Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hicaz Demiryolu'nda ki Osmanlı trenine suikast
Trende) gruptan (Türklerden) sağ kalanlar panik içinde çöle doğru kaçmaya başladılar, kaçarken tüfeklerini ve teçhizatlarını fırlatıp attılar. Bu, Lewis'in topçuları için bir fırsattı. Çavuş, açık kumlar cesetlerle dolana kadar vura vura acımasızca ilerledi
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #YunusBalı #ÇelikKalkanlarveAltınBağlar #KanonYayınları #Tarih #143Sayfa #Kitabaaşıkokumayasevdalı Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Kanon Yayınları'ndan çıkan, Yunus Balı'ya ait "Çelik Kalkanlar ve Altın Bağlar" isimli tarih kitabını tanıtmaya çalışacağım. Alman İmparatorluğu'nun, Osmanlı
Çelik Kalkanlar ve Altın Bağlar
Çelik Kalkanlar ve Altın BağlarYunus Balı · Kanon Kitap · 20243 okunma
Reklam
335 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Avrupa'nın hasta adam diye tabir ettiği devletin tahtında 33 yıl padişah olarak kalmış bir isim. Bir tarafta devletin paylaşım planlarını yapmış, payına düşeni koparmak için fırsat kollayan kurtlarla mücadele bir tarafta ise; Haydarpaşa'dan Hicaz'a uzanan demiryolu, modern itfaiye, saat kuleleri. Osmanlı'nın en tartışmalı padişahlarından biri olan 2. Abdülhamid'in dünyasına açılan pencere niteliğinde bir kitap.
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 1
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 1Mustafa Armağan · Timaş Yayınları · 20183,717 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
"Nasıl Dayandım? Nasıl dayandık, bir yudum su boğazımıza durup bizi boğmadan akarken?" diyor Tantûralı Rukayye. 1948 ve sonrasında yaşananlar için söylese de bugüne, bugünün insanına sesleniş gibi bu satırlar. Tantûra, Filistin 'in Hayfa iline bağlı bir sahil köyü. 21 Mayıs 1948' de işgal ediliyor. Köy halkının çoğunluğu
Tanturalı Kadın
Tanturalı KadınRadva Aşur · Ketebe Yayınevi · 2023165 okunma
Hilafet ve İstanbul meselesini, haccın yeni veçhelerini, bunların mantığını, araçlarını ve işleyişini hem tarihî hem de aktüel olarak yakından takip eden İngiliz misyonu mensubu tarihçi Toynbee'nin bu konular etrafındaki özet değerlendirmesi, dışarıdan fakat dikkatli bir tesbit olarak zikre değer: "(...) Hindistan, Rusya ve Çin
Sayfa 668Kitabı okudu
Reklam
Bu Hicaz'ın hali nedir böyle? Devlet ne zaman bir ıslahat projesi uygulamak istese Emir hazretleri çeşitli mazeretler uyduruyor. Demiryolu projesi ve yollardaki güvenlik eksikliği konularında takındığı tavır da aynı şekildedir. Şimdi Medine'de idaresi bana tevdi edilen bir dârülfünûn kuurlmak isteniyor. Ama öğrendiğime göre Şerif bu projeye de karşı çıkıyormuş. Bu muhalif tavırlar yüce Halife hazretlerini üzmektedir. Eğer ortada makul bir sebep varsa, devletler babanızın arasındaki anlaşmazlıkları gidermeye hazırım. Seçkin vali ve tecrübeli kumandan Vehib Bey'in önceden kararlaştırılmış ıslahatları yapmasına imkân verilmemesi gibi son dönemde Hicaz'da meydana gelen bazı şeyler, samimiyet sahibi kişileri üzmektedir.
Sayfa 75
Bereketli Hilal Avrupa karşısındaki o çok ileri konumunu işte böyle kaybetti.
