Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
San Remo Konferansı (1920) İngiltere'ye Filistin mandasını verdiği için askeri hükümet yerini sivil idareye bıraktı. İki yıl sonra da yeni kurulan Milletler Cemiyeti, mandaya resmi statü tanıdı ve Siyonist beklentilerini arttırıp, Arap sakinleri telaşa düşüren maddeler ekledi; Milletler Cemiyeti'nin manda koşulları Balfour
Sayfa 273 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Samuel Bowles, Herbert Gintis
Eğitimin nötr değil kapitalizmin ihtiyaçlarının karşılandığı bir alan olduğunu ve bunun için okullarda genç insanları gelecekteki hayatlarında yabancılaştıracak olan işlere hazırlayan tutumların örtülü bir biçimde yaratıldığını ileri sürerler. Bowles ve Gintis'e göre okullar sosyal eşitsizlikleri yeniden üretmek için vardır. Bu nedenle bir
Reklam
Yahudiler, Filistin toprakları üzerinde söz sahibi olmak ve burada yurtlanmak için öteden beri fırsat kolluyorlardı. Osmanlının tüm borçlarını üstlenmek kaydıyla Filistin'in kendilerine tahsis edilmesi için Sultan Abdulhamid nezdinde girişimlerde dahi bulunmuşlardı. Ancak bir türlü bu emellerine ulaşamadılar Zira Sultan, bu teklifleri en sert
Sayfa 59 - Yüksel YayıncılıkKitabı okudu
Londra, Akabe sorununu çözmeye kararlıydı. Herbert Samu­el'in de tavsiyesiyle Akabe'nin yerel Arap halk tarafından kontrol edilmemesine, Şerif ve Hicaz güçlerinin Akabe'den kovulmasına, Akabe'nin Maan'dan idare edilmesine karar verildi. Maan'daki askeri güçler ile Filistin'deki hava kuvveti her iki yerin çatışma­lar esnasında korunabilmesi için güçlendirilecekti. Şerif Hüseyin en geç 17 Haziran'da Akabe'den çıkarılacaktı. Fakat, zorla çıkar­tılması tansiyonun yüksek olduğu bölgede yeni sorunlara neden olabilirdi. Şerifi Akabe'den ayrılmaya ikna edebilmek için sürgün edileceği yerin belirlenip kendisine söylenmesine, bu yerin Şerif tarafından kabul edilebilir olmasına karar verildi.
Sayfa 190 - Kronik KitapKitabı okudu
Şerif Hüseyin ile oğulları Osmanlı Devleti'nden sonra Filistin davasına ihanet ederken Siyonistler, Herbert Samuel delaletiyle İsrail Devleti'nin kuruluşunun ilk basamağı olan Ulusal Yurt için gerekli çalışmaları büyük bir titizlik içinde gerçekleştirmekteydi. Eğitim, güvenlik, fınans, sanayileşme, şehirleşme vb. saha­larda yapılan çalışmalar esnasında Filistinli Araplara çok fazla hissettirilmeden ya da Arapların fark edemeyeceği titizlik içinde Ulusal Yurt için gerekli altyapı hazırlık çalışmaları yapılmakta, nüfus ihtiyacını karşılayabilmek için Yahudi göçü finanse ve teşvik edilmekteydi.
Sayfa 79 - Kronik KitapKitabı okudu
Herbert Samuel "Bireyler, gereksiz yere durmadan yasalar ve tüzüklerle rahatsız ediliyorlarsa özgür değildirler; köle edilmiş ya da köle derecesine düşürülmüşlerdir."
