Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba

Tuğba
@heytugba
Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum.
320 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Tarihin akışını belirleyen hırsların ve tarihi aşan aşkların romanı. Geçmişle günümüz arasında gidip gelen bir hikaye. MÖ 500lü yılların Lidya toprakları İle 80li darbe yıllarının Türkiye’sini birbiriyle harmanlayıp; kurulan hayalleri, yaşanan entrikaları, aşkları, ihanetleri göz önünde canlandıran bir eser. İlk bölümü okurken ayrıntıları
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,3bin okunma
Reklam
528 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Hz. İbrahim izinde polisiye bir roman. Çok fazla bilgi birikimi, zeka ve emeğin ürünü sürükleyici bir kurgu. İskender Pala’ya karşı bütün önyargımı yıkan akıcı bir anlatım. Yakın geçmişi, içinde bulunduğumuz çağı, Orta Doğu’yu, Mezopotamya’yı ve bu toprakların yazgısını gözler önüne seren sıradışı bir hikaye. Okurken hem bir serüvenin içinde
Abum Rabum
Abum Rabumİskender Pala · Kapı Yayınları · 201810bin okunma
181 syf.
10/10 puan verdi
İnsanın kendi içsel yolculuğunu keşfetmesi ve anlamasını amaçlayan, hayatın içinden geçen harikulade bir eser. Yazar; hepimizin yaşadığı birçok duyguyu, aralarındaki nedensellik ilişkisini sağlam şekilde kurarak, lafı fazla dolandırmadan, psikolojik terimlere boğmadan oldukça net ve anlaşılır şekilde dile getirmiş. Kitap ilgi çekici saptamalarla dolu on üç bölümden oluşuyor. Çocukluktan bu yana insanın kendisi, ailesi ve çevresindeki diğer insanlarla ilgili tutumların yol açtığı duygu ve davranışlar üzerinde duruluyor, psikolojik tahlillere yer veriliyor. Okurken altını çizmek isteyeceğiniz birçok cümle, üzerinde uzun uzun düşüneceğiniz tespitler ve etrafınız örneklerini göreceğiniz tanıdık insan tipleri oluyor. Daha ilk okumada, bitirdikten sonra yeniden okuma isteği duymayı sağlayacak kadar isabetli tespitler barındırıyor. Okuyucusuna farkındalık kazandıracak bu kitaptaki bilgilerden herkesin haberdar olması gerektiğini düşünüyorum.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
355 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Amerikan Edebiyatına ait art arda okuduğum iddialı üç eser arasında, konu ve anlatım bakımından en beğendiğim Bülbül’ü Öldürmek oldu diyebilirim. İnsan ilişkilerini, toplumsal ön yargıları başarıyla yansıtan; adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramlara farklı bir açıdan bakmayı sağlayan oldukça başarılı bir eser. Kitabın kurgusu; Amerikan ırkçılığının acımasızlığı üzerine kurulu olsa da, bu romanı yalnızca ırkçılık üzerinden yorumlamamak gerekir. Dünya üzerinde, farklı coğrafyalarda yaşanan bunca trajik olay karşısında kör olan insanların gün geçtikçe sıradanlaşması; ön yargılı olmadığını düşünen kitlelerin içten içe ön yargılarını benimsemelerinin yarattığı çelişki de gözler önüne serilmiş. Tecavüz suçuyla yargılanan masum bir siyahi Amerikalı üzerinden toplumun ikiyüzlü tutumu, farklı olanın dışlanma aşağılanmaya maruz bırakılması bir çocuğun bakış açısından gözler önüne seriliyor. Olaylar, okurken koşup sarılma isteği duyacağınız küçük kahramanımız Scout’un gözünden anlatılmış. Ancak benim için kitabın en etkileyici karakteri, evrensel kavramlar hakkındaki fikirleri ve olaylara bakış açısıyla bize insanlık dersi veren ideal baba/ ideal insan Atticus oldu. Olaylar karşısındaki bakış açısını: “Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.” şeklinde temellendiriyor. Severek okudum. Umarım kendi payıma düşeni almışımdır.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,2bin okunma
