Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hastalık ticareti, sıradan sıkıntıları tıbbi sorunlara dönüştürüyor.
* * * Dünya üzerinde beş yüz milyar dolarlık bir hacme ulaşan ilaç endüstrisi gözünü "fethedilmemiş topraklar"a, sağlıklı insana dikmiş durumda. Hastalık kavramı günbegün genişletilerek, sağlıklı insanlar hasta olduklarına ikna ediliyor. Dünün mahcup çocukları, bugün toplumsal endişe bozukluğu tanısıyla ilaç alıyor. Sokaklarda özgürce tepinemediği için kurtlarını evde döken çocukların bir kısmına hiperaktif yaftası yapıştırılıveriyor. * * *
Sayfa 61 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Dünya üzerinde 500 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ilaç endüstrisi gözünü "fethedilmemiş topraklar"a, sağlıklı insana dikmiş durumda.Hastalık kavramı günbegün genişletilerek, sağlıklı insanlar hasta olduklarına ikna ediliyor.Dünün mahcup çocukları, bugün toplumsal endişe bozukluğu tanısıyla ilaç alıyor.Sokaklarda özgürce tepinemediği için kurtlarını evde döken çocukların bir kısmına hiperaktif yaftası yapıştırılıveriyor.
Reklam
Okullarda, örneğin gerektiğinde DEB'li çocuklarla bire bir çalışarak sınıf öğretmenini destekleyebilecek insanlar olmalıdır. Hiperaktif çocuklar genellikle bire bir ilgi gösterildiğinde durulur ve yavaş yavaş sınıfla kaynaşmaları gerekebilir.
Ayrıca insan risk alan bir varlıktır, onun riskli davranış geni vardır. Gerçi her insan bu gene sahip değildir ama bu geni taşıyan çocuklar hiperaktif olarak tanımlanır ve bunlar tehlikeye açık yaşarlar. Tehlikeye açık yaşamak, gelişmeyi de imkânlı kılan bir durumdur. Risk almazsanız gelişemez, kazanamazsınız. Sporcular ve kâşifler böyledir, riskli davranış genine sahiptirler. Bu gen türü dopamine bağlı olduğundan haz içerir. Tehlikeye açık, dolayısıyla gelişmeye istekli olmaktan doğan bir haz... Mesela olmadık deneyimlere girişen insanlar bundan haz aldıkları için bunu yaparlar.
Sayfa 124
Sadece başladığım kitapları sükunetle bitirmek istiyorum.hangi şartlarda okuduğumu görseler yılın okur ödülünü tartışmasız kazanırım.sürekli elimdeki kitabı almaya çalışan,bulduğunda ayracı çıkartan,okumayı bırakmam için saçlarımı çeken,sürekli anne diye elimi tutup odadan odaya sürükleyen sesi çıkmadığında mutlaka zarar işlediğini düşünüp elimdeki kitabı bırakmama sebep olan 2 yaşında hiperaktif bir erkek bebesine rağmen okumaya çalışıyorum.ha birde sürekli anneeaa ne yemek var diyen boğa burcu 13 yaşında ergenim var.istediğinde okuyup istediğinde kitabı bırakabilen insanlar siz ne şanslı kullarsınız.alın bugünde buna şükredin
Dünya üzerinde beş yüz milyar dolarlık bir hacme ulaşan ilaç endüstrisi gözünü ‘fethedilmemiş topraklar’a, sağlıklı insana dikmiş durumda. Hastalık kavramı günbegün genişletilerek, sağlıklı insanlar hasta olduklarına ikna ediliyor. Dünün mahcup çocukları,bugün toplumsal endişe bozukluğu tanısıyla ilaç alıyor. Sokaklarda özgürce tepinemediği için kurtlarını evde döken çocukların bir kısmına hiperaktif yaftası yapıştırılıveriyor.
Reklam
EGE ŞAFAĞI - YUNANİSTAN'IN İHTİŞAMI / Ege'nin şafağı ve diaspora
Onların putları atalarının durağan imgeleri değildi. Tanrıları hiperaktif, antropomorfik erkekler ve kadınlardır; sevgi, öfke, kıskançlık ve merak göstermeye hazırdılar. İnsanlar gibi entrika çeviriyor, tartışıyor ve savaşıyorlardı.
Sayfa 46 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
DEHB, Tıbbileştirme ve Terapi…
“Davranışların temel nedeninin kendi biyolojileri olduğunu düşündürtecek derecede hiperaktif olan veya konsantrasyon yetersizliği çeken birçok kişinin olduğu tabii ki doğru. Peki ama, örneğin, dikkat düzeyi dağılımının on beşinci yüzde diliminde yer alan insanlar ne olacak? Durumlarının biyolojik bir temeli olmakla birlikte, nihai dikkatlilik ve hiperaktivite derecelerini etkileyecek şeyleri kesinlikle yapabilirler. Yetiştirme tarzı, karakter, kararlılık ve genel anlamıyla çevre önemli roller oynayacak. Böyle bir durumda insanları hastalıklı olarak sınıflandırmak, aslında terapi ile güçlendirme arasındaki çizgiyi belirsizleştirmek olur. Yine de bu, ADHD'nin tıbbileştirilmesini savunanların kesinlikle talep ettikleri şeydir.” -Francis Fukuyama, İnsan Ötesi Geleceğimiz, ODTÜ Yayınları, syf: 61
336 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Kitap bence en etkili bilgiyle başlıyor: erkek beyni ve kadın beyni fiziksel olarak bile birbirinden çok farklı. 1. Kimi kısımlar erkekte daha büyük, mesela cinsellikle ilgili bölge veya yaşanan bölgeyi koruma ve saldırganlıkla ilgili bölge; kimi kısımlar ise kadında daha büyük, mesela empatiyle ilgili bölge, cezalandırılma korkusu ve evhamla
Erkek Beyni
Erkek BeyniLouann Brizendine · Say Yayınları · 2011439 okunma
86 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.