Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
664 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Yılımın değil tüm zamanların favorisi ve yeri bende çok özel olan bir kitap... Öncelikle size bu kitapta ne aramanız gerektiğinden, ne bulacağınızdan bahsedeyim biraz. Kitap olay üzerine değil duygu ve durum üzerine kurulu. Evet tabii ki olaylar da oluyor ama bu hikayede en önemli olan şey karakterlerin yaşadıkları, duyguları, travmaları. Empati
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum DilekAnita Felipova · Pukka Yayınları · 023 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Zalımsın Big Brother
Distopya türünün Şahı 1984 kitabı diyebilirim. 3.Dünya savaşı sonrası devletler üçe ayrılıyor. Okyanusya, Avrasya ve Doğuasya. Romanın konusu Okyanusya da geçiyor. Ülkeyi yöneten Büyük Birader. Bu kişi her şeyi görür, her şeyi duyar, her şeye hükmeder. Hatta İnsanları tele ekrandan takip eder en ufak hatalarında tutuklar. Bu ülke de düşünce suçu en büyük suçtur. Anne babalar çocuklarını, çocuklar anne babalarını ihbar eder. Ülkenin yeni bir dili oluşturulur: Yenisöylem. Bu yeni dilde kelime sayısı çok azdır birçok kelime çıkartılır. İnsan kelimelerle düşünür ne kadar az kelime o kadar az düşünce. İnsan düşünürse özgür kalır. İnsanı köleleştirmenin en güzel yolu az düşünmesini hatta hiç düşünmemesini sağlamaktır. Bu ülkedeki partinin sloganı şudur: Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166bin okunma
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,3bin okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
Anneleri savaştan kurtarmak için ikiz çocuklarını çok küçük yaşta onları hiç görmemiş ve tanımamış olan anneannelerine bırakıyor. Anneanneleri daha çocuklar ona bırakılırken onları istemediğini ve bakmayacağını kızına belli ediyor. Anne çaresizce çocukları bırakıp gidiyor. Anneanneleri çok kirli , yıkanmayan, ona verilen her şeyi kilere götürüp
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,115 okunma
173 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İki yumurtayla başladı hikayemiz. Hikaye dediysek masalla karıştırmayın. Çünkü anlatınlar hayal ürünü değil. Hakikatin ta kendisi.... Yumurtalardan birisi kitabımızı okurken bize lazım olan besin ihtiyacını karşılamak üzere kahvaltı soframızı zenginleşdire dursun bizde bir yandan diğer yumurtamızı takibe başlayalım. Bakalım ne gelecek pişmemiş
Pişmemiş Tavuğun Başına Gelenler
Pişmemiş Tavuğun Başına GelenlerMelek Aktürk · İnsan ve Hayat Kitaplığı · 201895 okunma
528 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yine Klasik Watty
İlk kitabı gibi pek beğendiğin söylenemez. Lgbt yoktu , sonradan fark ettim. Ayıp olmasın diye 5 yıldız verdim ilk kitabına da verdiğim için , ama kurgu nedense oturmamış hala dolması gerekiyor gibi geliyor. Asla tatmin etmiyor , kitabın sonlarına doğru olay akışı değişti ve yeniden sıradanlaştı. Yani o heyecanı devam ettiremiyorsunuz bir yerden sonra. Sıkıyor.. Karakterlerin kendisi de oturmamış bence , en ölümcül süikastçı deniyor ama sorsan hiç bir şeyi beceremiyor. Dört kişiyle perte çıkıyor falan. Böyle olunca da tatmin etmiyor, karakter kartı çıkıyor kitapta. Bence lüzumsuz yani , daha fazla para almak için. Hayal ettiğimiz karakterlerin uyduğunu düşünüyorum, hadi uydu diyelim kaç kişiye uyuyor ?! Serinin üçüncü kitabı da gelecekmiş ancak alacağımı sanmıyorum.. ergen kitlesi de olmasa bu kitaplar nasıl satılacak.. Size bir tavsiyem, sosyal medya da ünlenmiş blogerları olan yazarların kitaplarını üç değil yüz kere düşünün. Şu devirde verdiğiniz paraya canınız sıkılıyor çünkü..
