Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hümeyra Eroğlu

128 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hay bin Yakzan’ı incelemeye benim dilim yetmez. Ben burada şu an size bu kitaba ulaşma ve okuma hikayemi anlatacağım. Dünya Klasikleri’ni okumaya başladığım zamanlarda ilk başvurularımdan biri Robinson Crusoe idi. Kitaba hayran kaldığımı belirtmeme bile gerek yok. Daha sonra bu kitabı araştırdım ve Daniel Defoe’nin Robinson’u yazarken esinlendiği bir kitap varmış. Gulliver’in Gezileri. Tabiki hemen bu arkadaşı da elde edip okudum. (Aynı dönemlerde yaşamışlar, tam tersi bir esinlenme söz konusu da olabilir.) Benim bu tarz imgesel anlatımlı romanlara ilgim okudukça arttı ve peşini bırakmadım. Sonra duydum ki Robinson Crusoe’a alternatif bir roman yazılmış. “Cuma” (Michel Tournier) Fakat bu kitap benim için tam bir yıkımdı, anlatamam okumadan anlayamazsınız. Böyle böyle gizliden gizliye benim için serileşmiş durumda olan bu roman akımının başını araştırmaya karar verdim ve her şeyin İbn Tufeyl ile başladığını öğrendim. Bakmayın böyle dediğime İbn Tufeyl‘in de ötesi varmış. O da Yunan asıllı birinin Salaman ve Absal adlı imgesel öyküsünden esinlenmiş. Evet, şimdi, bu dünya klasiğini okuyarak hayranlık duyduğum imgesel anlatım olayının aslında Endülüslü büyük alimlerden biriyle başladığını öğrenmek beni üzdü abi. Robinson Crusoe 1719’da yazılmış. Hay bin Yakzan’ın yazılması 12.yüzyıl, Türkçeye tercümesi 1923 :/ Müslümanlar yine dur durak bilmeden her şeye geç kalıyordu. Diyecek bir şey yok. Ama bu çok güzel bir maceraydı. Saygılar, sizi de bekleriz.
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,647 okunma
Reklam
340 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Lisedeyken edebiyat derslerinde şiir türlerindeki mesnevi kelimesinin tanımını ne kadar kolay yapıyormuşuz. 'Eskiden roman yokmuş tabi, insanlar anlatmak istedikleri hikayeleri mesnevi sayesinde yazıyorlarmış' demekte ne var. Sıkıyorsa aç oku. 5 yıl sonra aşkla şevkle mesnevi türü okuyacağımı söyleseler nasıl dalga geçerdim. Ama şuan uslanmaz mesnevi sevici olabilirim. Mesnevimizin konusuna geleyim. Yüzyıllar öncesinde yasak aşk nasıl olur, yasak aşk nasıl meşru olup normal aşka dönüşür, sonra tekrar nasıl yasak aşk olur gibi bir bulamaçla karşı karşıyayız. Bulamaç kötü durdu kabul ama tam ifade eden kelime bu. Kısaca romanı şiir tadında okuma tecrübesi çok güzeldi...
Vîs ile Râmîn
Vîs ile RâmînFahreddin Es’ad-i Gorgânî · Ayrıntı Yayınları · 201317 okunma
565 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Huuh.. Ulysses ve Tutunamayanlar’a benzetilen bir kitap. Oğuz Atay bizzat kendisi Ahmet Cemal’den çevirmesini istemiş fakat çevirisini görmeye ömrü yetmemiş. Sadece bu anı için okunmaya değer ki daha neler neler için değer. Arkadaşlar alın ve okuyun. Öncelikle ilk 200 sayfası için. Başkarakterimiz Prof. Kien benim şu ana kadar okuduğum en farklı en ilginç karakterdi (onu tanıtacak kelimeyi ben asla bulamıyorum). Bu 200 sayfa varya nasıl psikolojik bir zevkle okunuyor ki anlatamam. Artık orası sizde. Kitabın devamı bence yazılmasa da olurmuş. İlk 200 sayfanın verdiği dehşet zevki devamında alamadım ta ki son 10 sayfaya kadar. Ama tabiki yazar yazmaya değer bulmuşsa bize de sadece okumak düşer. Öyle etrafta zor okunan bir kitap demelerine bakmayın arkadaşlar. Her kitabı okuması zordur fakat bazı kitaplar bir miktar daha özenilmeyi ister. İşte bu kitap o kitap.
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,541 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
10/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Ben az önce ne okudum arkadaşlar? Kitap bitimindeki tepkimdir. Oldukça etkileyiciydi. Dilinin yumuşaklığı öyle bir sarıyorki okuyucuyu. Anlatamam. Şöyle arada bir hikaye okuyayım ama içten olsun diyorsanız okuyabileceğiniz bir kitap. Kitabın içinde iki roman var aslında. Birinci roman tamamlanmış fakat ikinci romanı tamamlamaya ömrü yetmemiş Zarifoğlunun. O son cümlesini yazıp masasından kalkmasını ve kalkarken devamını getireceği zamanı düşünmesini hayal ettim. Hikayesinin devamını getiremeden bu dünyadan ayrılacağını düşünmüş müydü diye de içimden geçirmedim değil. İçim acıdı. Ama ne fark eder ki?
