Atatürk gerçekten, deha derecesinde çok zeki bir insandır. Neyin, ne zaman, nerede, nasıl söyleneceğini çok iyi bilirdi. Meselâ bütün milli mücadele yıllarında, Vahdettin aleyhinde bir tek cümlesi yoktur. Katıldığı her toplantıda padişahımızı ve hilafet makamını düşman hâkimiyetinden kurtarmak için ortaya atıldığını söyler padişaha bağlılık telgrafları çekerdi. Cumhurbaşkanı olduktan sonra padişahın vatan haini olduğunu ilan etti. Halifeyi yurt dışına sürdü.
23 Nisan 1920'de TBMM'yi bir cuma günü tekbirlerle, dualarla açtı. Hacı Bayram Camii önünde ellerini kaldırıp dua edenler arasında başta Atatürk de vardı. Ama Cumhuriyet'in ilânından sonra bütün kuvvetleri elinde toplayınca Kur'an'ın Hz. Muhammed tarafından uydurulduğunu tarih kitaplarına koydurdu. O tarih kitabını yazanların hepsi onun partisine mensup milletvekilleri idi. Bu tarih kitabının tashihlerini bizzat kendisi yaptı.
Sayfa 60Kitabı okudu
Sultan ll. Abdülhamid'in düşüşü bir despot veya tiranın düşüşü değil, bir halkın ve bir fikrin düşüşüydü.
Bir saatte İstanbul değişti; din âlimlerinin anladığı, camilerde vaaz verilen, halkın manevi desteği, ordunun ilham kaynağı olan İslâm bir anda öldü;
Hilafet, ulemâ ve Kur'an'ın hüküm ve ilhamı sona erdi.
Sir Mark Sykes
Sayfa 9 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Bakara Suresi 286
Allah, kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz. Herkesin yaptığı iyilik kendi yararına, işlediği günahlar da kendi zararınadır. O mü’minler, niyazlarına şöyle devam etiler: “Rabbimiz! Unutur veya hata edersek bizi cezalandırma! Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme! Rabbimiz! Kaldıramayacağımız şeyleri de bize yükleme! Günahlarımızı affet, bizi bağışla, bize merhamet et! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın. Kâfirler gürûhuna karşı bize yardım eyle!”
Kudüs meselesi, tarih boyunca hiçbir zaman 'Müslümanların kendiliklerinden bir araya gelmesiyle' çözülmemiş. Selahaddin Eyyûbî 1187'de Kudüs'ü haçlıların tasallutundan kurtarmadan önce, kendisine ayak bağı olan diğer Müslüman yönetimleri zapturapt altına almak zorunda kalmış. Osmanlı'nın Filistin'i fethi de, yine bir başka Müslüman yönetimin -Memlük- tarihin sayfalarına gömülmesi suretiyle gerçekleşmiş.
Kudüs'ü (ve diğer bütün mazlum topraklarımızı) kurtarmak için, coğrafyanın içinden çıkacak bir demir yumruğa ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Artık buna İslam Birliği, Ümmet Birliği, Hilafet vs. hangi ismi vereceğimiz bize kalmış. Netice değişmiyor: Bu düğümü, kuvvetli bir el çözecek.
Sayfa 17 - "Kudüs 'bazen' hatırlanacak bir şehir değildir" - Taha KılınçKitabı okudu
Tüm Müslümanların, tek bir devlette tek bir ümmet olmaları ve başka değil ancak ve sadece tek bir Halife'ye sahip olmaları farzdır.
Durum çetindir.
Şeyhülislam Dürrüzade, ulusal güçleri eşkıya olarak niteleyerek, öldürmeleri gerektiği konusunda ilk fetvayı verir. 13 Nisan 1920'de Düzce-Bolu İsyanı başlar. 18 Nisan 1920'de Hilafet Ordusu kararnamesi çıkarılır. Aynı gün Beypazarı İsyanı başlar. Durum çetindir. Padişahın ve İngilizlerin örgütlediği isyanlar Ankara yakınlarında dalgalanmaktadır, isyancılar Ankara bağlarına kadar sokulmaktadırlar.
Sayfa 45 - BROY YAYINLARI - ikinci basım: temmuz '94Kitabı okudu
Hz. Ömer [radıyallahu anh] hilafet makamında iken Hz. Peygamber ve Sıddîk-i Ekber ile olan durumları hakkında şöyle buyurdu:
"Hamd, beni sizinle ve sizi benimle imtihan eden ve iki arkadaşımdan, Resûlullah'tan [sallallahu aleyhi ve sellem] ve Ebû Bekir'den sonra beni sizin aranızda yaşatan Allah'a... Sürçmekten ve sapmaktan, dostuna düşmanlık, düşmanına dostluk göstermekten Allah'a sığınırım.
Sayfa 13Kitabı okudu
25 Şubat 1924'te İzmir Mebusu Şükrü bey siyasetin dinden ayrılması meselesini meclis gündemine getirdi. 27 Şubat'ta Saruhan Mebusu Vasfi bey bütçe müzakereleri esnasında hilafetin ilgasını, Medreselerin kapatılmasını ve Genelkurmay Başkanıyla birlikte Şeriyye Evkaf Vekili'nin kabineden çıkarılmasını teklif etti. 1 Mart'ta mustafa kemal paşa Vasfi Bey'in tekliflerini mecliste umumî ifadelerle destekledi.
2 Mart'ta Hilafet'in ilgasıyla ilgili olan da dahil bu teklifler Halk Fırkası'nın bir toplantısında uygun bulundu.
3 Mart'ta teklif yine ateşli tartışmalardan hâli olmamakla birlikte Büyük Millet Meclisi'nde biraz aceleyle hazırlanmış üç kanun şeklinde kabul edildi: Kanunların ilki Şeriyye ve Evkaf ile Harbiye vekillerinin ilgasıyla, ikincisi Tevhid-i Tedrisatla, üçüncüsü de hilafetin ilgası ve Âl-i Osman efradının Türkiye Cumhuriyeti topraklarında sürülmesiyle ilgiliydi .
Sayfa 83Kitabı okudu
BİR İSLÂM GENCİNİN KÜTÜPHANESİ;
Üstad Kadir Mısıroğlu’nun ”İslamcı Gençliğin El Kitabı” adlı eserinde genç okuyuculara tavsiye ettiği 100 kitabı istifadenize sunuyoruz.
Hak Dini, Kur’ân Dili – Elmalılı Hamdi Yazır
Riyazüssâlihin (Hadis)
Risâle-i Nûr Külliyatı – Said Nursî
Sayfa 208 - sebil yayıneviKitabı okuyacak
Keşke Yunan kazansaydı diyenlerin dedeleri
Hilafet Ordusu'nun yanı sıra Ahmet Anzavur, Düzce, Hendek, Adapazarı, Yenihan, Konya, Boğazlayan, Yozgat ayaklanmaları (isyanları)... Durum pek çok çetin, koşullar ağırdır.
Sayfa 49 - BROY YAYINLARI - ikinci basım: temmuz '94Kitabı okudu