Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
479 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın arka sayfalarında yer alan yazarın notu kısmından alıntıdır; Bir zamanlar imkansızmış gibi gelen AIDS hastalığının olmadığı bir gelecek artık hayal değildir. Ama bu, zengin ulusların yardımı sürdürme konusunda karalı bir duruşları olmadan gerçekleşemez. Bu kitabın ana konusu olmasa da verilen yan konulardan biriydi ve yazarın bunu ustalıkla işleyişine hayran oldum. Çoğu insanın dünyadaki kötülüklere gözünü kapaması ve arkasını dönmesi artık olağan karşılanıyor. Bunu hepimiz yapıyoruz. Hayat gailesi içinde geçen günlerimizde başkalarına yardım etmek için zaman ya da kaynak ayırmak çoğumuzun umursadığı bir şey değil. Bizim bazı lüksler için ayırdığımız basit şeyler, dünyanın başka bir köşesinde bir insanın bir gün daha karnını doyurup hayatta kalması demek. Ki bu en basit ihtiyaç. Sağlık gibi birçok alan es geçiliyor. Bunu görmezden gelmeyi kesmeliyiz artık. Bu kitap tam da bunu gösteriyor okuyucuya. Kitabın ana konusuna gelirsek down sendromlu küçük bir kızın tecavüze uğraması ve onun adalet önünde hakkını savunmasına yardımcı olan bir grup insanın çevresinde geçiyor hikaye. Güzel bir kurgu, hikaye inanılmaz zengin. Yazar okuyanın her yönden taktirini kazanmayı başaracak kadar donanımlı. Bunu kitabı okurken hissetmemek mümkün değil. Kitapta pek çok şey bulacaksınız. Daha çok hatırlamamız ve daha çok hayatımıza katmamız gereken şeyleri... Adalet, insanlık, iyilik gibi...
Kızgın Kum Bahçesi
Kızgın Kum BahçesiCorban Addison · Feniks Kitap · 201549 okunma
Yastık altı hikayesi olsun sizlere / iyi geceler
Pia Şiirinin Hikayesi (alıntıdır )     İşte o hikaye;   Attila ilhan bir gün Kadıköy Rıhtım'da otururken, yabancı plakalı bir nakliye aracı görür. Nakliye aracının üstünde, " pakistan international airlines " yazıyordur. Usta bu nakliye aracını hayalindeki kadına benzetir. O beklenen kadını belki görmüştür ama bu araç gibi hızla
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
kendi tanıtımı ve kapağı o kadar güzel ki daha fazlasına gerek yok
Alıntıdır. Kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup durup da yalnızlıktan şikâyet edesin geliyor. Bir şeyden şikâyet edebilmek için bile insan lazım. Öyle hileli bir şey bu. Okumuşlar, okuyamamışlar, fakirliğin batağındaki yaşamlar; ev içi kavgalar, terk edenler, terk edilenler; heba olan masum hayatlar. Ya da hayatını zindana çeviren sevgiliyi unutayım derken bir yabancının düğününde başkalığı tadanlar. Büyümek, geçinmek için bin dereden su getirenler. Top peşinde koşanlar, kızının çeyizini örenler… Bir otostopla geçmişe, lise yıllarına dönenler ve tesadüfle altüst olan hayaller. Çay bahçeleri, düğün salonları, daracık ev içleri, camlarında yankılanan şarkılar ve feryatlar. Bandırma, Erdek, Susurluk, Samsun ve sokaklar, sokaklar… Mahir Ünsal Eriş, ikinci öykü kitabı Olduğu Kadar Güzeldik’le 2014 Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülmüş ve kuşağının en özgün, en sevilen yazarları arasına adını yazdırmıştı. Küçük insanların büyük duygularını anlatışıyla, samimiyeti ve sonsuz duyarlılığıyla geniş bir hayran kitlesi yaratmıştı. Olduğu Kadar Güzeldik ince ince işlediği onca hüzne, umutsuzluğa ve acıya karşın yaşam sevgisiyle dolu, edebiyatımızın unutulmayacak kitaplarından.
Olduğu Kadar Güzeldik
Olduğu Kadar GüzeldikMahir Ünsal Eriş · İletişim Yayınevi · 20132,943 okunma
Bir kralın on vahşi köpeği vardı. Hata yapan hizmetçilerini veya muhaliflerini bunların önüne yem olarak atardı.Kral bir gün hizmetçilerden birinin hatasına rast geldi ve bundan hiç hoşlanmadı. Bu yüzden hizmetçinin köpeklere atılmasını emretti. Hizmetçi, “Sana on yıl hizmet ettim ve sen bana bunu mu yapıyorsun? Lütfen beni o köpeklere atmadan önce bana on gün verin!” dedi. Kral bunu kabul etti. Hizmetçi, köpeklere bakan bekçiye gitti ve ona önümüzdeki on gün boyunca köpeklere hizmet etmek istediğini söyledi. Muhafız şaşırdı ama kabul etti ve hizmetçi köpekleri beslemeye, onları temizlemeye, yıkamaya ve onlara her türlü rahatlığı sağlamaya başladı. On gün dolduğunda kral, kölenin cezalandırılması için köpeklere atılmasını emretti. İçeri atıldığında, aç köpeklerin sadece hizmetçinin ayaklarını yaladığını görünce hepsi şaşırdı! Gördükleri karşısında şaşkına dönen Kral hizmetçiye dönüp "Köpeklerime ne oldu?" diye sordu. Bu soruyu ganimet bilen hizmetçi, "Köpeklere sadece on gün hizmet ettim, onlar da hizmetimi unutmadılar. Hâlbuki sana tam on yıl hizmet ettim ve sen bir hatamda her şeyi unuttun" diye taşı gediğine koyar. Kral hatasını anlar ve hizmetçinin serbest bırakılmasını emreder. Umarım bu hikaye, bir kişinin kendisine karşı işlediği bir hatadan dolayı yaptığı tüm iyilikleri bir çırpıda unutanlara ders olsun. İnsanların hatalarını aramayın. Ararsanız çok bulursunuz. İyiliklerini öne çıkarın ve affedici olun. (Alıntıdır)
816 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Neden King derlerse, bu kitabı atın önlerine.