Romanlar
RomanlarCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 2019515 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
KIYAMET AŞISI - Kitaptaki denemeler yazarın çeşitli dergilerde yayınlanmış yazılarından oluşuyor. Yazar söylemek istediklerini bazen şiirsel bazen de gerçek anlamda düz bir şekilde anlatıyor. Gayet samimi niyetlerle yazılmış ve o şekilde de okunmasını öneririm. Kitabın son yazısı çok çok etkiliydi. O yazı bana İsmet Özel’in Taşları Yemek Yasak kitabının son yazısını çağrıştırdı. Bir üstadda diğer üstadı bulmak der ve sözü ayımızın kahramanı üstada bırakırım. Tam da bugünün anlamına binaen; “ Şehit O’nu daha yakından görme uğruna, ana kaynaktan akan suyu kana kana içmek için baş veren bir aşk kurbanıdır. “
Kıyamet Aşısı
Kıyamet AşısıSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20171,433 okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
“Hem bazen, hayat bize bir tesadüf yaratsın diye umut etmez miyiz?” Öncelikle sevgili yazara bana böyle bir acıyı okuttuğu için teşekkür ederim. Çünkü bazen acıyı okumak ister insan. Neden? Bilmiyorum. Sonralıkla; Kitap Cuma, Cumartesi ve Pazar olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Üç günü değil iki ömrü okuyoruz. Ferdi ve Feride’nin hikayesi.
Su Duydum
Su DuydumHasan Sever · Ayrıntı Yayınları · 201718 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
Ütopya ve Anti Ütopya (Distopya) okumayı çok seviyorum. İnsan bazen kendisinin yaşadığı hayat dışında bir yaşam düzenini okumayı sever çünkü. Aslında evet ortada bir gerçek var ve onu kabul ediyorum: insan, ortak özelliği bulunan kendisine benzeyen kahramanlarla tanışmayı ister kitaplarda. Bazen farklılık iyi gelebilir :) Kitap tam anlamıyla ütopik bir eserdi. Zaten klasiklerin tadının ne kadar damakta kaldığını değinmeme gerek bile yok. Toplamda dört bölümden oluşuyor ve her bölümde yazarımız farklı bir adaya düşüyor. Her 4 adada farklı yaşam tarzlarıyla karşılaşan yazar orada yaşadıklarını anlatıyor. Kitabı iş bankası yayınlarından okumuştum, malesef ki burada bulamadım. İlginç!?
Gulliver’in Gezileri
Gulliver’in GezileriJonathan Swift · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,1bin okunma
10/10 puan verdi
Bir gün kitapçıya girdim ve kendi kendime bugün raflara bakıp dolanacağım ve sadece ismini beğenerek bir kitap alacağım dedim. Bunu neden demiştim bilmiyorum ama iyi ki demişim çünkü hakkında hiç bir şey duymadığın bir kitabı okumak güzelmiş. Riske mi? Değermiş :) Pekâlâ kitaba gelecek olursam sevgili Ayrıntı yayınevi sen mükemmelsin demeden giriş yapamayacağım. Kitap 47.bölümden başlayıp 1.bölümde bitiyor ve dahi 312.sayfadan başlayıp 1.sayfada bitiyor. Bence bu çok tatlıydı. Yeraltı Edebiyatı hep merak ettiğim daha da çok okumak istediğim bir alandı. Gösteri Peygamberi ise tam bu isteği tatmin eden bir kitap. Başkahraman kitabın başında bir hizmetli idi: ‘’Dana pirzolasını galeta ununa bulamanın zorluğu yetmezmiş gibi bir de bu insanlar benden hayatlarını düzeltmemi istiyorlar.‘’ Kitabın gidişatında ise birden meşhur olan ve keşke hizmetli olarak kalsaydım dedirtecek bir hayata sahip oluyor. Yazar yan karakterlerden Fertility ile bize pek çok mesajlar veriyor. Benim seçtiğim; ‘’Dünyanın kendisi her an gerçekleşebilecek bir felaket gibi.‘’
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,6bin okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
Pekâlâ incelememe kitaba aşık olduğumu söyleyerek başlamak istiyorum. Evet kabul biraz zor okunan bir kitap. Çünkü yazar hiç acımamış ve bölüm koymamış. Olaylar(ruh bölük-pörçüklüğü mü demeliydim(?)) 300 sayfada bir çırpıda gerçekleşiyor. Yazar, vermek istediği duyguyu nasıl bu kadar güzel verebilmiş ve hımm aslında bölüm olmadan okunabiliyor dedirtiyor. Felix, başkahraman. Nasıl bir hayat yaşadığını kendisinden dinleyelim: ‘’Genç bir kız bile, annemin beni koruma konusunda duyduğu endişelerin yol açtığı önlemlerden daha az katı bir biçimde gözetilirdi. Sayfa 12 Dahil olduğum sosyal çevreler genişledikçe bahtsızlığımın sürekli arttığını göreceksiniz. Sayfa 8 Annem, yüzüstü bırakmasından yakındığımda beni hayırsız evlat olmakla suçladı. Yüreğim öyle sıkıştı ki Blois’de köprünün üzerinde koşup kendimi Loire’a atmak istedim. Korkuluğun yüksekliği intihar etmemi engelledi. Sayfa 15 ‘’ Henriette, Felix’in tek bir bakışla aşık olduğu kadın. Bu aşkı şu an bir cümleye indirgemek bana düşmez ama bu süreçte yaşadığı çaresizliği Felix aynen şu şekilde belirtmişti: ‘’ Dünyayı ele geçirecek bir gücüm olduğunu hissediyorum ama yirmi bir yaşındayım ve tek başınayım. Syf 92 ‘’
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,2bin okunma