127 yıl boyunca Fener Rum Patrikhanesi'nin kendisine tahsis ettiği ödenekle yaşatılan Heybeliada Ruhban Okulu, "Özel Okulların Devletleştirilmesi" şeklinde görülen uygulama hakkındaki Anayasa Mahkemesi'nin 12 Ocak 1971 tarihli ve 1971-3 sayılı kararından sonra kapanmıştır. Bu karardan sonra Heybeliada Ruhban Okulu da yüksekokul durumunda değerlendirilerek, okulun varlığının sürdürebilmesinin ancak Türk üniversitelerinden birisine veya bir ilahiyat fakültesine bağlanarak mümkün olabileceği belirtilmiştir. Ancak Patrikhane yetkilileri bu şartı kabul etmemişlerdir. Çünkü onlar, Heybeliada Ruhban Okulunun özerk bir statüde, yalnızca Patrikhane'ye bağlı, devletin denetiminde olmayan "Uluslararası Patrikhane Özel Yüksekokulu" olmasını istemektedirler. Bunun üzerine kapatılma kararı İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünün 12 Ağustos 1971 gün ve 101787 sayılı gizli yazısıyla; "Anayasa Mahkemesi'nin 12 Ocak 1971 tarihli kararı ve 26 Mart 1971 tarihli gerekçesi muvacehesinde okulunuzun, bu kararın kapsamına girer durumunda olduğundan diğer yüksekokullar gibi özel bir yüksekokul mahiyetinde bulunan Teoloji bölümünün 9 Temmuz 1971 tarihinden itibaren hiçbir hukuki varlığı kalmamıştır." denilerek hukuki durum Heybeliada Ruhban Okulu Müdürlüğüne bildirilmiştir.
Ortodoks dünyasının en stratejik kurumu Heybeliada Ruhban Okuludur. Dünya Ortodokslarının dini ve siyasi açıdan kontrol edilip yönlendirilmesi, bu okuldan Patrikhane ideolojisine bağlı din adamlarının yetiştirilmesine bağlıdır. Ruhban Okulu 1844 yılında Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında 13 milyon 730 bin Ortodoks yaşarken kurulmuş, Ortodoks dünyasında da "elit okul" olarak nitelendirilmiştir.
"Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapalı kalmaya de-vam etmesinin Patriklik üzerindeki etkilerini anlıyoruz. Bu yüzdendir ki, inancınızla ilgili ihtiyaçlarınızın karşılanması ve saygın bir geleneğin sürmesi için Türkiye yi sürekli olarak bu ruhban okulunu yeniden açması konusunda teşvik ediyo-ruz".
Enes
@enesbir
·
07 Nisan 11:39
Mayıs ayı bu yıl da, her yıl olduğu gibi yoğun
Yunan-lılık faaliyetlerine sahne oldu... 17 Mayıs günü, yani 19 Mayıs'tan tesadüfen iki gün önce ABD Dışişleri Bakanı Alb-right
Kuzey Amerika Ortodoks Kilisesi
Başpiskoposu Dimitri-os onuruna verdiği
yemekte şöyle demiş:
Medrese çıkışlı CHP’li Başbakan Şemsettin Günaltay, Fener Patrikhanesinin isteğine uygun olarak, Papa Eftim’in kurduğu Türk Ortadoks Kilisesi’nin dağıtılmasını istedi. Daha sonra, Yunanistan uyruklu Athenagoras, Bakanlar Kurulu Kararıyla Türk vatandaşlığına geçirildi ve Fener Patriği yapıldı. Başbakan Adnan Menderes, Athenagoras’ın ayağına dek gitti ve elini öptü. Milli Eğitim Bakanlığı, Heybeliada Ruhban Okulunu “Teoloji Yüksek Okulu” adını vererek ilahiyat fakültesi haline getirdi. Turgut Özal Hükümeti, Patrikhane tarihinde görülmeyen bir ayrıcalıkla Kültür Bakanlığı Bütçesi aracılığıyla Patrikhaneye maddi kaynak aktardı. Bugün, artık Fener Rum Patrikhanesi, dokunulmazlığı olan bir dükalık gibidir.
Aynı Avrupa Birliği ve Parlamentosu, "askıya alma" tehdidiyle, AKP Hükümeti döneminde (özellikle son üç yılında yoğunlaşan biçimde, 2002-2007 yılları arasında) "üyelik kriteri-koşulu" olarak, yazılı ya da sözlü; değişik tarihlerde ve sürekli olarak pek çok dayatmada bulundu:
- Pontus ve Süryani soykırımını tanıyın!..
