Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vay be...
Hero ile Leander'in aşkı Yunan mitolojisinin en tutkulu aşk öykülerinden bindir. Venus'un bakire rahibesi Hero'yu, bir şenlik sırasında gören Abydoslu Leander ona tutkuyla bağlanır. Aşkı karşılıklıdır, Hero da ona delicesine tutulmuştur. Hero, Hellespontus'un ucunda, Sestos'da bir kulede yaşamaktadır. Her gece karşı kıyıdaki sevgilisine fener tutar, sevgilisi de onunla birlikte olmak için bu fenerin işığında boğazın dalgalarını aşıp onun yanına gelir. Ama bir gece buyuk bir fırtına çıkar, fenerin ışığı söner ve Leander azgın dalgalarda boğulur. Hero, sevgilisinin kıyıya vuran cesedini görünce, deliye döner, bir an bile tereddüt etmeden kendini suların koynuna atıverir.
Karşı sahile geçerken Lord Byron geldi aklıma. Topal doğ­duğu, bu yüzden de doğal olarak bir aşağılık duygusuna kapıl­dığı için, bu ünlü şair, ne denli iyi bir yüzücü olduğunu gözler önüne sermeye meraklıydi. Gerçi karada koşamıyordu ama; su­da hızla ve mükemmel yüzebildiğini dünya alemin bilmesini is­tiyordu. 1810'da Türkiye'ye geldiğinde, bunu kanıtlamanın yo­lunu buldu. Çanakkale Boğazı'nda suyun çok soğuk olmasına karşın, kendi iddiasına göre bir saat on dakikada Avrupa'dan Asya'ya yüzdü. Bunun üzerine, hemen bir şiir yazdı: Written After Swimming from Sestos to Abudos yani "Sestos'tan Abydos'a yüzdükten sonra yazılmıştır." (Eski Yunan tarihinde sık sık sö­zü edilen Sestos ile Abydos'un şimdiki coğrafuamızda yeni adları var mı diye ansiklopedilere baktım; ama bir şey bulama­dım.) Bu şiirinde teşhirci yanı bir hayli gelişmiş olan ünlü şair, Leander'in, karşı sahildeki sevgilisi Hero'ya kavuşmak için, ya­ni aşk uğruna Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçtiğini; kendisi­nin ise, "şan" uğruna bunu yaptığım söyler: "He swam for love as i for glory." Bunu gerçekten bir "şan" sayıyordu ve kısa ömrü boyunca, şiirlerinden çok bu marifetiyle övündü belki de.
pdf
Reklam
. “Türk Çanakkalesi”, bir 19. yüzyıl İlliadasıydı. Bu, milletlerin devlerinin kırdığı hiçbir savaş, bu kadar kahramanca olmamıştı. Bir zamanlar Troya'nın duvarlarının yükseldiği Asya tarafında, Çanakkale boğazında, Gelibolu'da bir ordu, şimdi ülkeyi dev bir filoya ve güçlü bir müttefik düşmana karşı savunmak zorunda kalıyordu. Tanrıların babası Zeus'un oturduğu Ida dağı, Priamus'un kalesi, Kserkes'in tepesi, Stamander'in eskiden Grek ordugahı ile Troialıları ayıran çizgisi, — Bu topraklar ne kadar kanla sulanmış, bu topraklar ne kadar efsane doğurmuşlu? Achil, Hektor, Patroktus, Hero ve Leander. Gerçek veya masal — uzak geçmiş zamanların parıltıları altında çözülemez biçimde iç içe geçmiş — Gerçek ve Masal. .
Ah, yaralarıma neden olan benim kendi oklarım.
Karşı sahile geçerken Lord Byron geldi aklıma. Topal doğduğu, bu yüzden de doğal olarak bir aşağılık duygusuna kapıl dığı için, bu ünlü şair, ne denli iyi bir yüzücü olduğunu gözler önüne sermeye meraklıydı. Gerçi karada koşamıyordu ama; su da hızla ve mükemmel yüzebildiğini dünya âlemin bilmesini istiyordu. 1810'da Türkiye'ye geldiğinde, bunu kanıtlamanın yolunu buldu. Çanakkale Boğazı'nda suyun çok soğuk olmasına karşın, kendi iddiasına göre bir saat on dakikada Avrupa'dan Asya'ya yüzdü. Bunun üzerine, hemen bir şiir yazdı: Written After Swimming from Sestos to Abydos yani "Sestos'tan Abydos'a yüzdükten sonra yazılmıştır." (Eski Yunan tarihinde sık sık sözü edilen Sestos ile Abydos'un şimdiki coğrafyamızda yeni adları var mı diye ansiklopedilere baktım; ama bir şey bulamadım.) Bu şiirinde teşhirci yanı bir hayli gelişmiş olan ünlü şair, Leander'in, karşı sahildeki sevgilisi Hero'ya kavuşmak için, ya ni aşk uğruna Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçtiğini; kendisinin ise, "şan" uğruna bunu yaptığını söyler: "He swam for love as I for glory." Bunu gerçekten bir "şan" sayıyordu ve kısa ömrü boyunca, şiirlerinden çok bu marifetiyle övündü belki de.
Hero ile Leander
Hero ile Leandros. Şu her gün karşımızda gördüğümüz Boğaziçi'nin güzelliğini müjdeleyen Kızkulesi var ya, bir zamanlar bu kulede bir kız yaşarmış derler, ona âşık bir delikanlı her gece Galata'dan kuleye yüzer, sevgilisine kavuşurmuş... Bir gece fırtına çıkmış, deniz delikanlıyı alıp götürmüş, ölü gövdesini ertesi sabah kulenin dibine atmış. Bu masal Kızkulesi için anlatılır, oysa, Hero ile Leandros'un efsanesi aslında Boğaziçi'nde değil, Çanakkale Boğazında geçer. Ama masal bu, sahnesi nerede olursa olsun, bir hayal, bir de hakikat payı taşır. İstanbul limanının süsü bugün de dimdik ayakta duran sevimli Kızkulesi bu masalı kendine yakıştırmış ya, doğru veya yanlış, varsın sahibi o olsun bundan böyle.