Acıların Hükümdarı
Acıların HükümdarıAdora Yağmur · İndigo Kitap · 2024257 okunma
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kişisel gelişim kitabıdır. Bu kitap kullandığımız olumsuz kelimeleri düşünceleri kaldırıp yerine olumlu güzel kelimeler düşünceleri hayatımıza koymamız gerektiğini belirtiyor. Zormuş gibi görünen hayatın aslında pozitif düşünceyle her şeyi değiştirebileceğimizi söylüyor bizlere . Yazarın her bir cümlesi ayakta alkışlanacak nitelikte. Kitaptan bir kaç cümle şu ana kadar isteklerimiz gerçekleşmediyse, hayatımıza hiç istemediğimiz şeyler girdiyse, eğer mutsuzsak veya yenilgiye uğradıysak, bütün bunların sebebini rezonans kanununda bulabiliriz. İmkansız sadece bizim imkansız olduğunu düşündüğümüz şeydir. Belki de şu anda imkansız olduğunu düşündüğün şey, işte bu sınırsız olanakların imkansız olmadığı fikridir. öyleyse bu senin şahsi kanaatindir. Bunun doğru ya da yanlış; iyi veya kötü bir tarafı yok bu senin, kendi kanaatindir ve yaşamın da bu doğrultu da ilerleyip gelişecektir. Ama ya hayat görüşün ve inandıkların yanlış bilgi ve olgulara dayanıyorsa? Demekki asıl soru şu: sen şu anda hangi rezonans alanını oluşturuyorsun? Vb bir çok muhteşem cümleler var bu kitapta. Rezonans kanununa göre ise isteklerimizin gerçekleşeceğine kalpten inanırsak, gerçekleşeceğidir. Evrene pozitif düşünceler yansıtıp rezonans kanunu listesi oluşturdum. Umarım gerçekleşir :)
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Elips Kitap · 20134,175 okunma
177 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Dün Dostoyevski'nin kumarbaz adlı kitabını bitirdim, 177 sayfalık bir kitap ve bitirmem bir buçuk hafta sürdü. Öncelikle kitapta dikkatimi çeken şey, Rusya'da geçmiyor oluşu. Almanya'nın küçük bir şehrinde geçiyor hikaye ve baş karakterler tabi ki Rus ancak diğer ana karakterler Fransız ve İngiliz. Kitabın içerisinde diğer
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,7bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Serpil Ünal
Serpil Ünal
Söz Ver Bana
Söz Ver Bana
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
“Benim için ölür müsün?” Belki de her şey bu soruyla başladı... Çiğdem ve Şebnem tek yumurta ikizi olarak dünyaya gözlerini açmıştı. Küçük yaşlarda babasız kalacak yetim boyunları bükülecekti. Bunun üstesinden gelebilirdi kırık kalpleri. Ancak annelerinin yaşamına tek başına devam etmek istememesi, ille de bir erkeğe ihtiyaç duyması, yanlış bir tercihi iki güzel çiçeğin solmasına neden olacaktı... Çiğdem, mimar olarak hayatını idame ettirecek Nejat’la kesişen yolu onu alelacele evliliğe sevk edecekti. O evden kaçmanın kendine göre tek yolu buydu. Şebnem, bir akşam aile içindeki tartışma ve annesinin tercihini idrak etmesiyle, o eve veda etmek için hiç şüphesi kalmayarak İtalya’da eğitim almak için ayrılacaktı. Kopuk olan aile bağları uzaktan daha iyi idare edebilirdi. Tutunmak için bir ağacın dalına mı, bir beyaz güle mi ihtiyacı vardı? Belki de ikizinin ona ihtiyacı vardı... Çiğdem, Şebnem’e öyle bir şey sordu ki, okuyucu olarak “Ben olsam ne yapardım?” demekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Şebnem ya “söz verecekti” ya da İtalya’da kurmuş olduğu düzenine devam edecekti. Peki Nejat’ı ilk gören kimdi? Kim haketmişti mutlu bir aileyi? Minik Ege nasıl alışırdı bu yeni duruma? Bir mektup her şeyi gün yüzüne çıkartabilir mi? Birçok duyguyu bir arada bulunduran #sözverbana ilk intiba olarak aşk temasıyla damga vursa da, alt metinde aileye, dostluğa, vefaya, güç gösterisine, menfaate, minnete, emanete, hastalık karşısında alacağımız tavra... vurgu yapıyor
Söz Ver Bana
Söz Ver BanaSerpil Ünal · İBK - İz Bırakan Kalemler · 016 okunma
1/10 puan verdi
Bu kitabı gördüğünüz yerde kaçın!
