Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herkes İçin Gerekli Bir Parantez
“Bir eylem yapılıp tamamlandığında, bir daha değiştirilemez. Biri harekete geçip bir şeyler yaptığında, sonrasında kendisini yaptığı bu eylemlerle bağdaştıramayıp değiştirmek istese de bunu yapamaz; yapılmış bütün eylemler oldukları gibi kalır: Kendi elleriyle inşa ettiği bir hapishane gibi. Birisiyle evlendiyseniz ya da maddeten konuşursak, hırsızlık yapıp da yakayı ele verdiyseniz ya da birini öldürdüyseniz, gerçekleştirdiğiniz eylemlerinizin sonuçları sizi vantuzlu ahtapot kolları gibi sarmalamaya, kıskacında tutmaya başlar: Yaptıklarınızın ağırlığını üzerinizde ve çevrenizde yoğun, solunması güç bir hava gibi hisseder, o eylemlerin sorumluluğunu ve istemediğiniz ya da öngörmediğiniz sonuçlarını da üstlenmek durumunda kalırsınız. Ve ne kadar uğraşırsanız uğraşın, bir daha da yakanızı kurtaramazsınız.”
Sayfa 88 - Aylak Adam Yayınları, 4.basım, 2018.Kitabı okudu
Herkes İçin Gerekli Bir Parantez
“Asla herkes için tek bir gerçeklik olmayacak, sürekli ve sonsuz kez değişecektir. Bugünün gerçekliğinin tek olduğu yanılsaması bizi bir yandan desteklerken öte yandan dipsiz bir boşluğun içine iter; çünkü bugünün gerçekliği, yarının yanılsamasını ortaya çıkarmakla yükümlüdür. Ve hayat, asla son bulmaz; bulamaz. Eğer yarın son bulursa, her şey biter.”
Sayfa 91 - Aylak Adam Yayınları, 4.basım, 2018.Kitabı okudu
Reklam
Herkes İçin Gerekli Bir Parantez
Zaman ve mekan: İhtiyaçlar. Kader, şans, rastlantılar: Hepsi de hayatın tuzakları. Var olmak istiyor musunuz? O halde böyle olacaksınız. Soyut olarak var olmak mümkün değil. Varlığımızı bir şeklin içine sığdırmak ve bir süre sonra da aynı şeklin içinde son bulmak zorundayız, burada ya da orada, öyle ya da böyle. Ve her şey, var olduğu sürece o biçimde olmanın, böyle olup da öbür türlü olamamanın cezasını da beraberinde taşır. Örneğin şuradaki iki büklüm adamcağızın varlığı sanki bir şaka, zorlasak zorlasak en fazla bir dakika sürecek bir şaka gibi gelir; ardından da hop, doğrulsun, çabucak kalksın, uzun boylu, çevik bir adama dönüşsün diye bekleriz... Ama nerde! Bütün hayatı boyunca -ki tek bir hayata sahip olacak böyle kalacağı gibi, bunu kabullenmesi de gerekecek. Bütün bunlar, biçimler için olduğu kadar, eylemler için de geçerli.
Aylak AdamKitabı okudu
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Herkes İçin Gerekli Bir Parantez
Zaman ve mekan: İhtiyaçlar. Kader, şans, rastlantılar: Hepsi de hayatın tuzakları. Var olmak istiyor musunuz? O halde böyle olacaksınız. Soyut olarak var olmak mümkün değil. Varlığımızı bir şeklin içine sığdırmak ve bir süre sonra da aynı şeklin içinde son bulmak zorundayız, burada ya da orada, öyle ya da böyle. Ve her şey, var olduğu sürece o biçimde olmanın, böyle olup da öbür türlü olamamanın cezasını da beraberinde taşır. Örneğin şuradaki iki büklüm adamcağızın varlığı sanki bir şaka, zorlasak zorlasak en fazla bir dakika sürecek bir şaka gibi gelir; ardından da hop, doğrulsun, çabucak kalksın, uzun boylu, çevik bir adama dönüşsün diye bekleriz... Ama nerde! Bütün hayatı boyunca -ki tek bir hayata sahip olacak böyle kalacağı gibi, bunu kabullenmesi de gerekecek.
Sayfa 97 - aylak adam
Alibaba'nın bu sayısı ile Markopaşa'nın 1.dönemi kapanacaktır. Bir yılı az geçen bu dönemde Markopaşa 23, Merhumpaşa 4 , Malumpaşa 5 ve Alibaba 4 sayı çıkabildi. 55 haftanın 36'sında çıktığına göre, 19 hafta gazete engellerle karşılaştı, yayımlanamadı. Sabahattin Ali 19 Aralık 1947'de içeriye girdi. Gazete üzerinde hükumetin, sıkı yönetimin,
Reklam
Herkes için gerekli bir parantez.
Benim ruhum özgün mahremiyetinde olduğu kadar hürdü.
Sayfa 70 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
İnsan Lenini, 1918 yılında Devrimden sonra Kremline geldiğinde, etrafta kasıla kasıla bir sömürge valisi gibi dolaşırken hayal edebiliyor. Resmi komünist tarih -biz başka türlüsünü görmedik bizi Leninin o sırada etrafta alçakgönüllü bir tavırla dolaştığı konusunda temin ediyor, ancak onun alçakgönüllülüğünün küstahça olduğuna iddiaya
Münih’in beğendiğim ikinci özelliği trafikteki düzen oldu. Burada üç kişiye bir araba düşüyormuş. Bizimkilerin de arabası vardı. Şehrin içinde ve dışında arabaların gelip gidişi parmak ısırtacak bir intizamla oluyordu. Korna çalmak yasağı olmadığı halde korna binde bir, meselâ önde giden bisikletli çocuğu uyarmak için çalınıyordu. Caddelerin,
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.