Reklam
Bekaret tanrı gibi kutsallaştırilmistir
Bekâretbilim Bekâret dediğiniz bu ilah Ne gözle görülür bir nitelik, Ne de tabi başka bir harici duyuya. Ne bir yeri var ne de yurdu, Ne çıkar topraktan ya da kutsal bir kalıptan, Ne de girebilir bir şekle. Varlığı olmayan şey için övünme; Hiç olmayan şeyler asla yitirilmezler. — Christopher Marlowe, Hero and Leander (Hero ile Leandros) (1598)
Sayfa 43 - IletişimKitabı okudu
Çanakkkale Boğazı
Yunan mitolojisinin bazı öyküleri de orada geçer. Örneğin, Asya kıyısındaki genç Leander ile Avrupa kıyısındaki güzel prenses Hero'nun öyküsü gibi. Efsaneye göre Leander her gece Hero'nun karşıda bir kulede yaktığı lambanın kılavuzluğunda yüzerek Çanakkale Boğazı'nı geçermiş. Bir gece güçlü bir rüzgâr lambayı söndürmüş ve Leander azgın dalgalarda kaybolmuş. Hero sevgilisinin boğulduğunu öğrenince kendisini kuleden aşağı atmış. Lord Bryon bu hikâyenin gerçekliğini kanıtlamak için 1810'da bizzat Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçmişti.
“Türk Çanakkalesİ”, bir 19. yüzyıl İlyada’sıydı. Bu, milletlerin devlerinin kırdığı hiçbir savaş, bu kadar kahramanca olmamıştı. Bir zamanlar Troya’nın duvarlarının yükseldiği Asya tarafında, Çanakkale boğazında, Gelibolu’da bir ordu, şimdi ülkeyi dev bir filoya ve güçlü bir müttefik düşmana karşı savunmak zorunda kalıyordu. Tanrıların babası Zeus’un oturduğu Ida dağı, Priamus’un kalesi, Kserkes’in tepesi, Stamander’in eskiden Grek ordugahı ile Troialıları ayıran çizgisi, — Bu topraklar ne kadar kanla sulanmış, bu topraklar ne kadar efsane doğurmuştu? Achil, Hektor, Patroktus, Hero ve Leander. Gerçek veya masal — uzak geçmiş zamanların parıltıları altında çözülemez biçimde iç içe geçmiş — Gerçek ve Masal. Şimdi, bir zamanlar Hektor’un şarkı söylediği yerler üzerinde İngiliz ve Fransız bombaları gümbürdüyor, yeni zamanın savaşı, yeni savaş araçlarıyla, klasik çağların topraklarında yapılıyordu. Ama, insanlar daracık siperlerde oturuyorlar, kılıç sallamak yerine el bombası atıyor, kum torbaları kalkan görevi görmek zorunda kaldıkları bu insanlar, eski Troya savaşçılarının savaşırken, aç kalırken, kan dökerken, ölürken gösterdikleri cesaretten çok daha fazlasını gösteriyorlardı
Troya Çanakkale
Türk Çanakkalesi”, bir 19. yüzyıl İlliada’sıydı. Bu, milletlerin devlerinin kırdığı hiçbir savaş, bu kadar kahramanca olmamıştı. Bir zamanlar Troya’nın duvarlarının yükseldiği Asya tarafında, Çanakkale boğazında, Gelibolu’da bir ordu, şimdi ülkeyi dev bir filoya ve güçlü bir müttefik düşmana karşı savunmak zorunda kalıyordu. Tanrıların babası Zeus’un oturduğu İda dağı, Priamus’un kalesi, Kserkes’in tepesi, Stamander’in eskiden Grek ordugahı ile Troyalıları ayıran çizgisi, — Bu topraklar ne kadar kanla sulanmış, bu topraklar ne kadar efsane doğurmuştu? Achil, Hektor, Patroktus, Hero ve Leander. Gerçek veya masal — uzak geçmiş zamanların parıltıları altında çözülemez biçimde iç içe geçmiş — Gerçek ve Masal. Şimdi, bir zamanlar Hektor’un şarkı söylediği yerler üzerinde İngiliz ve Fransız bombaları gümbürdüyor, yeni zamanın savaşı, yeni savaş araçlarıyla, klasik çağların topraklarında yapılıyordu. Ama, insanlar daracık siperlerde oturuyorlar, kılıç sallamak yerine el bombası atıyor, kum torbaları kalkan görevi görmek zorunda kaldıkları bu insanlar, eski Troya savaşçılarının savaşırken, aç kalırken, kan dökerken, ölürken gösterdikleri cesaretten çok daha fazlasını gösteriyorlardı
Reklam
Andromeda
Perseus'un öldükten sonra yıldızlar arasına katılan (sevdiği kız) karısı.
Sayfa 31
Anka Kuşu - Alcyone
Aelos'un kızı, sevgili kocası deniz kazasında ölünce, üzüntüsünden kendisini denize atmış, bir masal kuşuna (anka kuşu) dönüşmüş.
Sayfa 31
kimin içi rahattı severken?
Sayfa 25 - Hero'dan Leander'e mektup
''Zavallı beni ağlatacak bir gözüpeklik olmasın sakın göstereceğin yüreklilik !''
Sayfa 24 - Hero'dan Leander'e mektup
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.