Oysa eskiçağlarda Bereketli Hilal'in ve Yunanistan da dahil olmak üzere Doğu Akdeniz'in büyük bir bölümü ormanla kaplıydı. Bölgenin verimli ormanlık arazilerinin, toprakları aşınmış makiliklere ya da çöle dönüşmesinin nedenlerini eski bitkileri inceleyen botanikçiler ve arkeologlar açıklığa kavuşturdular. Ormanlık bölgelerde tarım
Sultan Abdülhamid, Abdülâziz Bin Suud'un yavaş yavaş kuvvetlendiğini görüyordu. Bu adam ileride Osmanlı İmparatorluğu için bir çıban başı olabilirdi. Nitekim devletin başına sonradan büyük gaileler açan bu adam, hakikaten bir çıbanbaşı oldu. Sultan İkinci Abdülhamid, İngilizlerin plânlarını daha evvelden öğrendiği için Hicaz ve Yemen'de bir takım islâhat yapmak üzere plânlar hazırlandı. Fakat tatbike fırsat bulamadan, Abdülâziz Bin Suud büyük bir isyan hareketine başladı. İsyancılar, İngiliz malı silâhlar kullanmışlardı. Sarfettikleri para da İngiliz altunu... Sidney Reyi vazifesini yapmış, Abdülâziz Bin Suud'u İngiliz altunları ile yola getirmiş ve devlet aleyhine ayaklandırmıştı. Sultan Abdülhamid bu isyan hareketi üzerine derhal harekete geçmişti. Almanların inşa ettikleri Bağdat demiryolu ile Irak ve Basra üzerinde esasen nüfuzunu daha da kuvvetlendiren padişah, daha cenuba, Yemen'e doğru yürüdü. Abdülâziz Bin Suud'un isyanı devam ediyordu. Sultan Abdülhamid Kuveyt şeyhi Mübarek İbnüssabah ile anlaştı. Bu suretle Abdülâziz Bin Suud en büyük mahmilerinden birisini kaybetmiş oluyordu. Esasen Mübarek İbnüssabah için yapılacak başka bir şey de yoktu. Ya Sultan Abdülhamid ile anlaşacak veya Abdülâziz Bin Suud'a boyun eğecekti. Mübarek İbnüssabah Sultan Abdülhamid'i tercih etti ve İngiliz altunları ile başlatılmış olan Vahabilerin isyanı bastırıldı.
Sayfa 105 - Turan Neşriyat Yurdu, İstanbul, 1969Kitabı okudu
1916'da Şerif Hüseyin'in Osmznlı'ya karşı isyanı Hicaz Demiryolu'nun sonunu hazırladı. Medine' nin düsmesi ile demiryolu üzerindeki Osmanlı hakimiyeti sona erdi ve Suriye, Ürdün, Filistin, Suudi Arabistan arasında dörde bölündü...
Reklam
Sultan II.Abdülhamid 2 mayıs 1900'de Hicaz Demiryolu projesini onayladığında Alman büyükelçi, "aklı başında olan hicbir insan dinsel amaçlı 1200kilometrelik demiryolunun yapılabileceğine inanmaz" demişti...
Hicaz Demiryolu, Sultan Abdülhamid'in imparatorluğu kurtarma projesinin bir parçasıydı.
Sayfa 140 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde hayata geçirilen bir ulaşım projesi olan Hicaz Demiryolu’nun ilginç bir detayı vardır: Demiryolu Medine’ye ulaştığında raylara keçe döşenir. Bunun sebebi, orada Ravza-i Mutahhara’da kabri bulunan Peygamber Efendimizin ruhunu, trenin raylarda çıkaracağı seslerle rahatsız etmeme düşüncesidir.
Sayfa 340Kitabı okudu
Arap Yarımadasında Haşimi-Vehhabi Çekişmesi
18. yüzyılın sonundan beri, Arabistan çöllerinin, özellikle Nejd'in hakimi olan Vehhabiler, bid'atlerden temizlenmiş bir İslam teziyle bütün çevrelerindekilere (Türk, Arap fark etmeden) saldırıyorlardı. 19. yüzyılın başında Mekke ve Medine'ye de hakim oldularsa da, Osmanlı kuvvetleri tarafından çıkarıldılar. Bazan yenip bazan
Sayfa 358 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
EL MANAR'IN TÜRKLERE VE ŞERİFE BAKIŞI
Suriye kökenli Reşid Rıza'nın Lübnan'da kurup baskı üzerine Mısıra naklettiği El Manar dergisi, başlangıçta, Cemalettin Afgani'nin fikir arkadaşı ve Mısır Müftüsü Abduh'un da katkısı sayesinde yalnız Arapça konuşulanlar arasında değil bütün İslam dünyasında da bir otorite haline gelmiş, sözü dinlenir bir yayın olmuştu.
Sayfa 115 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.