- Ceza Yasası'ndaki 301, Maddeyi kaldırın!..
- PKK'ya karşı silahlı mücadeleyi bırakıp, sosyal, kültürel ve siyâsi çözüm bulun!..
- Üniversitelerde Kürtçe dersler verilsin!..
- Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü uygulayın ve limanlarınız ile havaalanlarınızı Rumlar'a açın!..
- Orduyu denetim altına alın!..
- Heybeliada Ruhban(Papaz) Okulu'nu açın!..
- Fener Rum Patriği'nin ekümenikliğini tanıyın!..
- Dicle ve Fırat suları ile bölgedeki barajlar ve GAP- 'ın yönetimini uluslararası AB yönetimine devredin!..
- Tam üyeliği şimdilik düşünmeyin ama "imtiyazlı ortaklık" için bile Kıbrıs Rum Devleti'ni tanıyın, KKTC'yi yok edin!..
[Heybeliada] Ruhban okulu çok meşhur bir okul. Bütün Ortodoks aleminde meşhur bir okul. İki Şam patriği, iki İskenderiye patriği Nikolaos ve Parthenios da okulumuzdan mezun. Ortodoks aleminin en yüksek rütbelerine seçilebiliyorlardı. Ekümenik patrik, Atina başepiskoposu, Şam patriği, İskenderiye patriği, bir Arnavutluk başepiskoposu vardı.
Vefat eden Avustralya başepiskoposu 1958 mezunuydu. Bugünkü Almanya metropoliti Heybeliada’dan benden bir sene önce mezun oldu ama artık bunlar son. İtalya metropoliti beş altı ay önce vefat etti, benim sınıf arkadaşımdı. Ama Pittsburgh, San Fransisco, hepsi Heybeliada Ruhban Okulu mezunları. Kötü mü? Türkiye’nin birer elçisi. “Ben Türkiye’de okudum” diyor. Ölen Avusturalya Başepiskoposu Stylianos’la beraber Canberra’daki büyükelçimize gtimiştik, Dünya Kiliseler Konseyi’nin toplantısı vardı Canberra’da. Ben o zaman Kadıköy metropoliti olarak Patrikhanemizin delegasyonunun başıydım. On on beş günlük toplantılar dizisiydi. Stylianos’a dedim ki, “Yunan ve Türk büyükelçilerine birer nezaket ziyareti yapalım.” Türk büyükelçisi bir tarihçiydi, kitabını da verdi bana,
Bilal N. Şimşir . Stylianos Türkçe olarak “Merhaba, nasılsınız” dedi, Büyükelçi şaşırdı. Hala biraz da olsa Türkçe konuşabiliyordu. Büyükelçi, “Nereden biliyorsunuz” diye sorunca “Ben İstanbul’da Heybeliada Ruhban Okulu’nda okudum” dedi. Şimdi tam 50 senedir, kapalı duruyor da kime faydası oluyor? Açık söyleyeyim: Türkiye kendi menfaatini bilmiyor bu hususta. Yazık. Hem de önce söz veriyorlar ve sonra unutuyorlar.
Sayfa 33 - Fener Rum Partiği Bartholomeos anlatıyorKitabı okudu
Hrisostomos'un asıl adı Kalafatis'ti. Bursa Tirilye doğumluydu. Heybeliada Ruhban Okulu'nu bitirdikten sonra, Atina'da eğitilmişti, "Türk kanı içmek istiyorum" diyecek kadar, bizden nefret ediyordu.
yakın dönem Türkiye tarihinde azınlıklara ilişkin önemli bir olay 6-7 Eylül olaylarının konu alındığı kitap.Üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Türkiye Cumhuriyeti öncesi azınlıklar, Osmanlı Devletinde millet sistemi, gayri müslimlerin sosyo ekonomik toplumsal hukuksal statülerinden bahsedilmiştir.
İkinci bölüm; 6-7 Eylül olayları ve o dönem iktidardaki Demokrat Partinin azınlıklara bakışı değerlendirilirken, son bölümde Fener Rum Patrikhanesi, Ekümeniklik meselesi, Heybeliada Ruhban Okulu, Patrikhanesinin mülk edinmesi gibi konular ele alınmıştır.
Hrisostomos'un asıl adı Kalafatis'ti.
Bursa Trilye doğumluydu. Heybeliada Ruhban Okulu'nu bitirdikten sonra, Atina'da eğitilmişti,
"Türk kanı içmek istiyorum"
diyecek kadar, bizden nefret ediyordu.