#fotoğrafçıileküçükkız
Fotoğrafçı ile küçük bir kızın, Alice Harikalar Diyarında metaforu çerçevesindeki ilişkilerini yarı gerçek yarı hayal dünyası içinde veren bu kısa romanda, ruh hallerinin labirenti içinde kayboluyorsunuz. O anlarda herkes kendi harikalar diyarında olsun istemiştir belki de yazar kimbilir.
Çünkü kitabı okurken psikolojilerinin iniş çıkışlı olduğu ruh hallerini neyin iyileştirebileceğini siz de düşünüyorsunuz. Bazen okuduğunuz bir cümle üzerine tedirgin oluyorsunuz, bir şey rahatsız ediyor sizi içten içe. Tıpkı en az Alice'in anne, baba ve kız kardeşleri kadar bir şeyleri fark ediyorsunuz. Ama onlar gibi Alice'i tek başına bırakmak istemiyorsunuz. Herkes, herkes için endişeleniyor ve nedenlerini düşünmekten kendimi alamadım.
Bir matematik öğretmeni, iyi bir satranç oyuncusu ve aynı zamanda fotoğraf gereçlerine yatırım yapmayı seven bir karakter sunuyor yazar bize. Kendisini belli belirsiz tanıyorsunuz. Niyetini anlamaya çalışıyorsunuz.
Kısa ama derinliği olan eserin Alice ve ailesi ile birlikte fotoğraf çeken kişinin zemininde, gerçek ve hayalin karşılıklı olarak eğlendiği tahterevallide bir inişlerine bir çıkışlarına eşlik ediyorsunuz. İnce ama psikolojik yönü oldukça yoğun olduğu için özellikle kitabın sonlarına doğru kasvetli iklimi okurken sizleri de etkileyecek eminim.
