Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu küçük masa benim. Bu sandalyeye filanın lütfu, falının yardım ve tavsiyesiyle oturmadım. Memleket bu makamı bana sırf kendi emeğimin mükâfatı olarak verdi. Ben başkaları gibi bu küçük memuriyeti azımsamıyorum. Bilâkis onu kendim için çok fazla yüksek buluyorum. Bu küçük masa bütün bir milletin saadeti için çalışan büyük makinenin bir parçası; benim onun başında göreceğin iş ne kadar ehemmiyetsiz olursa olsun, eserin heyet-i umumiyesine teysir edecek. Büyük seslerin dağlardan aldığı aks-i sadada nasıl en küçük ihtizazın -duyulmayacak kadar hafif, fakat herhalde mevcut- benim naçiz mesaimin de bu büyük dertli milletin saadetinde öyle bir hissesi olacak. Bunu ben daima böyle bilmeye ve ona göre çalışmaya azmettim. Küçükken çok dindar bir çocuktum. İstanbul’un büyük camilerine gider, o muhteşem mihraplar karşısında gönlüm huşu çarpıntıları, gözlerim vecd yaşlarıyla dolu, dua ederdim. O şimdi önümde bu küçük memuriyet masası beni aynı vecd ile ve huşu ile sarsıyor, gözlerimi yaşlarla dolduruyor. Camide kendimi Allah’ın muhteşem gözü karşısında hissederdim. Burada büyük millet asil ve mağdur çehresiyle bakıyor, ıslak gözleriyle yardım istiyor zannediyorum, bu bükâ beni daha derin ürpermelerle sarsıyor, sarsıyor.
Namaz
"Namaz dinin direği, ariflerin gözünün nuru, sıddıkların ziyneti, mukarrabinlerin tacıdır. Namazın makamı, Allah'a vuslat makamıdır. Aynı zamanda namaz; yakınlık, heybet, huşu ve haşyet, tazim, vakar, müşahede, murakebe, esrar, Allah'a yalvarış, Allah huzurunda duruş, Allah'a yöneliş, Allah dışındakilerden yüz çeviriş makamlarını ifade eder. "
Sayfa 49 - Hayy kitap
Reklam
Nefis terbiyesi nasıl olur? İşte nefis muhasebesi yapabileceğiniz 20 adım. 1- Dinle ey nefsim… Sen Allah’a aitsin. Sen Allah’ın kulusun. Hakiki kul Allah’a asla asi olmaz. 2- Dinle ey nefsim… Bir zamanlar sen yoktun. Sen, şimdi varsın. Seni yoktan var etmeye kadir olan irade, seni bir anda yok etmeye de kadirdir. Hatta Cehennem gibi dehşetli bir
Gönülden bir avuç dua
Bu dünya koşturmacası yoruyor insanı. İsterdim ki: Konusu Sen(Rab) olan koyu bir sohbetimiz olsun sevdiğin kullarınla. Öyle Sana aşık, öyle Sana tutkun, öyle Sana vurgun, öyle Sana susamış gönüller bir olmuş da lal olan diller çözülmüş gibi... Gayesi günahlardan kaçmaya çalışan gençlerden olup; hanım kızlar olarak, hanım sahabelerimizi öğrenip, onları örnek alarak hayata geçirmek, genç delikanlılar olarak, Efendimizi ve Ashabını örnek alarak, gelecek nesillere aşılamak. Kur'an'ın koktuğu evlerde eşlerimizle ve çocuklarımızla Kuran'dan ayetler okuyup, konuşurken huzur bulmak, Eşlerimizle, büyüklerimizle camilere gibip namazımızı huşu içinde eda etmeye çabalamak, İşlerimizi namaza göre ayarlayıp, namaza koşmak her daim, Bu dünya hayatı için birikim yapma yolunda değil de, ahiretimiz için birikim yapmak, (Bir gün elbet birgün nasip et Ya Rab) O kutlu makamı -Kabe'yi- ziyaret edip, örtüsüne elim, yüzüm sürmek, göz yaşları içinde Sen'den af dilemek Allah'ım. Hayatın her anında ölümü hatırlayıp ona göre hareket etmek. Senin Rızan için geldiğimizin bilinciyle, Senin aşkınla yaşarken, en çok aşkınla yandığımızda, sana varmak Ya Erhamerrahimin... Sen ki kara gecede, kara taşın üstündeki kara karıncanın, ayak seslerini duyansın . Şu gönlüme, derdime derman Sensin Ya Rab. Duy beni. Bağışla . Sana açılan bu eller benim, bizim değil, Efendimiz hürmetine. Sen duamızı kabul eyle Rabbim... Amin ... 'Eşrefünnisa'
V A S IL Nefesler Âleminin Adamları (Ricâl) Nefesler âleminin ricâline (adamlar) gelirsek, şimdi onları zikredeceğim! Onlar, Davud’un (as.) kalbi üzerindeki kimselerdir. Hiçbir dönemde sayıları artmaz ve eksilmez. Onları Davud’un kalbiyle ilişkilendirdik ve bazen bu nitelikle daha önce de bulunabilirler. Bununla kastedilen şudur: Onlarda tek tek
...Oğuzhan Âsım GÜNEŞ...