208 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Siz de benim gibi bu kitabın çavdar tarlasında çalıştırılan yoksul çocukların hayatlarını konu edindiğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Kitabın çavdar tarlasıyla herhangi bir ilgisi yok. Hatta herhangi bir olay örgüsü de yok. Eser, lise çağlarındaki kahramanımız Holden Caulfield’in okuldan atılmasından sonraki üç gününü anlatıyor. Holden,
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,3bin okunma
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mustafa Kutlu’yu öyle çok seviyorum ki, müptelasıyım diyebilirim. Sadelikte yatan o derinliğiyle ne yazsa okurum. Her bir kitabının konusu, içeriği, muğlak sonları, kapak tasarımları ayrı güzel. Değişmeyen tarafı ise dilindeki naiflik ve samimiyet. Hani böyle hikaye yazmamış da almış sizi karşısına içtenlikle anlatıp inandırıyor, bi taraftan da
Sevincini Bulmak
Sevincini BulmakMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20181,808 okunma
302 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Arka kapağında kahramanımız Marco Stanley Fogg’un artık çalışmamaya, yemek yememeye başlaması ve bunların sonunun nereye varacağının yarattığı merak üzerine kurulu bir hikaye olduğu bilgisi veriliyor. Ben de eserin bu kurgu üzerine kurulu olduğunu düşünüp okumaya başladım. Ancak bunun eksik ve yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Bahsedilen ruh hali M.S. Fogg’un hayatının yalnızca bir döneminden ibaret ve roman bu çözümleme üzerine kurulu değil. Bu süreçteki ilginç karşılaşmalar, tanışmalar, mecburiyetler kahramanımızı tahmin edemeyeceği olay ve durumlarla yüzleştiriyor. Kendi geçmişinin tozlu sayfalarını aralayıp yazgısındaki bilinmeyenleri kahramanımıza gösterirken, bizlere de hikaye içinde hikayelerle üç kuşağı anlatıyor. Kurgu tahmin edemeyeceğimiz şekilde ilerlerken zaman zaman farklı çevrelerden kişilerin eserin kadrosuna dahil edildiğini görüyoruz. Abartılı rastlantıların, eserin okuyucu üzerindeki etkisini azalttığını düşünüyorum. Çizilen karakterlerin geneli fiziksel ve ruhsal açıdan ilginç tipler. Yazarın üslubu ve kullandığı ifadelerse etkileyici. Bilim, kültür, sanat ve edebiyat açısından bilgilenmemizi de sağlaması da güzel. Kitap bittikten sonra ilk sayfasının aslında son sayfa olduğunu fark ediyoruz. Bu sebeple ilk sayfanın yeniden okunması faydalı olacaktır.
Ay Sarayı
Ay SarayıPaul Auster · Can Yayınları · 2014656 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
Popüler kitaplara olan önyargımdan ötürü okumayı sürekli ertelediğim Jose Saramago kitabıyla ilk incelememi yapıyorum. Öncelikle bu kitabın insanı dehşete düşüren muhteşem bir eser olduğunu söyleyerek hakkını teslim etmek lazım. Körlüğün sebep olduğu içinden çıkılmaz sürüncemenin uzayıp gitmesi yer yer insanı sıksa da, olayların sonunun nereye varacağı konusunda müthiş bir merak oluşturuyor. Hikaye zaten başlı başına sarsıcı ve sürükleyici. Olaylar araba kullanırken bir anda sebepsiz şekilde kör olmasıyla başlıyor. Kısa zamanda bu körlük ülke çapında hızla yayılıyor, teşhis konulamıyor, tedavi edilemiyor. Bulaşıcı olduğu düşüncesiyle insanlar karantina altına alınmaya, uzaklaştırılmaya hatta öldürülmeye başlanıyor. Yazar, şartlar zorlaştığında canavarlaşan insanı gözler önüne sererken insan doğasının acımasızlığını yüzünüze vuruyor. Kitaptaki karakterlerin isimleri yok. Ancak tasvir ve tanımlamalardaki ustalık eseri anlaşılır ve etkileyici bir hale getiriyor. Gerçeküstü bir olayın mükemmel bir kurguyla anlatıldığı bu eserde direnişin isyanla, umudun umutsuzlukla iç içe olduğunu görecek, esas körlüğün görme duyusunun yitirilmesinden fazlası olduğunu fark edeceksiniz. Tavsiyemdir.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma
Geri14
68 öğeden 61 ile 68 arasındakiler gösteriliyor.