Olamaz ya böyle bir kitap edebiyat dünyasında yerini alamaz! Hayır anlamıyorum kitap okumak iyidir faydalıdır dedik ama cidden bunu okuyan gençlik değil fayda görmek daha çok zarar görecektir.. Hani kitaplar için şu kitleye, şu yaşa hitap ediyor deriz ya bu kitap kimseye hitap etmiyor. Zaten bu şekilde günlük sohbet havasında yazılmış bir kitabın
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024296 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
Zamanda yolculuk edebilseydiniz kiminle buluşmak isterdiniz? Ama öyle hiç olmamış bir ana, hiç görmediğiniz biriyle buluşmaya gidemiyorsunuz. Daha önce yaşadığınız bir anı seçip kısacık bir an oraya gidiyorsunuz. Üzücü kısmı şu ki geriye dönük hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Geleceği de hatta ... Ve keşke burada bitse tüm mesele. Bu zamanda yolculuğu sadece üç masası olan küçük bir kafedeki tek bir masada gerçekleştirebiliyorsunuz. Ve o masa da bir hayalete rezerve durumda. Ve bu hayalet günde sadece bir defa masadan kalkıyor. O kalktığı anda masaya oturmak, bir kahve almak ve kahve soğumadan önce kendi zamanınıza geri dönmek zorunlu. Aksi halde sıradaki hayalet siz olabilirsiniz. Bir kaç ayrıntısı daha var tabi ama kitabın asıl konusu bu değil. Zamanda yolculuk yapan 4 ayrı kişinin hikayesini okuyoruz. Aşıklar Karı-Koca Kız Kardeşler Anne ve Çocuğu Ben son hikayede oldukça duygulandım Farklı tarz bir kitap için gayet güzeldi.
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,6bin okunma
440 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın orjinal adı “The Schopeanhauer Cure” olmasına rağmen dikkat çeksin diye Türkçesine “Bugünü Yaşama Arzusu” büyük puntolarla eklenmiş. Bence bu isim kitabın içeriği hakkında biraz alakasız bir önyargıya neden oluyor. Ben kitabı satın alırken; yaşam enerjisini yükseltmeyi vaadeden ufak ipuçları içeren bir kişisel gelişim kitabı gibi bir yargı
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20173,324 okunma
832 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Güzel bir yolculuğun sonuna geldim. On gün boyunca kitabın başında olmadığım vakitler ara ara şunu soruyordum; acaba Buddenbrooklar şu an ne yapıyor? Öylesi içinde yaşıyor insan romanın. Bir ailenin 4 neslini anlatan devasa bir roman. Bu kitabı Alman bir arkadaşım kitaplardan konu açtığımız her vakit öneriyordu. O dönemin Alman toplumuna çok güzel
Buddenbrooklar
BuddenbrooklarThomas Mann · Can Yayınları · 20151,472 okunma
496 syf.
9/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
70'lerin, 80'lerin, 90'ların çocukları, haydi zamanda yolculuğa!
O yıllardan konuşalım mı biraz? Her şeyin çok başka olduğu, İmkanın az, huzurun çok olduğu yıllardan... Her ne kadar zor zamanlar geçermiş olsak da dönme şansımız olsa bir an bile tereddüt etmeyeceğimiz yıllardan... Eminim vardır herkesin söyleyecek birkaç sözü. Ne dersiniz? Şarkılar bile bir başkaydı değil mi? Pilli eski radyolardan çalan...
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size GelecekAyfer Tunç · Can Yayınları · 20221,723 okunma
·
Puan vermedi
KONUSU Auburn, hayatta değer verdiği çoğu şeyi kaybetmiştir ve hayatını yeniden kurma mücadelesi içindedir. Ve iş bulmak için gittiği bir stüdyoda ressam Owen ile tanışır. Owen ise sanatını yabancı insanların itiraflarından ilham alarak yapan, özgüvenli ve Auburn’u önceden görüp etkilenen, tekrar karşısına çıktığında da hemen işe alan birisi.. Tanıştıkları andan itibaren aralarında farklı bir bağ oluşan ama ikisininde bazı sırları olan ikilii.. YORUMUM Önce erkek karakter aşııkk O’nu hatırlatan Kitabı bitirdikten sonra dedim ki keşke öncesinde hiç yorum görmemiş olsaydım veya arka kapağını bile okumamış olsaydım diye düşündüm çünkü bunlar başka beklentilerle başlamamı sağladı ama malesef bu beklentim karşılanmadı.. Baştaki bölümde Auburn’un gençliğinden birini görüyoruz kısacık ve onu o kadar sevdim kiii, ve böyle minicik bir an okuduk yani asla bu sevgimin sebebini anlayamıyorum ahahah Owen’ı da es geçemem tabi ki, özgüvenli oluşunu çok sevdim, zaten genelde ben öyle karakterlere direk ısınırım ve Owen da onlardan birisi oldu Auburn’u da sevdim ama çok bağ kuramadım onunla nedense ve Owen ile olan ilişkileri de tatlı olmasına rağmen o gerçekliği bana geçmedi ve “goodreads yılın en iyi aşk romanı” lafı abartı gibi hissettirdi malasef
Colleen Hoover
Colleen Hoover
İtiraf
İtirafColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 2022730 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.