Reklam
Yüksek Komiser Herbert Samuel'in Ürdün bağımsızlık konuşması:
Kral V. George ve hükümeti adına, Emir Abdullah hazretlerine ve Doğu Ürdün halkına, ama aslında tüm Araplara bu sevinçli bayram vesilesiyle en içten tebriklerimi sunmak isterim. Bugün, devletlerin büyük tarihinde son derece önemli yeni bir dev­ re giriyoruz. Araplar idari, sanatsal ve bilimsel açıdan ön plana çık­tıkları şerefli bir dönem
Sayfa 183Kitabı okudu
15 [25] Mayıs 1923’te (9 Şevval 1341) Filistin hükümetin­ den gelen heyetlerin de katıldığı resmî bir törenle Doğu Ür­dün’ün bağımsızlığı ilan edildi. Yüksek Komiser Sir Herbert Samuel ve General Clayton da aynı maksatla Kudüs’ten gel­ mişlerdi. Törende aşağıdaki konuşmayı yaptım: Aziz halkım, Allah’a hamd, Resulüne selam olsun, Allah teala,
Sayfa 180Kitabı okudu
1921 yılı Nisan ayının başlarında, Doğu Ürdün’ün ilk hü­ kümeti kuruldu. “İdarî Sekreter” sıfatını alan başkan, aynı za­ manda aşağıdaki isimlerden oluşan Danışma Meclisini de yönetiyordu: İdarî Sekreter, Danışma Meclisi Başkanı ve Dahiliye Mü­şaviri Vekili: Reşid Talî‘ Bey, Aşiretler Sorumlusu: Emir Şâkir b. Zeyd, Kâdilkudât: Şeyh Muhammed
Sayfa 176Kitabı okudu
Eğitimin işçi sınıflarını tekrar ürettiğini söyleyen başkaları da var. Samuel Bowles ve Herbert Gintis' e göre okuldaki ilişki yapısı aslında işyerindekinin bir yansıması ama zaten makbul ve itaatkar vatandaşların aktif katılımını amaçlayan bir sistemden de başkasını bekleyemeyiz. Öğrenciler arasındaki rekabet, çalışanlar arasındaki rekabete benziyor aslında. Teori ne kadar aksini iddia ederse etsin, öğrencilerin esas motivasyonu öğrenmenin zevkinden çok notlardan geliyor; tıpkı işçilerin zevk için değil, para için çalışması gibi. Okul, öğrencilere çalışan gibi davranmasını öğretiyor. İlk seviyedeki okullar düşük gelirli işlerde gerekli olan itaati aşılarken orta düzeydekiler öğrencilere denetim altında olmadan bağımsız bir şekilde çalışma yeteneği kazandırıyor ki bu da orta seviyedeki pozisyonlar için gerekli bir yetenek. Üniversite eğitimi alanlardan ise kurumların değerlerini özümseyip bir iç disiplin ve motivasyon geliştirmeleri bekleniyor. Böylece kendilerini bekleyen üst düzey yöneticilik pozisyonlarını hakkıyla doldurabilecekler. Biraz mükemmel bir şema belki ama ana hatlarıyla doğru gibi görünüyor. İşin daha da kötüsü bu formatlama sürecine biz velilerin de bizzat katılması.
Sayfa 84 - Kronik Kitap
Reklam
Eğitimin işçi sınıflarını tekrar ürettiğini söyleyen başkaları da var. Samuel Bowles ve Herbert Gintis'e göre okuldaki ilişki yapısı aslında işyerindekinin bir yansıması ama zaten makbul ve itaatkâr vatandaşların aktif katılımını amaçlayan bir sistem den de başkasını bekleyemeyiz. Öğrenciler arasındaki rekabet, çalışanlar arasındaki rekabete benziyor aslında. Teori ne kadar aksini iddia ederse etsin, öğrencilerin esas motivasyonu öğrenmenin zevkinden çok notlardan geliyor; tıpkı işçilerin zevk için değil, para için çalışması gibi. Okul, öğrencilere çalışan gibi davranmasını öğretiyor. İlk seviyedeki okullar düşük gelirli işlerde gerekli olan itaati aşılarken orta düzeydekiler öğrencilere denetim altında olmadan bağımsız bir şekilde çalışma yeteneği kazandırıyor ki bu da orta seviyedeki pozisyonlar için gerekli bir yetenek. Üniversite eğitimi alanlardan ise kurumların değerlerini özümseyip bir iç disiplin ve motivasyon geliştirmeleri bekleniyor. Böylece kendilerini bekleyen üst düzey yöneticilik pozisyonlarını hakkıyla doldurabilecekler. Biraz mükemmel bir şema belki ama ana hatlarıyla doğru gibi görünüyor. İşin daha da kötüsü bu formatlama sürecine biz velilerin de bizzat katılması.
"Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa dahil olmasının ardından Siyonizm adına harekete geçen Herbert Samuel, bir Yahudi olarak Filistin'de devlet kurma fikrini hükümet çevresinde dile getiren kişidir."
Sayfa 28 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yalan söylemek yalnız namussuzluk değil korkaklıktır da. George Herbert der ki: Dürüst olmak cesaretini gösteren kimse hiçbir zaman yalan söylemek ihtiyacını duymaz. En zararlı yalancılar dürüstlüğün kenarında duran kişilerdir. Gerçeği söylemek cesaretini gösteremezler de etrafında dönerler ve gerçekten doğru olmayan şeyi söylerler. Doğru ile yalan arası bir yalan, yalanların en kötüsüdür.
Sayfa 38 - Yapı ve Kredi BankasıKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.