22/11/63
22/11/63
, Amerika'da 1961-63 yılları arasında 35.Başkan olarak görev yapan John F. Kennedy'nin, Lee Oswald (en.wikipedia.org/wiki/Lee_Harvey...) tarafından uğradığı suikasti konu ediyor. Gerçek suikast videosunu buradan izleyebilirsiniz -RAHATSIZ EDİCİ OLABİLİR- youtu.be/eqzJQE8LYrQ Aslında
22/11/63
22/11/63Stephen King · Altın Kitaplar · 20213,010 okunma
Kimin ne paylaştığı zerre umrumda değil. Dileyen plajdan fotoğrafını koyar dileyen en mutlu anini paylaşır. Yillardır insanların ana soruna, sorunlara odaklanmasını engel olmaya çalıştılar . Yillardır ölülerimizi, acılarımizı yarıştırttlar. Şimdi kim daha hassasiyet sahibi yarışındayız. Bu ve benzer doktrinlerle zehirlendik, görülmesi gereken
Reklam
^Hikaye alıntıdır^
İzmir’in gecekondu semtlerinden birinde büyüdüm. Basmahane ile Ballıkuyu arasında bir yerdi. Kocakapı Mahallesi derlerdi. Üç katlı bir evin bodrum katıydı. Evimizin tek göz odasında oturduğumuzda, yoldan geçenlerin ayaklarını görürdük sadece. Bir oda, bir salon, ve bir de boş bi yer vardı ortada. Toplam elli metrekare. Mutfaktan bahçeye
Bir bizlik hikayesi kitabından alıntıdır...
"Şimdi kitabın bir bölümünü daha yaşamak için İstanbul'a doğru gidiyordu. Umduğuda bulduğuda hiç şüphesiz kaçtığı kendisiydi. Şimdi sadece gönlüne sükuneti muhafız kılmalıydı. İçeride yaşanacak olan büyük hesaplaşmaları bir küçük kafes içinde çözecek, gerisin geriye en baştan gelecekti. Şu vakte kadar hangi yolu denediyse sonu intihar ile biten can ve zaman, artık bir kuş gibi süzülmeliydi. Artık başın sonunda ve nefesi daralıyordu. Bilmiyordu daha kaç hikaye yaşanacak ama kendisi de umuda kelepçe vuramıyordu..." #Eyüp Sultan Hz. Kabristanı
#okumayabaşlıyorum Kürk Mantolu Madonna (1943); Kuyucaklı Yusuf (1937) ve İçimizdeki Şeytan (1940) ile birlikte, Sabahattin Ali' nin roman türündeki eserlerindendir. Belki, - kendisinin de yaptığı gibi- Kürk Mantolu Madonna' ya uzun hikâye ( novella) demek daha doğru olur. Önsöz den alıntıdır.
Kendime not ;
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illaki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mı” diye kokuyu
Reklam
438 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Buram buram Çukurova kokan bir kitap İnce Memed. Yaşar Kemal romanda ,Çukurova'dan ve doğanın eşsiz güzelliklerinden bahsederek, sanki o topraklarda o havayi soluyormus hissi vermiş. Romanda İnce Memedin hikayesini anlatırken Torosları,çiçekleri,ağaçları,akarsuları,kayaları kısacası doğayı edebi bir dille anlatarak ayrı bir nüans
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,6bin okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın bendeki 3. Baskısı olan ismiyle Peru'dan Anadolu'ya Bir Hakikat Arayışı Kitapta kanı deli akan tabirini kullanabileceğimiz, Hristiyanlık 'tan Komünistlige ordan devrimciliğe ordan da Müslümanlığa giden; Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın hepimizde olmasını istediği "akleden kalp" in doğduğundan beri sahibi olan bir genç kız :
Compañero Rosita
Compañero RositaNeşe Kutlutaş · Vadi Yayınları · 2016831 okunma
Uzaklara dalan bir göz varsa, yakınlarda yarım kalan bir hikaye vardır (alıntıdır)
AĞIR BİR SOSYAL MEDYA YAZISI..
SOSYAL MEDYA ? Dil, din, ırk ve inanış ayırt etmeksizin toplumların her kesiminden insanın rahatlıkla kabul edeceği, üzerinde uzlaşabileceği ortak kavramlardan biri de “özgürlüktür”. Genel kabul gören ortak kavramlar aynı zamanda, dünyayı kendilerine bahşedilmiş bir yer görüp diğer insanların da kendilerine hizmet etmek için yaratılmış köleler
Çok Anlamlı Bir Hikaye Okuyun Lütfen..
BIR ÖĞRETMENIN ACI HATIRASI... 1988 yılının aralık ayıydı. Üniversiteden yeni mezun olmuştum. Bir devlet okulunda heyecanla derslere giriyordum. Sınıflardan birinde, şartlı cümleleri anlatırken tahtaya İngilizce bir cümle yazdım. “Evet çocuklar, tahtada ‘Eğer çok zengin olsaydım anneme… alırdım.’ yazıyor. Cümledeki boşluğu, hayal gücünüzü de
152 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.