini bile bilmeden doğuma girdim ama ben hissediyordum oğlandı, ona o kadar bağlanmıştım ki karnımdayken herşeyimi anlatıyor, müzik dinletiyorum, odasını kitaplarla
517 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Martin Eden Yorum
Kitap İncelemesi ve Yorumum: ÖN NOT: Spoiler içerir. Martin Eden Yorum: Okuma sürecim: Bu kitabı sevdiğim birinin önerisi üzerine almıştım ve bir süre okuma fırsatı bulamadıktan (bazen bahanelerden dolayı) sonra en sonunda dostumun da kitabı alması üzerine beraber okuma kadarı aldık. Martin Eden'a başladığımda okuması biraz zorluyordu.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
TERZİLER GELDİLER Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle. Kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı. Sonra sonsuz çalgısı sevinçsizliğin. Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de Duruma uymak kısaltıyordu
Terziler GeldilerKitabı okudu
Reklam
134 syf.
3/10 puan verdi
Kaos.
Estragon: ee gidiyor muyuz? Vladimir: evet hadi gidelim. - Kımıldamazlar - Asla gelmeyecek bir şeyi bile isteye bekleme eylemsizliğinin tiyatral dökümü... Beckett, zannımca her düşünen gibi düşünmenin absürt zararından muzdarip bir hasta. Savruk ve ritimsiz dil eseri kucaklıyor ve kişinin katlanması bekleniyor. Başlamadan önce
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınları · 20218bin okunma
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
368 syf.
·
Puan vermedi
Sin
Herkese merhaba Nabersinizz Size kalbimi tutan seriyle geldim. Bu seriye ve bunun gibi serilere bu adı vermeyi düşünüyorum. Peki nedir bu kavram benim için? Devamının gelmesini istediğim ama gelirse de ne yazılacağını bilemediğim için kararsız kaldığım, en iyisi böyledir diyip elimde olan sona kalbimi verdiğim kitap serileridir. İşte bundan böyle
Sin
SinAyşe Gül · Otantik Kitap · 202414 okunma
Reklam
Herkes kendi gemisinin kaptanıdır ve kendi hikâyesinin başaktörüdür. Dünyayı algılarken hep kendimizle konuşuruz, kendi yaşantılarımız ve kişiliğimiz ekseninden değerlendiririz. Bu şekilde yaptığımız değerlendirmenin sonucu olarak bazen farkında olmadan evrenin merkezinde kendimiz varmış gibi hissederiz; sanki olan biten her şey bizimle ilgiliymiş gibidir. Bu o kadar da anormal bir durum değil esasında, çünkü her insan hayata böyle bakar, sanki dünyanın merkezinde o varmış gibi. Böyle olunca yaşadığımız olumsuz olayların bizi etkilemesi çok daha farklı olur. Çünkü birisi bize surat astığında, öfke gösterdiğinde, haksızlık yaptığında ya da kötü davrandığında hem olayın bize yaşattığı kötü hissi hem de olaya sanki biz sebep olmuşuz ya da bizden kaynaklanıyormuş gibi baktığımız için üzerimize aldığımız suçluluk hissini yaşarız. Halbuki birisi sana kötü davranıyorsa, bu durum onun kendi içindeki süreçlerle, kendi kompleksleriyle ilgili olabilir. Orada sen değil de başka biri olsaydı ona da kötü davranırdı o kişi.
“Bu Dünyada Ahde Vefa Kalmamış!” Dedirtmem
Hz. Ömer Ömer Radiyallahü Anh’ın hilafeti döneminde, gerçekleşen gerçek ve muhteşem bir hikâye… Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Ashab-ı Kiram ile beraber bir mecliste oturuyorlarken, karşıdan üç kişinin gelmekte olduğunu gördüler. Bu gelen kimseler, bir delikanlıyı yakalayıp ellerinden sıkıca tutmuşlar ve belli ki halifenin huzuruna çıkarmak üzere
Babam ve oğlu?
Babam: Sen çok tehlikeli bir adamsın. Gözün dönmeye görsün bu evi de satarsın, bırak satmayı yakarsın bile. Onu bırak sana bir şey de söylenmiyor artık. Ne yapacağın belli değil. Ben: Sadece babamla iletişime geçme güdüsüyle sigara koktu ya canım çekti dedim diye işittim bu lafları. Sigara içiyorum falan diye de değil. Artık her muhabbet bir şekilde bu durağa uğruyor, kuyruk sokumuma… Uzun bir süredir bu aile evinin hiçbir zerresine ait hissetmiyorum kendimi. Bana bir şey söylenememiş hali bu yani düşünün. Yukarıda öyle demişti ya. Kırgınım… Evet çok dargınım, ama yaratıcıya… Şu herifin ağzına tıkayacak kadar miktarı dahi bana çok gördü. Milletin ayağına takoz düşer bir ton tazminat alır, biz boynumuzu kırdık üçün biri dahi yok. Herkes sanıyor ki tüm bu olanları çok olgunca ve ondan beklenilemeyecek denli düzgün karşıladı babam. Bilakis hakikat bu değil, ne yazık ki… Hatta şöyle söyleyeyim beni evden atmama sebebi; anneme giden yolun benden geçiyor oluşu ve o da bunun farkında. Neyse, tüm sebep bu. Oldukça basit ve içinde bir gram bile benimle alakalı bir şey barındırmayan s*ktiğimin sebebi bu işte. Odamdan çıkmıyor değilim yani sadece saklanıyorum. Çünkü et ve kemik çerçevesinde sadece varım burada. Bir gün bu borcu ona yani babama ödeyebilirsem, cidden gözüm açık gitmeyeceğim bu mavi ucube küreden. Dörtte üçü su, dörtte biri karanlık top!
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.