"Demeliyim ki şu hayat bir katre-i andır Varlıkta hiçlik ve hiçlikte varlık aşktandır Nefsi sorarsan o emmarede bir çıyandır Küfür kuytularda giz şimdilerde ayandır Bu ıstırap miskinden zahitlere beyandır Muttasil-ı muştuya mazhar Hakk'a uyandır Maksudu İlahî olanın ameli püryandır O zaman-ı ahir cehennem gibi üryandır Had ile fiil kulda
Sayfa 144
Reklam
Şüphesiz namaz kulun zimmetinde bir borç olmaktan çok daha fazlasıdır. Maşuka aşk ve muhabbeti ilan etmektir namaz. Şekil şartları namazın cesedi, huşu ve huzur-u kalp ise ruhudur. Şuhuttan uzak, kalple değil, sadece kalıpla kılınan namaz ile farz yerine getirilmiş olsa da vuslat başka bir vakte kalmıştır. Zira huzursuz namazın encamı yoktur. Şuurla kılınan namaz insana kötülüklerden el etek çektirir. Cümle günahlardan onu uzaklaştırır. Rabbinin sevgi, güven ve rızasına ulaştırır. Sevdiği kulunun Allah işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olur. Her ne isterse verir. Onu her türlü tehlikeden korur. Rabbi tarafından sevilen ve himaye edilen bu kuldan daha mutlusu, daha zengini var mıdır? O halde fukara; malı, mülkü, serveti, makamı, rütbesi, unvanı olmayan değil, aşkı, muhabbeti, kıyamı, rükûsu, secdesi, teşehhüdü bulunmayandır. Namazla huzura eren, şuurla dirilişi yaşayan bu kulların elinden, dilinden, gözünden, kulağından kimseye zarar gelmez, gelmemelidir. Hem namaz kılıp hem zulmedenler, hem kıyama durup hem günah irtikâp edenler, hem secdeye varıp hem hiç çekinmeden kul hakkı çiğneyenler namazın ruhunu incitmekte, huzurunda oldukları Rablerini üzmektedirler. Salat o ibadettir ki cana can olsun. Kulu maddeden manaya, kesafetten letafete yükseltsin. İrfan ile âdemiyete eriştirsin. Niyâzî Mısrî Hazretleri ne güzel söyler: "Savm u salât u hac ile Sanma biter zâhid işin İnsan-ı kâmil olmaya Lâzım olan irfan imiş'
Sayfa 273
Fasıl: Endülüs ülkesinde "Merşanetu'z Zeytun"da salih bir arkadaşımız vardı. Kur'an öğretirdi. Büyük bir fakih, hafız, erdemli bir kişi olup yoksullara hizmet ederdi. Abdülmecid b. Seleme adlı bu zat -Allah onu muvaffak etsin- bana şunu anlattı: "Bir gece namaz kıldığım köşemde Kur'an okuyordum. Kur'an'dan
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.